Soçi'de AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Çetinkaya, kariyerini, bundan sonra yapacağı çalışmaları ve Türkiye'de kayak sporunun geleceğini anlattı.
Spor Genel Müdürlüğü'nde 6 ay önce antrenör olarak atandığını hatırlatan Çetinkaya, eşiyle beraber Bolu Gerede'de Arkut Dağı'nda yapılan kayak eğitim merkezinde çalışacaklarını belirterek, "Kayaktaki yeni yaşamımda sporcular yetiştireceğiz. Planımız bu" dedi.
Türkiye'yi kış olimpiyatlarında temsil eden ilk kadın sporcu olarak Türk spor tarihine geçen, Salt Lake City 2002, Torino 2006, Vancouver 2010 ve son olarak Soçi 2014'te olmak üzere üst üste 4 olimpiyatta ay-yıldızlı formayı temsil eden Çetinkaya, çalışacağı eğitim merkezi için yetkililerden yardım bekliyor.
Merkezin 2,5 kilometrelik asfalt pistinin aydınlatılması gerektiğini, çocukların okuldan geç saatte çıkmasının antrenman yapmalarına engel olduğunu belirten Çetinkaya, "Pistin ışıklandırılması bizim için çok önemli. Genel müdürümüzden (Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan) de rica ettim, gelip tesisleri ziyaret etmesini istedim. Ziyaret edeceğini, ilgileneceğini söyledi. Biz ilgi bekliyoruz. Kayaktaki yeni yaşamımda yeni sporcular yetiştireceğiz, planımız bu" diye konuştu.
- "Vatanıma, milletime sonsuz şükranlarımı sunuyorum"
Kayakta güzel günler geçirdiğini, Soçi 2014'ün profesyonel sporculuk yaşamının son noktası olduğunu ifade eden Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Acısıyla tatlısıyla benim için kayakta güzel günler geçti. Öncelikle kayak camiasına, vatanıma, milletime sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Çünkü onlar olmasaydı biz de olmazdık. Ay-yıldızlı bayrağı buralarda dalgalandırma fırsatı bulamazdık. Dördüncü kez olimpiyata katıldım. Kariyerimin son noktasını, hak ederek büyük bir organizasyona katılarak koymak istedim. Soçi'de ilk iki yarıştaki performansım beni çok üzdü. İlk iki yarış (skiatlon ve serbest sprint) gerçekten benim yarışım değildi. Ben kısa mesafeci değilim. Skiatlonda da iyi olduğum söylenemez. Performans olarak 30 kilometre mücadelesine hazır olmadığım için de Soçi'de bu yarışa da katılmadım."
Aldığı sonuçlara yönelik yapılan eleştirilerle ilgili milli kayakçı, "Buraya gelmenin ne kadar zor olduğunu bilmiyorlar. Dışarıdan yazı yazmak kolay. Buradaki mücadele yazı yazmak gibi değil. Bizi ancak bizim gibi sporcular anlar" ifadelerini kullandı.
- "Çok şey değişti ancak yeterli değil"
Olimpiyatlara ilk kez katıldığı Salt Lake City 2002'nin hayatında çok önemli bir yeri olduğunu kaydeden Çetinkaya, geride kalan 12 yılda Türk kayağında çok şeyin değiştiğini, ancak bunun yeterli olmadığını ifade etti.
Türk insanının kayak sporuna yeteneği olduğunu, ancak gençleri bilinçli bir şekilde yönlendirmek gerektiğini anlatan Çetinkaya şunları kaydetti:
"Bilimi de içine katarak sporcu seçmelerini yapmalıyız. Branşa özgü merkezlerin kurulması lazım, bu çok önemli. Örneğin kayaklı koşu merkezleri olmalı. Sadece bir yerde değil. Erzurum'da var ama yeterli değil. Diğer bölgeler ne olacak? Merkezler oluşturulup Türkiye genelinde seçmeler yapılmalı. Yeteneği olan özel sporculara bu merkezlerde eğitimler vermeliyiz. 'Olimpiyat şampiyonu olunmaz, doğulur' diye bir söz var. Bu genlere sahip çocukları bulup profesyonel eller tarafından yetiştirmek bu sporun geleceği açısından çok önemli."
Kış oyunlarının ilk Türk kadın sporcusu Çetinkaya, Soçi 2014'te skiatlonda ve serbest sprintte son sırada yer alıp, 75 sporcunun katıldığı 10 kilometre klasik yarışında ise 19 sporcuyu arkasında bırakarak 56. olmuştu.