Erdoğan, partisinin Eski Otogar Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin istikrarla büyüdüğünü belirterek, "Bunlara tavrınızı koyun, bunların gazetelerini artık okumayın, atın çöpe. Yalan, dolan herşey var bunlarda. Bunlarda takiye var, yalan var, her numara var. Geçenlerde diyorlar ki, tablet bilgisayarları çocuklar almıyormuş. Yalan olur da bu kadarı da olur mu? Ama bunlarda var" diye konuştu.
175 bin tablet bilgisayar dağıttıklarını, bu ay 675 tablet bilgisayarın ve ardından da 10 milyon tablet bilgisayarın ihalesinin yapılacağını, okullara etkileşimli tahtalar yerleştirildiğini, çocukların kitaplarla değil tablet bilgisayarlarla okullara gideceğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"30 Mart seçimleriyle ilgili anketler yapılıyor. AK Parti her ankette birinci parti çıkıyor, her ankette yüksek oy oranlarına sahip görünüyor. Sandıkta bir kez daha kaybedeceğini anlayan CHP, şu anda sokakları tahrik etmenin mücadelesini veriyor. Pensilvanyalı zatla birlikte CHP şu anda gençleri sokağa dökmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz bu oyuna gelmeyiz. 28 gün sonra sandıklar, bunlara gerçek bir demokrasi dersi daha verecek. Bu kirli tuzağa izin vermeyeceğiz, bu kirli senaryoya asla geçit vermeyeceğiz. Türkiye'de fitne, nifak oluşturmaya çalışanlara önce sandıkta ardından hukuk içinde gereken cevabı gayet güzel bir şekilde vereceğiz. Onun için 30 Mart, sandık çok önemli."
30 Mart'ta sadece büyükşehir, ilçe belediye başkanı, muhtarların seçilmeyeceğini, eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında, istikrar ve istikrarsızlık, huzur ile huzursuzluk arasında seçim yapılacağını dile getiren Erdoğan, "Muğla'nın 30 Mart'ta CHP'ye çok anlamlı bir ders vermesini bekliyoruz. Efeler şehri Muğla'nın Türkiye'ye tuzak kuranlara efelenmesini bekliyoruz" ifadesini kullandı.
-"Ah CHP, ah MHP, siz aynısınız, ruh ikizisiniz"
Başbakan Erdoğan, Muğla'nın büyükşehir olmasıyla tüm köy ve beldelerin mahalle statüsüne yükseldiğini, 30 Mart'tan itibaren tüm mahallelerin hem kendi ilçelerinden hem büyükşehirden hizmet alacağını ve AK belediyecilik olursa ilçelerde kanalizasyon sorunu olmayacağını söyledi.
İstanbul'a belediye başkanı olduğunda kentte kanalizasyon sorunu yaşandığını, çöp dağları bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "vahşi çöp depolama"dan "modern çöp depolama"ya geçtiklerini, çöplerin kompost gübreye dönüştürüldüğünü daha sonra da elektrik enerjisi üretmeye başladıklarını belirterek, "Biz buyuz, biz dertliyiz, dertli" dedi.
3 Kasım 2002'de göreve geldiklerinde milli gelirin 230 milyar dolar olduğunu, kendilerinin 11 yılda 570 milyar dolar ilave ederek milli geliri 800 milyar dolara çıkardıklarını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında yüzde 4 büyümeyle beşinci sırayı aldığına dikkati çekti. Erdoğan, "Yolsuzluğun olduğu bir ülke 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkabilir mi? Büyüme oranı bu şekilde devam edebilir mi" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'de 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığının, iktidara geldikten sonra kendilerinin 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarının altını çizen Erdoğan, 205 bin derslik yaptıklarını, okullar açılırken artık tüm öğrencilerin sıralarında kitaplarının ücretsiz hazır olduğunu dile getirdi. Üniversite öğrencilerine verilen 45 liralık bursu beslenme yardımıyla 500 liraya çıkardıklarını aktaran Erdoğan, kamu borç stokundaki duruma da değinerek, iktidar olduklarında 100 liranın 73 lirası borçken şimdi 35 lirasının borç olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan, devlet borçlanma faizinin düşürüldüğüne dikkati çekerek, yüzde 30 olan enflasyonun da tek haneli rakama indiğini ifade etti.
"Devlet memuruna, işçisine borçlu olamaz" diyerek "zorunlu tasarruf" ve "konut edindirme" adı altında kesilen paraları ödediklerini hatırlatan Erdoğan, "İşçiden, memurdan kesilen 17 milyon katrilyon ödendi. Hani bu CHP işçinin, memurun yanındaydı? Ah ah CHP, ah ah MHP, siz aynısınız, ruh ikizisiniz. Bu milleti acımasız şekilde sömürdünüz. Bu MHP iktidar da değil miydi bizden önce, bize IMF'ye borcu nasıl bıraktı, 23 buçuk milyar dolarla bıraktı. Kim ödedi bu borcu? Biz ödedik. Geçen Mayıs'ın 14'ünde bu borç bitti. Şimdi IMF bizden istiyor" şeklinde konuştu.
(Sürecek)
