Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

DDK'nın Türkiye'deki kalkınma ajansları uygulaması raporu (2)

DDK'nın Türkiye'deki kalkınma ajansları uygulaması raporu (2)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-12 14:34:54

DDK'nın Türkiye'deki kalkınma ajansları uygulaması raporu (2)
Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) Türkiye'deki kalkınma ajansları uygulamasına ilişkin araştırma ve inceleme raporunda, "Öngörülen amaç ve felsefesiyle uyumunun gittikçe azalması sonucunda, nev'i şahsına münhasır yapılar olarak kurgulanan ajansların, mali destekler ve bölge planlaması konusunda merkezin taşradaki aracı kurumu şeklinde algılanan, klasik kamu kurumuna dönüşme yakın tehdidine yönelik gerekli önlemlerin alınması öncelikli olarak değerlendirilmeli" denildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla DDK tarafından hazırlanan "Türkiye'nin Kalkınma Ajansları Uygulamasının Değerlendirilmesi" başlıklı, 30 Ocak 2014 tarihli, 800 sayfalık araştırma ve inceleme raporunun sonuç bölümü Cumhurbaşkanlığının internet sitesinde yayımlandı.

Kalkınma ajanslarının destek sağlama ve izleme fonksiyonuna ilişkin tespitlere de yer verilen raporda, destekleme kapsamında doğrudan finansman desteğinin uygulanabildiği ancak faiz desteği ve faizsiz kredi desteğinin ise teknik altyapı oluşturulmadığı için uygulanmadığı, destek araç ve imkanlarının çeşitlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Doğrudan finansman desteğinin bir türü olan güdümlü projelerin üniversite, kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ve katılımını öngörmesi, bölgenin potansiyelini harekete geçirmesi açısından önemi dikkate alınarak daha yaygın şekilde kullanılması için çaba gösterilmesi istenen raporda, proje değerlendirmelerinin bağımsız değerlendiricilerce yapılmasının önemi vurgulandı.

Değerlendirme komitelerinin, mali destek almaya hak kazanacak projelerin seçiminde bağımsız değerlendiricilerin puanlarını onaylayabildiği gibi projeleri yeniden değerlendirebilme yetkisine sahip olduğunun altı çizilen raporda, şu tespitler yer aldı:

"Yapılan incelemede, söz konusu yetkinin 2009-2011 yıllarını kapsayan dönemde önemli ölçüde kullanıldığı ve değerlendirme komiteleri tarafından, sözleşme imzalanan toplam projelerin yüzde 29'una tekabül eden kısmının eşik değer üzerinden başarı durumunun değiştirildiği tespit edilmiştir.

Değerlendirme komitelerinin teşkili, üyelerinin niteliği ve tarafsızlığı konuları, özellikle mali desteklerin adil şekilde dağıtıldığı algısı açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle, değerlendirme komitelerinin oluşturulmasına ilişkin üye seçimlerinde, görev alınacak mali destek programının gerektirdiği uzmanlığa sahip olma, proje konularının farklı yönlerinin değerlendirilmesine imkan verecek şekilde farklı kurumlardan ve/veya mesleklerden olma gibi hususlar göz önünde bulundurulmalıdır."

Komitelerin projeleri yeniden değerlendirmesiyle ilgili kriterlerdeki belirsizliklerin projelerin objektif şekilde değerlendirilip değerlendirilmediği yönünde soru işaretleri oluşturduğuna işaret edilen raporda, kriterlerin yazılı hale getirilmesi ve kayıt altına alınmasının yerinde olacağı kaydedildi.

-"Desteklerin başarı durumu izlenmeli"

Kalkınma ajanslarınca sağlanan desteklerin başarı durumlarının, bölge üzerindeki etkilerinin ve bölgesel kalkınmaya olan katkılarını ölçmede kullanılacak performans göstergelerinin daha ölçülebilir ve gerçekçi olması gerektiği belirtilen raporda, izlemenin önemi açısından performans göstergesi sistematiğinin gözden geçirilmesinin önemine değinildi.

Bölgelerdeki kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimlerin de desteklenebilecek aktörler arasında yer aldığının altı çizilen raporda, bu konuda yaşanan sıkıntılara ilişkin tespitler yer aldı. Raporda, "Mali destek aracının temel hedefinin bölgenin içsel kaynaklarını harekete geçirmek ve bölgenin rekabetçiliğini artırmak suretiyle gelişmesine katkıda bulunmak olduğu hususu dikkate alınarak, kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimlerin projelerinin bu hedefe katkısı ve sürdürülebilirliği açısından titiz bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir" ifadesi kullanıldı.

Yatırımcıların izin ve ruhsat işlemlerinde tek noktadan işlemlerinin sonuçlandırılması, müteşebbislere yönelik bilgilendirme, rehberlik ve bölgedeki cazip yatırım alanları konusunda tanıtıcı faaliyetlerde bulunmak için kurulan "yatırım destek ofisleri"nin, izin ve ruhsat işlemlerinin tek elden takip ve koordinesi, yatırımları izleme fonksiyonu ile ilgili çalışmalarının sınırlı düzeyde kaldığı saptamasına yer verilen raporda, 2009-2012 döneminde kamudaki izin ve ruhsat işlemlerinin takibi amacıyla yatırım destek ofislerine yapılan resmi başvurunun sadece 92 olduğuna dikkat çekildi.

-"Personel rejimi ve ücret politikası analiz edilmeli"

Personel ücretlerinin Yüksek Planlama Kurulu kararıyla tespit edilen alt ve üst limitleri geçmemek üzere yönetim kurulunca belirlendiği ajanslarda, limitlere ilişkin en son YPK kararının 2009'da alındığı aktarılan raporda, 2011 yılından sonra (31 Aralık 2013 itibarıyla) herhangi bir güncelleme yapılmadığı belirtildi. Bu nedenle "bazı ajans personelinin ücretlerinde uzun süredir artış yapılamadığı" tespitine yer verilen raporda, "Bunun sonucu olarak, ajans personelinde motivasyon kaybı yaşandığı ve bazı ajans çalışanlarının farklı kurumlarda iş bulma arayışına girdiği gözlemlenmiştir" değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, "Ajansların kuruluşundaki temel felsefe ve insan kaynakları rejimi göz önünde bulundurularak, personel rejimi ve ücret politikasının ciddi şekilde analiz edilmesi, ajans personelinin statüsünün sadece ücretler açısından değil tüm yönleri ile kamuda çalışan emsalleri ile uyumlu hale getirilmesi veya kuruluş felsefesine uygun bir sistemin hayata geçirilmesi tercihi yapılarak, yapılan tercihe uygun bir sistemin oluşturulması gerektiği
değerlendirilmektedir" denildi.

Kalkınma ajanslarının iç denetim sisteminin etkin ve verimli şekilde çalışması açısından mevzuattan kaynaklanan problemlerin çözümünün yanı sıra iç denetçi istihdam edilmeyen ajanslarda mümkün olan en kısa süre içerisinde iç denetçi istihdam edilmesinin önemine vurgu yapılan raporda, dış denetimin gerekliliği konusunda ise analiz yapılması istendi.

Ajanslarının koordinasyonu, iş ve işlemlerinin standart ve hızlı bir şekilde yürütülmesi amacıyla 2009'da "Kalkınma Ajansları Yönetim Sistemi" (KAYS) oluşturma çalışmalarına başlandığı anımsatılan raporda, Aralık 2013'e kadar geçen sürede, dokuz modülden yedisine ilişkin somut adım atılamadığı, geliştirilen iki modülden birisinin çalışır durumda olduğu, diğerinin ise eksiklikler bulunması nedeniyle birçok ajans tarafından kullanılmadığı kaydedildi. Raporda, KAYS'ın ilgili modüllerinin etkin bir şekilde ve bir an önce hayata geçirilmesinde fayda olduğu vurgulandı.

Bölge planlaması konusundaki mevzuat açığı ve belirsizliklerin, yeterli, nitelikli, güncel veri temin edilmesinde yaşanan sıkıntıların ve planlama konusundaki tecrübe eksikliği ve yeterli insan kaynağı ihtiyacının giderilmesine yönelik somut adımlar atılması gerektiği vurgulanan rapora, şu tespitle son verildi:

"Kalkınma ajanslarının başta kalkınma kurulları olmak üzere organlarının işlevselliği sorunu, ajansların en güçlü yanı olan personel kalitesinin sürdürülebilirliğinin ciddi tehdit altında olması ve fonksiyonlardaki odak kayması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, kalkınma ajansları uygulamasının kuruluş kanununda öngörülen amaç ve felsefesi ile olan uyumunun gittikçe azalması sonucunda nev'i şahsına münhasır yapılar olarak kurgulanan ajansların mali destekler ve bölge planlaması konusunda merkezin taşradaki aracı kurumu şeklinde algılanan, klasik kamu kurumuna dönüşme yakın tehdidine yönelik gerekli önlemlerin alınması konularının kalkınma ajanslarının etkin ve verimli çalışması açısından öncelikli olarak değerlendirilmesi gereken alanlar olduğu düşünülmektedir."

(Bitti)

SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara