Destici, Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Metin Güler'i ziyaretinde yaptığı konuşmada, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere 81 ilde kendi adaylarıyla gireceklerini bildirdi.
Seçimlerin huzur ve barış içerisinde gerçekleşmesini, ayrıca tüm adaylara hayırlı olmasını dileyen Destici, ülke gündeminin çok farklı ve yoğun olduğunu söyledi.
Destici, milletin büyük çoğunluğunun işe biraz daha iktisadi, ticari baktığını dile getirerek, "Bu gündem bize ne getirir, ne götürür? Ticaretimize fayda mı sağlar, zarar mı ettirir? Döviz çıkar mı, iner mi? Faizler yükselir mi yükselmez mi? Ekonomi nereye gider? İthalat, ihracat, işsizlik... Aslında bütün gündem, birbirini etkiliyor çünkü Türkiye'de, tam oturmuş bir ekonomi yok. Üretime, ihracata dayalı bir büyüme yok. Daha çok ithalata dayalı, tabii üretimimizde aslında biraz ithalata endekslenmiş" diye konuştu.
"Türkiye, öncelikle istikrarını kazanması lazım" diyen Destici, şöyle devam etti:
"Ekonomide istikrarın sürdürülebilir hale gelmesi, yani siyasi istikrara bağımlılıktan kurtulması lazım. Ekonomimiz, şu anda tamamen siyasi istikrara endekslenmiş vaziyette. 'Siyasi istikrar varsa ekonomide istikrar var, siyasi istikrar yoksa ekonomide de istikrar yok.' Bu da aslında hükümetlerin, sanayicilerimizin ya da tüccarlarımızın üzerinde, 'demokrasinin kılıcı' gibi... Ellerini tutuyorlar ve diyorlar ki, 'bak biz olursak istikrar olur, biz olmazsak istikrar olmaz, bütün dengeler bozulur.' Halbuki gelişmiş ülkelere baktığımız zaman, Almanya'da diyelim ki bugün hükümet gitse ekonomiye ne olur? Hiçbir şey olmaz. Ya da İngiltere de ya da Fransa'da... Oldu da nitekim, yaşandı bunlar. Gerçekten ekonomik istikrarını sağlayabilmişseniz, ekonominiz gerçekten üretime dayanıyorsa, ihracatın, dış ticaret dengeniz artı yöndeyse, para, faiz politikanızı tam olarak oturtabilmişseniz, tasarruf ekonomisini tam olarak uygulayabiliyorsanız, o dinamikleriniz, o sürükleyici lokomotif sektörlerinizi..."
Destici, en önemlisinin ülkeye özgü markalar oluşturmak olduğunu belirterek, "Maalesef, bizim en önemli problemlerimizden biri bu. Türkiye'nin kendisine ait sürükleyici markaları yok. Bu tür markaların oluşturulmasını çok önemli görüyorum hatta Türkiye, bir takım yatırımlar yerine o tür markalar alabilse ve onları Türkiye markası haline getirebilse, çok daha faydalı olur diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Güler ise ETO'nun, 15 bin üyesiyle kentin en büyük sivil toplum örgütlerinden biri olduğunu kaydetti.
İş dünyası için istikrarın önemli olduğunu, geleceğe umutla bakmanın gerekliliğini vurgulayan Güler, cumhurbaşkanlığı ile genel seçimlerin ise bir arada yapılmasının faydalı olacağını savundu.