Davutoğlu, partisinin aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, önlerindeki seçimin sadece mahalli değil, milli irade seçimi olduğunu söyledi.
Son 50 yılda demokrasi adı altında atılan her adıma her 10 yılda bir sekte vurulduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "27 Mayıs'ta bu ülkenin, bu toplumun milletin iradesiyle seçilen Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanı şehit edildi, milli iradeye engel koydular. 1971 12 Mart muhtırası ile milli iradeye engel koydular. 12 Eylül... 10 yıl geçmemişti ki milli iradeye engel koydular, yeni yeni yeşillenmeye başlamıştı ki demokrasimiz 28 Şubat'ta milli iradeye engel koydular. Son 11 yıl içinde her vesileyle irademize engel koymaya çalıştılar ama ne Sayın Başbakanımızın iradesi sarsıldı ne de AK Parti'nin ak kadrolarının o sarsılmaz çalışkanlığına engel olabildiler. İşte bizim güç kaynağımız, AK Parti'nin bütün teşkilatları, bütün birimleri, her ferdiyle halkımızla kucaklaşmasının buluşmasıdır" şeklinde konuştu.
"Geçen sene birçok hususta üzerimize geldiler, gelmeye de devam edecekler. Onlar ne kadar gelirlerse kararlılığımız, irademiz, cesaretimiz o kadar artacak" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Ne oldu geçen sene? 28 Şubat'ta belki her birinizin ailesine düşen bir acı vardı. Her bir başörtülü kardeşim sokağa çıktığında nasıl karşılanacağını düşünmesinin ötesinde memuriyet yapamaz haldeydi. Kızlarımız üniversiteye gidemez haldeydi. Bunlar, bu topraklara İslam'ı ezeli ve edebi inanç olarak inşa etmek üzere yola çıkan Hoca Ahmet Yesevi'nin mirasına, Hacı Murad-ı Veli'nin mirasına ihanetti. Önce üniversitelerde, sonra memuriyette ve nihayet Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) başörtüsü yasağı kalktı. Bacılarımız başı açık veya örtülü, milli iradenin temsilcisi olarak Meclise girebildi. Buraya gelip konuşanların iktidar, koalisyon ortağı olduğu dönemlerde başörtülü kardeşlerimiz Meclisten atılmışlardı. 2013 yılı bizim için kim ne derse desin, kardeşlerimizin onurlarının korunduğu, inancımızın hiçbir yerden dışlanmamak üzere başta TBMM, her yere rahatlıkla girebildiği, temsil edebildiği bir yıl oldu."
Davutoğlu, geçen yıl milli birlik ve beraberlik etrafında, kardeşliği pekiştirmek üzere, Türkiye'nin her yerinde, köşesinde harekete geçtiklerini anlatan Davutoğlu, kim ne derse desin, kim ne söylerse söylesin 2013 yılında hiçbir eve şehit, evlat acısı girmediğini söyledi.
"Hiçbir annenin gözyaşı akmadı" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İşte engel olmaya çalıştıkları şey bu. İsterler ki bu topraklarda kardeş kardeşle kavga etsin, ihtilaf etsin. Biz bu milleti temsilen yola çıktık. Emin olun, sadece bu milletin sizler gibi şerefli mensupları değil, dağlar bile bizimle konuşur. Biz ne zaman doğuya doğru gitsek Ağrı der ki 'merak etmeyin, bu aziz topraklar emniyettedir ve altımızda yaşayan insanlar bu toprakların sahibidir.' Ne zaman güneye gitsek Toroslar, Erciyes, Hasan Dağı der ki 'bu topraklar sağlam ellerdedir,' ne zaman batıya doğru gitsek Uludağ der ki 'Bu topraklarda Osmanlı yeşerdi, merak etmeyin, yolunuz açık olsun', ne zaman kuzeye ve batıya gitsek, Ilgaz Dağı'na bakarız uçaktan, sizler adına Ilgaz'ın bizlerle konuştuğunu hissederiz. 'Merak etmeyin, yolunuz açık olsun, Çankırılılar Ilgaz Dağı gibi arkanızdadır, dünyanın her yerinde başınız dik olsun' der.
Biz de biliriz Çankırılılar, Çorumlular, Kastamonulular, Ilgaz'ın eteğindeki herkes arkamızdadır. Bu topraklar evlatlarına sahip çıkar. Bir milletin gücü vatandaşına sahip çıkmasıyla ölçülür."
- "Artık insanımızın pasaportu, cebinde taşıdığı Türk Lirası, en önemlisi al bayrağı her yerde itibar görüyor"
Yurt dışındaki vatandaşlar ve gurbetçilerin birçok yerde kendilerine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ettiğini belirten Davutoğlu, Avrupa'nın her köşesindeki gurbetçilerin Türklüğüyle gurur duyduğunu dile getirdi.
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Artık insanımızın pasaportu, cebinde taşıdığı Türk Lirası, en önemlisi al bayrağı her yerde itibar görüyor. Şeyh Edebali demiş, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' Allah'ın izniyle her yerde insanımızı yaşatacağız. Daha dün bana Twitter'den mesaj geldi. Kenya'da insani yardıma giden kardeşimiz orada vefat etmiş. Bütün gece büyükelçiliği ve dışişlerini harekete geçirdik, o kardeşimizi vefat ettiği yerden bir an önce ailesine ulaştırmak için. Devletin kudret ve şefkat eli budur. Bir gazeteci kardeşimiz Bünyamin, 40 gün esaretten sonra ülkeye döndüğünde sınıra yaklaşırken kendisiyle telefonla konuştuğumda bana 'bir kişinin bu kadar önemli olduğunu fark etmemiştim Sayın Bakanım' dedi. Ben de ona dedim ki 'Bizim için bir kişi 75 milyon kişidir, 75 milyon kişi bir kişidir.'
İşte bizim için en büyük onur vatandaşımızın dünyanın her yerinde başı dik, onurlu gezmesidir."
- "Artık insanımızın pasaportu, cebinde taşıdığı Türk Lirası, en önemlisi al bayrağı her yerde itibar görüyor"
11 yıl önce Türkiye'nin birkaç milyon dolarlık, birkaç milyarlık uzun dönemli kredi için IMF'nin kapısında beklediğinin, başlarının eğik olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Türk milletinin "70 sente muhtacız" diyen başbakanlar gördüğünü dile getirdi.
Türk milletinin geçen yıl 14 Mayıs'ta IMF ile borç defterini kapatan başbakan da gördüğünü kaydederek, "Bu Başbakan ve bu hükümetin arkasında durmaya kararlı mısınız? Bizden razı mısınız? Bu millete bir daha borç zilleti yaşatmamak için, bu hükümetin ve Emir Karatekin'in iradesini taşıyan Yörük beylerinden razı mısınız? Allah'ın izniyle başımız bir daha eğilmeyecek. Kimileri 3013 yılı için birçok kara senaryo yazmış olabilir ama 2013 tarihe başı öne eğilmeyecek milletin borç defterini kapattığı yıl olarak geçecek. Dünyanın her yerine yardım eden ülke haline geldik" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, yaran nasihatinin kendileri için en temel prensip olduğunu, "eline, beline, diline sahip ol, haram yeme, harama el uzatma" ilkeleriyle hareket ettiklerini, yolsuzluğu insanlığın en büyük suçu gördüklerini vurguladı.
"Kim bu milletin helal parasına haram katmışsa en önce biz hesabını sorarız, hiçbir şekilde harama rızamız yoktur" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları dile getirdi:
"AK Parti kurulduğunda yolsuzluklara, yasaklara savaş açılmışsa aynı şekilde bugün de bu geçerlidir. Kim ne gerekçeyle olursa olsun, bu milletin alın terinden gelen bir kuruşa bile tecavüz edemez, onun karşısında biz dururuz. Son 11,5 yılda bu devletin hazinesi bereketlenmişse, bu millet borç alan ülke zilletinden çıkmış, dünyanın her yerine borç verebilen ülke şerefini yaşamışsa, işte bunun arkasında yaran nasihatına uymamızın temeli vardır. Zillet haline düşürmememiz lazım. Hep der ya milletimiz, 'Allah milletimize, devletimize zeval vermesin.' Allah, bir daha bu devletin başında kim olursa olsun, onu IMF'den veya herhangi bir yerden borç istemek zilletine düşürmesin ebediyete kadar. İşte biz bunun için sağlam temeller üzerinde, yeni bir devlet, yeni güçlendirilmiş bir devlet, onun güçlendirilmiş demokrasisini inşa etmeye çalışıyoruz. 2023 hedeflerinin esası budur."
Zillet içinde olmamak için borç alınmaması gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, şunları belirtti:
"Kendi savunmanız için kimseye yalvarmak zorunda kalmayacaksınız. 10 yıl önce bırakın tank yapmayı, kendi tankımızın modernizasyonunu bile yapamıyorduk. Başka ülkelere muhtaçtık. Başka ülkelerin envanterinden bıraktığı silahları almakla savunmamızı yapıyorduk. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, artık kendi tankını, kendi savaş uçağını, savaş gemisini, insansız hava aracını yapıyor. Dünyanın her yerinde onurla, başı dik şekilde kendi savunması için kimseden yardım istemek zorunda kalmıyor. Bundan razı mısınız? Bir daha Allah millete kendi savunması için başka ülkelerden yardım istemek zorunda bırakmasın."
(Sürecek)