Esentepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kaşık üretmeye 1957 yılında başladığını, emektar bir sanatı sürdürmeye çalıştığını belirterek, "Açtığım hediyelik eşya dükkanıyla hem sanatımı icra ediyorum hem de yaptıklarımı satıyorum" dedi.
Yurt içi ve yurt dışı bir çok etkinliğe katıldığını, Türkiye'de 42 ilde tahta kaşığı tanıttığını vurgulayan Esentepe, "Büyük fuarlarda sanatımı canlı canlı icra etme fırsatı buldum. 10 yıldır EMİTT Fuarı'nda Bolumuzu ve Göynüğümüzü temsil etme fırsatı buldum" ifadesini kullandı.
Göynük'ün tanıtımını tahta kaşıkla yaptığını dile getiren Esentepe, "Daha önceleri köylerde yapılan tahta kaşıklar, Sakarya'nın Taraklı ilçesinde pazarlanırdı. Bolu Valiliğinin desteğiyle 2002'de Ankara'da fuarlara katıldım. Kaşığın Göynük'ün köylerinde üretilip, Taraklılar tarafından pazarlandığı için isminin 'Taraklı kaşığı' olarak bilindiğini söyledim. Kültür ve Turizm Bakanlığı benden aldığı bilgiler doğrultusunda yaptığı araştırmada, Göynük'te 'Kaşıkçı' isminde bir köy olduğu ve burada sadece kaşık yapıldığı bilgisine ulaştı. Bakanlık, verdiğim bilgilerden ötürü bana teşekkür etti" diye konuştu.
- "Ahşap kaşıkla yemek sağlıklıdır"
Esentepe, tahta kaşığın daha sağlıklı olduğunu vurgulayarak, "Önceden tahta kaşıkla yemek yerdik ama şimdi her şey metal oldu" ifadesini kullandı.
Metal kaşığa 1960'lı yıllardan sonra geçildiğini anlatan Esentepe, "Fakat hastalıklar da bir o kadar arttı. Ahşap bakteri üretmez, üzerinde bakteri tutmaz. Ahşap kaşıkların bulaşık makinesine atmamak lazım. Ahşap kaşıkla yemek yemek hem zevklidir hem de sağlıklıdır. Sıcak yemeği ahşap kaşık soğutur. Demir kaşık sıcak yemeğin içinde iyice ısınır. Günümüzde iyice artan hastalıklarda metal kaşığın da etkisi olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
