Buldan, HDP Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü ile Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen Mecit Baskın Davası'nda, sanıklardan Korkut Eken'in duruşmada şahsına yönelik ifadelerine tepki gösteren Buldan, hem Eken'in hem de Mahkeme Başkanı'nın tavrının kendilerini üzdüğünü söyledi.
Buldan, bu duruşmanın kendisi açısından da tarihi bir duruşma olduğunu, sanık sandalyesinde oturan başta Eken olmak üzere 12 sanığın eşinin de katili olduğunu ifade etti.
"Dünkü duruşmada sanık sandalyesinde oturan Eken şahsıma hakaret ve küfür etmiştir" diyen Buldan, Mahkeme Başkanı'nın Eken'i susturacağı yerde, izleyici bölümünde oturanları dışarıya çıkarmakla tehdit etmesinin kabul edilebilir olmadığını anlattı.
Buldan, dün itibariyle Türkiye'de hukuk ve adaletten bahsetmenin bir kez daha iflas ettiğini öne sürerek, şu ifadeleri kullandı:
"Dün sanık sandalyesinde oturanları biz vicdanlarımızda mahkum ettik. Bütün yasalarda düzenleme yapmaya çalışan AKP Hükümeti, bu konuda da elini vicdanına koymalı ve düzenleme yapmalı. 20 yıl önceden bugüne kadar devam eden bütün cinayetlerin açığa çıkması için sorumluları yargılaması gerektiğini düşünüyoruz. Başta dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Ağar olmak üzere, dönemin başbakanı Tansu Çiller'in de aralarında bulunduğu bir dönemin yetkilileri yargılanmalıdır. Biz mağdur ailelerin beklentileri bu yöndedir. Ümit ediyor ve diliyoruz ki en kısa zamanda Türkiye hukuk devletinin gereğini yerine getirir. Korkut Eken'in şahsıma yönelik hakaret ve küfürleriyle ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Bu durum sadece benimle sınırlı kalmamalı aynı zamanda iktidarın da bu konuda sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir."
Ertuğrul Kürkçü de dünkü hakaret ve küfürlerin, Eken ile Buldan arasında şahsi bir mesele olmadığını belirterek, "Korkut Eken ve yanındakiler, Milli Güvenlik Kurulu tarafından alınan imha kararının gereğini yerine getirdiler" iddiasında bulundu.
Sanıkların himaye edildiğini ileri süren Kürkçü, "Tansu Çiller'in başında olduğu Hükümetin, dönemin Genelkurmay Başkanı'nın, Kara Kuvvetleri Komutanı'nın, Diyarbakır Asayiş Kolordu Komutanı'nın da yargı önüne çıkarılması gerekir. Bunlarla hesaplaşılmadığı takdirde dünkü mahkemede gördüğümüzden daha saldırgan tutumla karşılaşacağımızı umabiliriz' dedi.
-MİT'le ilgili kanun teklifi
Buldan ve Kürkçü, TBMM Başkanlığı'na sunulan MİT Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifine ilişkin de soruları cevaplandırdı. Yasayı henüz incelemediklerini belirten Buldan, şunları söyledi:
"MİT'le ilgili yapılacak yasal düzenleme sadece MİT'i ilgilendirecek bir yasal düzenleme olacak. Bizim beklentimiz süreci koruma altına alacak yasal düzenlemelerin hemen hayata geçmesidir. Bu yapılacak düzenleme, MİT'i kurtaracak bir yasal düzenleme. Şu anda ilerletilmek istenen bir süreç var. Doğal olarak bu sürecin yasal bir zemine oturtulması gerekiyor. Bunun hukuki altyapısı olması gerekiyor. Bunun olabilmesi için de yasal düzenlemelerin bir an önce Genel Kurul'dan geçirilmesi gerekiyor. Öncelik buna verilmeli. Gerisi teferruattır. Süreci garanti altına almayacak olan hiçbir yasal düzenlemeye biz evet demeyiz."
-"Uygulama geri çekilmeli"
Ankara'da bazı bölgelerde polise arama izni verilmesine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine de Buldan, "Sessiz bir olağan üstü hal uygulaması var. İnsanlar zaten özgür düşünemiyor, özgür de hareket edemeyecek, bu aramayla birlikte. Bu uygulamanın bir an önce geri çekilmesi gerekir" diye konuştu.
Kürkçü de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın herşeyin başına geçmek istediğini öne sürdü. Kürkçü, "Başbakan'ın Türkiye belediye başkanı, Türkiye adalet bakanı, Türkiye başyargıcı olduğunu bildiğimize göre Türkiye MİT başkanı olmak istediğini de anlıyoruz. Mutlaka bu yasa da buna göre tasavvur edilmiştir. Piramidin başına Tayyip Erdoğan, devamında da sadece ona hesap verecek, başka kimseye hesap vermeyecek bir hiyerarşinin oluşturulacağını öngörebiliriz" görüşünü dile getirdi.
