'Bir kez daha hayır diyemezler'
Kıbrıs’ta kalıcı ve kapsamlı bir çözüm için müzakereler yeniden başladı. Türk tarafı, bu kez 'elinin daha güçlü olduğunu' düşünüyor ve referanduma gidilmesi halinde Rum tarafının 'evet' diyeceğine inanıyor
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-14 14:56:59
Adada müzakereler, neredeyse iki yıl aranın ardından tam yetkili heyetler arasındaki ilk görüşmeyle başladı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı’ndan Al Jazeera’ye konuşan üst düzey yetkililer, bu kez çözüme ulaşılacağını söylüyor: “Artık elimiz güçlü, uluslararası aktörler yanımızda. Güney Kıbrıs'ın krizden çıkmak için bize ihtiyacı var. Çözüm bu kez olacak, şüphe yok.”
Dışişleri kaynaklarına göre görüşmelerde, 2004’te üzerinde uzlaşılan, dönemin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan’ın hazırladığı Annan Planı’ndan çok farklı bir noktaya gidilmeyecek. Rum tarafının “Halkımız Annan Planı’nı kabul etmemişti. Bu kez kabul ettirebilmek için daha çok taviz vermelisiniz.” demesi bekleniyor. Ancak Türk müzakere heyetinin vereceği cevap şimdiden belli: “Çözüme hayır diyen taraf ödüllendirilmez.”
BM ve Avrupa Birliği (AB) tarafından da onaylanan Annan Planı’na yüzde 75’in üzerinde ‘hayır’ oyu vermesinin ardından, “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tanınan Kıbrıs Rum Yönetimi AB’ye tam üye oldu. Plana yüzde 65’le ‘evet’ diyen Türk tarafının üzerindeki izolasyon ise, AB Komisyonu ve ABD’nin bu konudaki açıklamalarına rağmen hiçbir zaman tam olarak kaldırılmadı. Türk tarafı, "ikinci kez hayır diyemezler, liderleri de 'evet' denmesi yönünde çalışacaktır" diyor.
Rum Yönetimi lideri Anastasiadis de, bu kez sürecin referanduma kadar varması halinde ‘hayır’ oyu vermenin riskli olacağını söylüyor:
“BM tarafından önerilen planı ikinci defa reddetmek bölünmeyi, bugünkü yasadışı yönetimin tanınması ihtimalini, münhasır ekonomik bölgede hak tanınması ihtimalini gündeme getirir.”
Doğalgaz etkili oldu
KKTC ve Güney Kıbrıs liderlerinin Salı günü açıkladığı ‘ortak bildiri metni’ çerçevesinde altı başlık görüşülecek: Yönetim ve yetki paylaşımı, toprak, mülkiyet, Avrupa Birliği, ekonomi ve garantiler.
2012'de kesilen müzakerelerde toprak ve garantörlük başlıkları dışında diğer konularda ciddi ilerleme kaydedildi.
Müzakerelerde diğer dört başlık yeniden görüşülüp üzerinde uzlaşıldıktan sonra toprak konusu ele alınacak. Toprak konusunun da çözülmesi durumunda, garantör devletler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de katılımıyla garantiler konusu da görüşülüp müzakereler sonuçlandırmaya çalışılacak.
Annan Planı'nda neler vardı?
Annan Planı’na göre Türk tarafının elindeki toprak yüzde 36’dan yüzde 29,2’ye indirilecek ve Türk tarafı, Ada’nın kıyı şeridinin yüzde 52’sine sahip olacaktı. Güzelyurt ve çevresi Rum Yönetimi’ne bırakılırken, Karpaz’ın yönetimi Türk tarafında kalacaktı. Rum göçmenlerin Türk tarafına geçişine de kısıtlı olarak (Kuzey’deki Türk nüfusunun yüzde 18’ini geçmeyecek şekilde) izin verilecekti.
Ada’daki Türk ve Yunan askerlerinin sayısı da 14 yıl boyunca kademe kademe azaltılacak; sonrasında sembolik olarak 950 Yunan ve 650 Türk askeri Ada’da kalacaktı.
KKTC ve Rum Yönetimi'nin müzakerecileri, 11 Şubat'ta yapılan liderler buluşmasında da yer aldı.
KKTC Dışişleri kaynaklarına göre, yeni müzakerelerde toprak ve garantiler konusunda Annan Planı’na kısmen bağlı kalınacak. Ancak bu kez Türk tarafının eli daha güçlü olduğu için daha fazla taviz istenecek.
Takvimde uzlaşma henüz yok
Türk tarafının müzakerecisi Kudret Özersay ve Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis'in ilk toplantısında müzakere takvimine, ne sıklıkla görüşme yapılacağına da karar verecek. Ortak metinde takvime ilişkin madde boş bırakılmıştı. Ardından ilk kez uygulanacak olan 'çapraz müzakere sistemi' kapsamında Mavroyannis Ankara'ya, Özersay da eşzamanlı olarak Atina'ya gidecek.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Ben samimi olarak Kıbrıs’ta bir anlaşma olabileceğine inanıyorum. Ama karşı tarafın tavrı, müzakerelerin sonucunun müspet ya da menfi olması yönünde etkili olacaktır” diyor. Türk tarafı, görüşmeleri 5 ay içerisinde tamamlama eğiliminde.
Rum Yönetimi’nin lideri Nikos Anastasiadis de “Kıbrıs sorununa en kısa zamanda bir çözüm bulmak samimi niyetim ve arzumdur” diyor ancak ‘dar takvimlere’ karşı çıkıyor.
Doğalgaz etkili oldu
Ada’nın Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgesinde bulunan ve Rum Yönetimi’nin verdiği izinle arama çalışması devam eden doğalgazın Avrupa'ya aktarılacağı en az maliyetli yol, Türkiye üzerinden geçiyor. Bu sebeple bu kez uluslararası aktörler de devrede. ABD ve AB, iki tarafa da çözüm için daha önce görülmediği kadar baskı uyguluyor. Bu da, yeni müzakere sürecini farklı kılan etkenlerden... Anastasiadis de, Salı günü yaptığı basın toplantısında “Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözüm Doğu Akdeniz’deki doğal zenginliğin değerlendirilmesi olanağına da katkı koyacaktır” dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara