Günaydın, partisinin Tokat İl Başkanlığı'nı ziyaretinde yaptığı açıklamada, bir milyon üyesi olan CHP'nin 490 bin üyesine danışarak belediye başkanlığı, il genel meclisi ve belediye meclisi adaylarını belirlediğini söyledi.
Yerel seçimlere yönelik dönemi aşağı yukarı tamamladıklarını belirten Günaydın, "Üyeye danışmak bazen yetmez. 300'e yakın yerde CHP anketler yaparak halkın da görüşünü sormuş ve halkta karşılığı bulunan adaylarımızı saptamıştır. Yani genel merkezde ahbap çavuş ilişkisi içerisinde, birilerinin tanıdığı olarak CHP'de kadro almak mümkün değildir. Halkla olmak, sokakta olmak, kahvede olmak yani çalışıyor olmak CHP'de belediye başkanı, meclis üyesi olabilmek için ön koşul halini almıştır" diye konuştu.
Türkiye'nin tarihi bir seçime gittiğini vurgulayan Günaydın, arkasından Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerin yapılacağını dile getirerek, "'Türkiye'nin birleştirici gücü CHP olacak' diyoruz. CHP'ye gönül vermiş yurttaşlarımızdan değil geçmişte diğer tüm siyasal partilere oy vermiş yurttaşlarımızdan da teveccüh bekliyoruz" dedi.
Bir soru üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'nın Türkiye'deki bütün kötülükleri paralel yapıya havale etmesini ve ondan şikayetçi olmasını anlamadığını dile getiren Günaydın, "(Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kaset olayı) O kaseti kimin yaptırdığını biz bilmiyoruz. Paralel mi yaptı, düz mü yaptı? Bu bizim sorunumuz değil. Ama Başbakan'ın o kaseti kim yaptıysa elindeki tüm devlet olanaklarıyla soruşturup, araştırıp ortaya sonuç koyması gerekir" şeklinde konuştu.
Gökhan Günaydın, belediye başkan adaylarının belirlenmesinin ardından partilerinde yaşanan istifalara ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi:
"Yurttaşımız, seçmenimiz, üyemiz bu kararlardan bazılarını beğenir, bazılarını beğenmez. Eleştirme hakkını da kendisinde tutar. İşte bu CHP'nin farkıdır. Biat etmez CHP'li. O kararı eleştirebilir. Ben bu eleştirileri demokrasinin gereği olarak görüyorum ve kabul ediyorum. CHP'den hiç kimse alacaklı değildir. Hepimiz CHP'ye borçluyuz. Parti seni aday gösterdiği zaman, 20 yıl belediye başkanlığı yaptığın zaman güzel ama parti seni aday göstermediği zaman 'sen biraz dur da şu arkadaş belediye başkanı' olduğu zaman partiyi her türlü yolla eleştir, istifa et ve diğer partiye geç. Bu, tabi kendisinin verdiği karardır. Kimse buna 'yapmamalısın, etmemelisin' diyemez. Sizin bileceğiniz iştir. Ama bu dönemler hem partiye bağlılığı hem de ülkeye bağlılığı da test ettiğimiz dönemlerdir. Yurttaş da bunu görüyor. Bu kadrolarla seçime gideceğimizi ifade etmek isterim."
