Fatih Üniversitesi açıklamasında yer verilen Dünya Sağlık Örgütü'nün araştırmasına göre, yılda yaklaşık 2 milyon insan hava kirliliği yüzünden hayatını kaybediyor. Hava kirliliği insanlara, tabiata, hayvanlara ciddi zarar verirken aynı zamanda mimariyi de yok ediyor. Uzun yıllar varlık gösteren mimari eserler zamana değil hava kirliliğine yenik düşüyor.
Fatih Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Hava Kirliliği Araştırma Grubunun yaptığı çalışmalara göre, özellikle mimari alandaki sanat eserleri hava kirliliği sebebiyle ciddi hasara uğruyor. 3'ü akademisyen olmak üzere 5 lisansüstü öğrencinin çalıştığı grup, daha önce yapılmamış büyük çaplı bir çalışma içerisine girdi.
- "Tarihi yarımadada kirliliğin asıl sebebinin trafik olduğunu tespit ettik"
Çalışma grubunun danışmanlığını yürüten Karaca, Türkiye'nin hava kirlilik seviyesinin Avrupa ülkelerine oranla 2-5 kat daha fazla olduğunu ifade ederek, şu uyarılarda bulundu:
"Sanat eserlerimiz bu oranda tahrip oluyor, yer yer 10-20 kat arasında tahrip yaşanan yerler de mevcut. Tarihi eserlerimiz hava kirliliği yüzünden ciddi hasar görüyor. Bu da kendi elimizle sanat eserlerimizi yok ettiğimiz anlamına gelmekte. Tarihi yarımadanın 50 farklı noktasına hava kirliliği istasyonları kurduk. Kirliliğin seviye tespitini yaptık. Seviyenin mimari eserlere zararı ne ölçüde ve bunu nasıl önleyebiliriz noktasında incelemeler gerçekleştirdik. Tarihi yarımadada kirliliğin asıl sebebinin trafik olduğunu tespit ettik. Yaşanan bu sorunun çözümü bölgeyi ulaşıma kapatmaktan geçiyor. Ayrıca büyük araçların girişine izin verilmemeli ve insanlar elektrikli araçlara yönlendirilmeli."
Türkiye'de taşınabilen ve taşınamayan tarihi eserlerin risk altında olduğunu dile getiren Karaca, şunları kaydetti:
"Şu an önlem alınabilecek durumda olan eserlerin, tahribat sonucu yok olmasına fırsat vermemeliyiz. İhmal edilmesi halinde geri dönüşü olmayabilir. Proje kapsamında Dolmabahçe Sarayı yönetimiyle 70 farklı noktada araştırma yaptık. Çıkan sonucu saray yönetimine bildirdik ve gerekli önlemler alınmaya başlandı. Bu tür çalışmalarda organize ve hızlı davranılması gerekiyor. Aksi takdirde beklenmedik sonuçlar doğabilir. Aynı zamanda Süleymaniye Kütüphanesi ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma var. Hava kalitesi açısından risk yönetimi planı hazırlayıp kütüphane yönetimine sunmayı hedefliyoruz."