TBMM Araştırma Merkezi, Türkiye'nin su ürünleri sektörünü inceledi.
Araştırmaya göre, kalp damar hastalıklarının en az yaşandığı ülkelerden biri olan Japonya'da 2012 yılında kişi başına su ürünleri tüketimi 54,8 kilogram.
Aynı yıl için Avrupa Birliği ortalaması 21,8 kilogramken, dünya ortalaması da 19,2 kilogram oldu. Türkiye'de 1996 yılında 8,6 kilogram olan kişi başına yıllık su ürünleri tüketimi, azalarak 2012'de 7,1 kilogram olarak gerçekleşti.
Türkiye'deki tüketim miktarı, 9,6 kg'lık Afrika kıtası ortalamasından daha az.
Kıyısı bulunduğu denizler ve iç suları ile Türkiye, su ürünlerinin avlanması ve yetiştirilmesi için uygun çevresel özelliklere sahip. Karadeniz'de 247, Marmara Denizi'nde 200, Ege Denizi'nde 300 ve Akdeniz'de 500 balık türü mevcut. Mevcut potansiyeline karşılık Türkiye, 156 milyon tonluk (2011) dünya su ürünleri üretiminde yüzde 0,5'lik bir paya sahip. Ayrıca, dünyada bir üretim alanı olan su ürünleri bitkileri üretimi, Türkiye'de ekonomik anlamda gerçekleştirilmiyor.
Dünya su ürünleri üretiminde ve ihracatında Çin, lider konumda. 2011 verilerine göre Çin, tek başına dünya su ürünleri üretiminin yüzde 34,8'ini karşılıyor; Çin'i, Hindistan (yüzde 5,7) ve Endonezya (yüzde 5,4) izliyor. 129 milyar dolarlık dünya su ürünleri ihracatının 17 milyar dolarlık kısmını Çin gerçekleştiriyor.
Türkiye'de balıkçılık sektörü 2012 yılında yaklaşık 2,8 milyar TL'lik bir değer ile toplam Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içinde yüzde 0,2'lik paya sahip. Sektörün GSYH içindeki payı 2000 yılından bu yana aynı seviyelerde.
-Yüzde 71'i Karadenizde avlandı
Türkiye'de su ürünlerine sektörüne yönelik bazı veriler şöyle:
-2012 yılında denizler ve iç sulardaki Türk balıkçı gemisi filosu, 20 bin 100 adet gemiden oluşuyor. Balıkçılık ağırlıklı olarak küçük tekne ve gemilerle yapılıyor. Su ürünleri avcılık ruhsatına sahip 151 bin 541 kişi var.
-Balıkçılıkta, 2012 yılı itibariyle 37 bine yaklaşan istihdam söz konusu. Çalışanların büyük bir kısmı Karadeniz'de faaliyet gösteriyor.
-Türkiye'de toplam su ürünleri üretimi 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,3 azalarak 645 bin ton civarında gerçekleşti; üretimin yaklaşık üçte ikisi (432 bin ton) avcılık, kalan kısmı (212 bin ton) ise yetiştiricilik yoluyla elde edildi. 2000-2012 yılları arasında toplam su ürünleri üretimi artışı, 10,7 gibi düşük bir oranda seyretti. Toplam su ürünleri üretiminde avcılığın payı azalırken, yetiştiriciliğin payı giderek arttı.
-2012 yılı verilerine göre Türkiye'de avcılığın, önemli bir kısmı (yüzde 92) denizlerde; geri kalanı (yüzde 8) da iç sularda gerçekleştirildi. Deniz balıklarının üçte ikisinden fazlası (yüzde 71) Karadeniz'de, yüzde 12'si Marmara Denizi'nde, yüzde 9'u Ege Denizi'nde ve yüzde 7'si de Akdeniz'de avlandı.
-Denizlerde avlanan balığın yarısından fazlası hamsi. Hamsiden sonra en çok avlanan deniz balıkları, sırasıyla palamut-torik, sardalya, istavrit-kraça, çaça, lüfer, istavrit-karagöz, kefal ve tekir balığı. İç sularda en çok avlanan türler sazan, inci kefali ve gümüşi havuz balığı.
-Yetiştiricilikte halen mevcut üretim kapasitenin yarısı kadar bir üretim (212 bin ton) söz konusu. Toplam su ürünleri yetiştiriciliği üretimi içinde en fazla yetiştirilen tür tatlı su alabalığı (yüzde 52,4), levrek (yüzde 30,8) ve çipura (yüzde 14,3).
-Türkiye'de su ürünleri tüketimi rakamları yıllar içinde önemli bir değişiklik göstermedi. 2000 yılında iç tüketim 538 bin ton iken, 2012 yılında 532 bin tona geriledi. 1996 yılında 8,6 kilogram olan kişi başına yıllık su ürünleri tüketimi, 2000 yılında 8 kilogram, 2005'de 7,2 kilogram, 2010'da 6,9 kilogram ve 2012'de 7,1 kilogram olarak gerçekleşti.
-OECD ve FAO tahminine göre dünyada kişi başı su ürünleri tüketimi giderek artarak 2015 yılında 19,8 kilograma, 2020 yılında 20,4 kilograma ve 2022 yılında 20,6 kilograma ulaşacak.
-Türkiye'nin su ürünleri dış ticareti son yıllarda artış gösterdi. 2002 yılında 97 milyon dolar civarında seyreden su ürünleri ihracatı yaklaşık dört kat artarak 2012 yılında 414 milyon dolara; 2002 yılında 18 milyon dolar civarında seyreden su ürünleri ithalatı 2012 yılında yaklaşık on kat artarak 176 milyon dolara ulaştı.