İzmit'te bir restoranda düzenlenen Kocaeli Eğitimciler Buluşması'na katılan Özer, burada yaptığı konuşmada, kılık kıyafet konusunda atılması gereken adımların atıldığını ama bu adımların istenen şekilde olmadığını savunarak, bundan sonraki düzenlemenin öğrenciler açısından da serbestlik getirmesini, özellikle kız öğrencilerin kıyafetlerinde de serbestlik arzu ettiklerini söyledi.
Öğretmen ihtiyacının karşılanması konusundaki taleplerin geçen yılın önemli gelişmelerinden olduğuna dikkati çeken Özer, "Geçen yıl 57 bin öğretmen ataması yapıldı ama halen Türkiyemizde 117 bin öğretmen açığı var. Şu an 10 bin öğretmen ataması yapıldı, 127 binden 117 bine düştü. Ağustos ayında 40 bin öğretmen ataması olacak ama bu atamanın da öğretmen ihtiyacını karşılamasından çok uzak olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Özer, dershanelerin herkesi çok yakından ilgilendiren ve çok uğraştıran konu olduğunu dile getirerek, "Dershaneler kapatılsın, kapatılmasın, kendiliğinden kapansın tartışmalarının ardından daha farklı, birtakım gerçeklerin ortaya çıktığını gördük. Dershane tartışması, dershane olmaktan çoktan çıktı. Arkasında küresel operasyonun varlığını gördük. Dershane bahanesiyle birtakım insanların kamuoyunda farklı birtakım algılar oluşturarak, özellikle yolsuzluk ve rüşvet ambalajı altında bir operasyonun yapıldığını hep beraber görmüş olduk" ifadesini kullandı.
Asla vesayet altında bulunmak istemediklerini, vesayetin her türlüsüne kaşı olduklarını vurgulayan Özer, bugüne kadar askeri ve bürokratik vesayete ne kadar karşı olduysalar, bundan sonra da karşı olacaklarını kaydetti.
Özer, müfredatta bazı değişiklikler yapılması ve ders kitaplarının değişmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Karma eğitimin sona erdirilip isteyenler çocuklarını kız, isteyenler erkek veya karma eğitim yapan okullara gönderebilmelidir. Öğretmen yetiştirme ve atamaları yeniden gözden geçirilmelidir. Akademisyen arkadaşlarımıza ödenmeyen ek ödemelerinin ya da iyileştirmelerinin mutlaka yapılması gerekir. Aksi halde sağlıklı üniversite kurmak asla mümkün olmayacaktır. 2 bin 200 lira ile siz araştırma görevlisini üniversitenizde tutamazsınız. Öyleyse akademisyenlerimizi rahatlatacak sistemin yeniden tesis edilmesini bekliyoruz."