Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan şüphelilerin avukatları, farklı tarihlerde tahliye içerikli dilekçelerini nöbetçi mahkemeye sundu.
Taleplere ilişkin ara duruşma yapan İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi, avukatların sözlü beyanlarını da aldı.
Mahkeme, değerlendirmesi sonucunda Reza Zarrab, Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan, Hikmet Tuner ve Özgür Özdemir'in tahliyesine karar verdi.
Mahkemenin gerekçesi şöyle:
"Şüphelilerin rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve rüşvet vermek suçlarına yönelik delillerin, iletişim tespiti, dinlenilmesi, kayda alınması ve teknik araçlarla izleme ve neticesinde görüntülerin kayda alınması suretiyle elde edildiği, bu şekilde elde edilen delillerin yan delillerle desteklenmediği sürece tek başına esasa ilişkin delil mahiyetinde bulunamadığı açıktır.
Toplanan tüm delillerin telefon dinleme ve teknik takip sonucu elde edildiklerinden delillerin toplandığı dolayısıyla karartılmasının söz konusu olamayacağı ve şüphelilerin sabit ikametgahı ve konumları itibarıyla kaçma şüphelerinin olmadığı, en son incelemelerden sonra dosyaya kayda değer bir delil girmediği, bilirkişi incelemelerinin her zaman yapılabileceği, kamu görevlisi olmayan şüphelilerin, rüşvet vermek ve rüşvete aracılık etmekten tutuklandıkları, aracılık ettiklerinin yasal delillerle ortaya konulması gerektiği, böylece şüphelilere atılı suç vasıflarının, şüpheliler lehine değişme ihtimalinin yüksek olduğu, bu durumda tutuklu kalmalarının mağduriyetlerine sebebiyet vereceğinden tahliye hükmü kurulmuştur."
Mahkeme, tahliyesine karar verilen Reza Zarrab, Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan, Özgür Özdemir ve Hikmet Tuner hakkında "yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir gün güvenlik merkezine giderek imza atma" zorunluluğundan oluşan adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına hükmetti.
Soruşturma kapsamında tutuklu sanık kalmadı.