Evini terk ederek Güdüllü köyündeki annesinin yanına yerleşen eşi Gülay G. (40), kayınvalidesi Fatma Kayabaş (59) ve onun imam nikahlı eşi Salih Bostancı'yı (64) öldürmesinin ardından kaçan sanık H.G (43) ilçeye bağlı Güzelyaka köyündeki kırsal alanda yakalanarak tutuklandı.
H.G, mahkemedeki ifadesinde, eşi Gülay G'yle (40) daha önceki problemleri nedeniyle ayrı yaşadıklarını belirterek, 16-17 yaşındaki iki kızının kendi yanında kaldığını ve eşinin ise annesinin yanına yerleştiğini söyledi.
Eşiyle birçok kez bir arada yaşamak için girişimde bulunduğunu ancak kayınvalidesinin eşinin kafasını karıştırdığını iddia eden zanlı, olay günü pazarda eşiyle karşılaştığını, barıştırması için kayınvalidesinin imam nikahlı eşi Salih Bostancı'yla konuşmak istediğini, kayınvalidesinin de kendisine sırtını döndüğünü belirtti.
Bu olayın ardından sinirlendiğini ve Yassıkaya mevkisinde kendisini yakmak istediğini anlatan H.G, şöyle devam etti:
"Daha sonra, 'Yanacaksak hep beraber yanalım' dedim. Benzin bidonunu alıp Güdüllü köyüne gittim. Salih Bostancı'nın evine açık mutfak penceresinden girdim. Evde bulunan ve emniyeti açık içerisinde 3 fişek olan tüfeği aldım. Aradan 1-2 saat geçtikten sonra eşim, kayınvalidem ve Bostancı arabayla evin önene geldi. Eve girdiklerinde ilk önce kayınvalideme ateş ettim. Patlayan fişek kimseye isabet etmedi. Kayınvalidem tüfeği tuttu. Çıkan arbede sırasında tüfek yeniden patladı ve saçmalar eşimin ayağına isabet etti. Bu sırada içeriye giren Bostancı'ya ateş ettim. Kayınvalidem yine beni engellemeye çalışıyordu. Tüfekle ona vurdum. Tüfek kırıldı ve kayınvalidem bir parçasıyla bana vurdu. Elinde de bıçak vardı. Bıçağı alıp bende bacağına sapladım. Hala direniyordu. Büyük mutfak tüpünü alarak başına vurdum. Hala yaşıyordu ve direniyordu. Benzini üzerine döküp çakmakla ateşledim."
- "Kimse yüzüne bakmasın diye"
Eşinin olaylar yaşandığı sırada dışarı çıkarak telefonla konuşmaya çalıştığını anlatan H.G, ifadesinde şunlara yer verdi:
"Telefonu istedim vermedi. Benzini üzerine serptim. Elimde yanan süpürgeyle ateşledim. Hafif alev aldı. Can havliyle bahçeye atladı. Başka bir süpürgeyi yanan kayınvalidemin üzerindeki ateşle tutuşturup ben de yanına gittim. Eşim orada oturuyordu. Yanma kesilmişti. Telefonu vermedi ve kırmaya çalıştı. Bana da 'Aşkım eve döneceğim, tekrar okulda çalışmaya başlayacağım' dedi. Ben de 'Senin kaç tane aşkın var?' dedim. Telefonu almaya çalışırken rehberdeki 'Aşkım' yazısını gördüm'. Çirkin olsun, kimse yüzüne bakmasın diye öldürme amaçlı olmadan süpürgenin aleviyle tekrar tutuşturdum. Tekrar yanmaya başladı. Bir müddet yandıktan sonra kendisini aşağıya doğru attı ve yüz üstü yanmaya devam etti. Ben de ormana kaçtım."
Olay sırasında ve sonrasında kendisini de öldürmek istediğini ancak tüfeğin kırık olduğunu belirten H.G, "Ancak yapamadım. Kaçtıktan bir gün sonra köyüme dönüp birinden sigara aldım. Yakalanmamdan bir gün önce de yine köye gelip bir aileden yiyecek ve kıyafet alıp tekrar kaçtım. Eşimin telefonu yanında olmasına rağmen inceleyemedim. Telefonun incelenmesini istiyorum. En azından eşimin beni aldatıp aldatmadığını bilmek istiyorum. Yaptıklarımdan pişmanım" ifadesini kullandı.
- Olay
Güdüllü köyünde 21 Şubat'ta eşiyle maddi imkansızlıklar yüzünden yaşadıkları tartışma nedeniyle bir süredir ayrı oldukları ileri sürülen H.G, karısı Gülay G, kayınvalidesi Fatma Kayabaş ve onun imam nikahlı eşi Salih Bostancı'yı öldürmesinin ardından kaçmıştı.
Şüpheli, Çayır ve Güdüllü köyleri ormanlık alanlarında jandarma ile AFAD ekiplerinin özel eğitimli köpeklerin yardımıyla yaptıkları aramaları fark etmesi üzerine saklandığı yeri değiştirmek isterken gözaltına alınmış, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece dün tutuklanmıştı.