TBMM İçişleri Komisyonu'nda, MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri kitle iletişim araçları yoluyla yayım, yayın ve açıklanması durumunda verilecek cezalar, uzun süre tartışıldı. CHP ve MHP milletvekilleri, getirilen cezaların yüksek olduğunu ifade etti.
MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, basın özgürlüğü açısından çok tehlikeli bir düzenleme yapıldığını savunarak, Türkiye'nin dünyadaki algısında olumsuz etki yaratacağını, basında muhabirden gazete patronuna kadar herkesin büyük cezalarla karşı karşıya kalacağını söyledi.
Şandır'ın sözlerine karşılık Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Gazetecilik istihbarat bilgilerini yayınlamak mıdır?" diye sordu.
CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ'ın, cezai müeyyide uygulanacak kişilerin geniş yelpaze oluşturduğunu ifade ederek, "Dışarıda kimse kalmamış" demesine CHP İstanbul Milletvekili Celal Dinçer, "çaycı kalmış" karşılığını verdi.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, sadece MİT ile ilgili bilgi ve belgelerine yönelik cezalar getirilmediğini, MİT mensuplarına ilişkin de geniş bir koruma sağlandığını ifade ederek, "Matbaacının ne günahı var, adam parasını almış basmış...Bu teklife 'Komisyon ve Genel Kurul'da karşı çıkma cüretini gösteren milletvekillerine 3 yıldan 8 yıla hapis cezası' denilir mi diye düşünüyorum. Böyle bir düzenleme olmaz. Ne siyasi ne vicdani ne hukuki akıl bunu kabul eder" diye konuştu.
Teklif sahiplerinden AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin, mevcut düzenlemede 7,5 yıla kadar hapis cezasının yer aldığını belirterek, "Ölülerin üzerine kayıtlı internet siteleri var. Yazarı, sahibi, kullanıcısı belli olmayan pek çok site kişilik haklarımıza zarar veren yayınlar yapıyor. 76 milyonun hak ve hukukunu sahibi belli olmayan internet sitelerine bırakmamalıyız. ABD'de 5-10 yıl, Fransa'da 5yıl, İngiltere'de 2 yıl hapis öngörülüyor. TCK ile kıyas yapılarak makul ölçüde cezalar konuldu. Caydırıcılık olsun diye alt sınırı 3 yıl olarak koyduk" dedi.
CHP'li Dinçer, teklifin en kötü düzenlemesinin cezalar oluşturduğunu belirterek, "Abdülhamit yasaları geri geliyor. Ceza alacak kişiler arasına çaycıyı koymayı unutmuşuz. O niye yok merak ediyorum. Bunu çete suçundan daha kötü hale getirdiniz" görüşünü savundu
-Dokuz yıla çekildi
Madde, Ak Parti milletvekillerinin önergeleriyle değiştirilerek kabul edildi. Buna göre, MİT görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan, bunları yok eden kişiye dört yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek.
MİT mensuplarına ilişkin bilgi ve belgeleri ele geçiren, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan, bulunduran, kaydeden, bir başkasına veren veya yayan kişiler ise üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Teşkilatın görev ve faaliyetleri ile mensuplarına ilişkin bilgi ve belgelerin radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçları ile her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim araçları vasıtasıyla yayımlanması, yayılması veya açıklanması halinde süreli veya süresiz yayın sahibi, içerik sağlayıcı, eser sahibi, muhabir, yazar, sorumlu müdür, yayımcı ve basımcı ile yayanlar hakkında üç yıldan 12 yıla kadar öngörülen ceza, üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası şeklinde değiştirildi.
Teklifi göre bu kanun kapsamındaki, görev ve yetkilerin kullanılmasına engel olan kişilere üç yıldan beş yıla kadar, talep edilen bilgi, belge ve verileri vermeyen kişilere ise iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilecek.
-" Birilerinin özerklik söylemleri bizi bağlamaz"
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Komisyon'da MHP'li Mehmet Şandır'ın "Çözüm sürecine" ilişkin eleştirilerine yanıt verirken, "Özerklik vesaire gibi şeyler çözüm sürecinin içinde değildir. İktidarı bu cesaretinden dolayı belki kutlamalısınız. Biz risk seven bir iktidarız. Türkiye'nin bölünmezliği, kardeşliği bizim ilkelerimizdir. Birilerinin özerklik söylemleri bizi bağlamaz" dedi.
MİT Müsteşarı ve mensuplarının ifadeye çağrılmasına ilişkin olarak da Atalay, "Hükümet MİT'e görev veriyor; 'Git terör örgütü mensuplarıyla görüş' diyor. Sonra savcı sorguya çağırıyor. Böyle ülke olur mu? Bu sürecin sorumluluğu bize ait. Sorumluluk Başbakan'ın, Hükümet'indir. Çözüm sürecinin planlayıcısı yürütücüsü biziz. Terörle mücadelede, riskli işlerde görevini hakkıyla yapabilmeli. Bu asker için de geçerli. Savcılığa çağrılırsa terörle mücadele ettiremezsiniz. Hepsini korumak zorundasınız" diye konuştu.
Atalay'ın sözleri üzerine Şandır, "Devletseniz verdiğiniz emrin arkasında duracaksınız. Siyasi sorumluluk size aittir. İnşallah bizim korktuklarımız olmaz. Kanın akmaması, terörün bitmesi bizim de takdirimiz, sevindiğimiz, şükrettiğimiz şeyler. Terörün amacı bölücülüktür. Bölücülük arttı mı, azaldı mı? Ülkeyi bölmek amacıyla yola çıkan terör örgütüyle müzakere etmek yanlışlığını ifade ediyoruz" dedi.
Beşir Atalay, halen İçişleri Komisyonu gündeminde bulunan Silah Kanunu Tasarısı'nın önemli olduğunu ifade ederek, Komisyon'un çalışmalarını hızlandırarak düzenlemeyi çıkarmasını istedi.