Erdoğan, partisinin Sivas Kent Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, gündemlerinde Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkesiyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Çeçeniyle, akla ne gelirse, yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevmek, kardeşlik ve demokrasi olduğunu belirtti.
"Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" dediklerini hatırlatan Erdoğan, hedeflerinin 2023 olduğunu vurguladı. Erdoğan, "İstedikleri kadar iftira atsınlar, istedikleri manşetle çıksınlar, istedikleri tuzağı kursunlar, bizim gündemimizde Türkiye var, Türkiye'ye hizmet var, gündemimizde siz varsınız siz" diye konuştu.
Günlerdir koro halinde hükümetin internete kısıtlama getirdiğinin, sansür getirdiğinin öne sürüldüğünü belirten Erdoğan, bu iftira üzerinden kendilerinin hem yurt içinde hem de yurt dışında karalamaya çalışıldığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu iftira kampanyasını neden yaptıkları çok çok önemli. Bundan yaklaşık 4 yıl önce CHP Genel Başkanı ile ilgili bir görüntü yayınladılar. Sayın Baykal ile ilgili ve maalesef bizim de durdurma çabalarımıza rağmen o görüntüleri bahane ederek CHP Genel Başkanı'nı görevden uzaklaştırdılar. Hatırlayın. Şu andaki genel müdür, ziyaretine gitti genel başkanının. 'Ben aday olmayacağım' dedi. Gazetecilere öyle beyanat verdi."
Ancak ardından "kaset genel müdürü"nün geldiğini ifade eden Erdoğan, arkasından geçen seçimlerde hem CHP'li, hem MHP'lilere ait çirkin görüntü kayıtlarının yayınlandığını, bunları da kendilerinin engellediğini anımsattı.
Başbakan Erdoğan, "İşte bu kayıtlarla CHP'yi, MHP'yi esir aldılar, şantaj tuzağına çektiler. Şu anda aynı çirkin saldırıyı bize karşı yapmaya çalışıyorlar. Ses kayıtlarıyla hükümeti, milli iradeyi, demokrasiyi, sandığı esir almaya, teslim almaya çalışıyorlar" diye konuştu.
-"İnternete karşı değiliz"
Göreve geldiklerinde Türkiye'de internet kullanıcısının 20 bin olduğunu, şu anda bu sayının 34 milyona çıktığını bildiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bize kalkıyorlar internet karşıtı diyorlar. Biz internete karşı değiliz, internetteki ahlaki olmayan yayınlara karşıyız. Bizim yaptığımız bu. Biz bununla aslında CHP'yi, MHP'li kurtarıyoruz. Biz sansür getirmedik, çocuklarımızın, gençlerimizin zehirlenmesine, özellikle de siyasetin üzerinden dizayn edilmesine tedbir getirdik. Aslında biz bu yasayla işte bunları koruma altına alalım istedik. Çünkü onlara şantaj yapılıyor, onları tehdit ediyorlar. Hele hele bu paralel yapı. Bu paralel yapının yapmadığı yok ki. Bunlar iş adamlarına da şantaj yaparlar, akademisyenlere, emniyetteki güvenlik güçlerimize şantaj yaparlar. Aklınıza ne gelirse bunlar siyasetçilere şantaj yaparlar. Hepsine şantaj yaptılar, yapıyorlar. Şimdi ellerinden gelse bana da yapacaklar. Onun için böceği yerleştirdiler ama bir şey bulamadılar. Niye? Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Diyorum ki ey paralel yapı ve yapının başındakiler beddualar ediyorsunuz. Varın siz beddua edin biz bedduya lanet ediyoruz dualara evet diyoruz."
Kendilerine gerek ülkede gerek bu toprakların dışında, tüm İslam dünyasında yapılan duaların yettiğini ve arttığını dile getiren Başbakan Erdoğan, "O Myanmar'daki, o Somali'deki, o Bosna'daki, Filistin'deki, Gazze'deki, Libya'daki, Tunus'taki, Mısır'daki nice mazlum mağdur kardeşlerimizin duaları bize yeter. Suriye'de şehit olmaktaki yavrusunun başında olan annelerin duası bize yeter. İstediğin kadar beddua et. Yurtlarda yavruları bedduya kaldırıyorlar. Hale bak ya. Hale bakın. Bu ne zıllettir, bu nerelere düşüştür? Hiç endişe etmeyin, biz evvelallah siz yanımızda, bizim arkamızda olduğunuz sürece yıkılmadık, yıkılmayız" diye konuştu.
-"MHP'nin başındaki beyefendi..."
Başbakan Erdoğan, dik duracaklarını ancak dikleşmeyeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bakın, sokakları ateşe verdiler, yıktılar yaktılar, hakaret ettiler, yetmedi, kutsal değerlerimize saldırdılar, camilerimize saldırdılar, sokakta 6 aylık bebeğiyle yürüyen başörtülü hanım kardeşimize saldırdıler. Adli rapor ortada, her şey ortada. Ama biz sabrediyoruz. Hak tecelli edecek. Şu anda bakıyorsunuz bir medya grubu bu bacımızı tekrar maalesef değişik yayın planlarıyla işte o paralel örgütle birlikte böyle bir şeyin olmadığını anlatma yoluna gidiyorlar. Çıkıyor MHP'nin başındaki beyefendi, aile nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok. Çoluk nedir, çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok. Ama bizim derdimiz var, derdimiz. Biz bunu biliriz. Çoluk nedir, çocuk nedir biz bunu biliriz. Diyor ki 'Türk'ün örfünde kadına el uzatmak yoktur.' Sen zaten gezicilerle beraber hareket ettin. Bunu geziciler yaptılar. Kime yaptılar? O başörtülü bacımıza yaptılar."
Birilerinin bu medyaya, köşe yazarlarına, gazeticilere, yorumculara, onlarla birlikte CHP'ye, MHP'ye talimat verdiğini ve düğmeye bastığını ifade eden Erdoğan, "Koro halinde Kabataş'taki o kızımızı bir kez daha linç etmeye çalışıyorlar. Her şeyi planlı yapıyorlar. Ama hak tecelli edecek. Doğru yerini bulacak hiç merak etmeyin" diye konuştu.
-17 Aralık darbe girişimi
Bunların talimatla yapıldığını, takipçisi olduklarını bildiren Erdoğan, "Unutmayın 17 Aralık darbe girişimi Gezi olaylarının bir devamıdır. Gezi olaylarında hedef büyük Türkiye idi. 17 Aralık darbe girişiminde de yine büyük Türkiye hedef alındı. Milli bankamız Halk Bank'ı hedef aldılar, MİT'i hedef aldılar, milli projelerimizi, küresel projelerimizi hedef aldılar, milli değerlerimizi hedef aldılar" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Erdoğan, en önemlisi de milli birlik ve kardeşlik sürecinin hedef alındığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Sivas'tan soruyorum, 1 yıldır kahramanlar diyarı, şehitler diyarı Sivas'a ayyıldızlı tabutlarda yeni şehitler geliyor mu? Sivas'ta ocaklara terör nedeniyle ateş düşüyor mu? Sivas'ta anneler babalar ağlıyor mu? İşte bundan çok ciddi rahatsızlar. Çünkü bunlar kandan beslenen vampirler, vampirler. Bunları bir birinden ayırt edeceğiz. Bunların ne Sivas'ın ötesiyle, ne Sivas'ın doğusuyla ne de Sivas'ın kendisiyle irtibatları yok, gönül bağları yok. Bizim zorlamamızla o da sembolik olarak birkaç kere ancak Sivas'ın doğusuna geçebildiler. Bunlar öyle Van'a, Hakkari'ye filan buralara gidemezler. Bir kere Hakkariye gitti bu CHP'nin başı, genel müdür Türk bayrağını sallayamadı biliyor musunuz? Sallayamadı. Niye? Dediler ki sen buraya gelirsin ama Türk bayrağını sallayamazsın."
Konuşmasında dün Hakkari'de partisinin mensuplarına yönelik saldırıya da değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dün partimin gençlerine Hakkari'de saldırdılar. Şimdi ben buradan soruyorum, ey Hakkari'de gururla gezdiğini devamlı ortaya koyan siyasi parti, siz böyle mi seçim yapacaksınız? Böyle taşla, molotoflarla, sonunda da silahla kalkacaksın orada benim partimin gençlik kollarına saldıracaksın. Demokrasi bu değil. Eğer kendinize güveniyorsanız, kendinize inanıyorsanız silahlarınızı filan bir kenara atın, sandık mücadelesi verin. Biz de o zaman size bunlar adam diyelim, adam gibi adam. Partinizin adının Barış ve Demokrasi Partisi olması hiçbir şey ifade etmez. Aslolan uygulama, uygulama."
(Sürecek)