Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, İsviçre'de yapılan halk oylamasının sonucunu saygı ile karşıladıklarını belirterek ancak bu sonucun aynı zamanda kendi açılarından ciddi sorunlar oluşturabileceğini söyledi.
Seibert, İsviçre'nin bu sonuçtan sonra nasıl hareket edeceğini AB'ye anlatması gerektiğini kaydetti. Bu konuda zor görüşmelerin yapılacağını vurgulayan Seibert, AB ile İsviçre arasındaki ilişkinin mümkün olduğu kadar yakın tutulmasının gerektiğini kaydetti.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de Brüksel'de yaptığı açıklamada İsviçre'nin AB üyesi olmadığını ve alınan kararın kendi kararı olduğunu belirterek, 'İsviçre'nin bu sonuçla daha çok kendisine zarar verdiğine inanıyorum' ifadesini kullandı.
İsviçre ile adil ilişkiler kurmak istediklerini belirten Steinmeier, bu adil ilişki, avantajlılarla birlikte bu ilişkiden kaynaklanan yükü veya dezavantajlarını da taşımaya hazır olma anlamına geldiğini kaydetti.
Steinmeier, İsviçre ile geçmişte yapılan bu adil işbirliğine, AB içinde verilen temel kararlara riayet etmenin de dahil olduğuna işaret etti.
Baden-Württemberg eyaletinin Ekonomi Bakanı Nils Schmid, İsviçre'ye sözkonusu referandumun sonucunu 'göz kararıyla' uygulamaya koyması çağrısında bulunarak, İsviçre'nin doğrudan komşusu olan Baden-Württemberg'in insanların serbest dolaşımından çıkarı olduğunu belirtti.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Avrupa Parlamentosu Milletvekili Andreas Schwab ise İsviçre'nin AB'nin temel özgürlüklerinden birini tartışmaya açtığını belirterek, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti. Schwab, AB'nin İsviçre'den referandumla ilgili sonuç çıkarmasını isteyeceğini ifade ederek, 'Yarım evli olamazlar. Bu temel özgürlükler ya geçerlidir ya da geçerli değildir' ifadesini kullandı.
Alman Sanayiciler Birliği (BDI) Genel Müdürü Markus Kerber de İsviçre'de alınan bu kararın Alman sanayisi açısından üzücü olduğunu belirterek, insanların serbest dolaşımının İsviçre'nin de entegre olduğu Avrupa iç piyasasının en önemli unsuru olduğunu belirtti.
Söz konusu referandumda AB'den İsviçre'ye göçün sınırlanmasını öngören teklif çok az oy farkıyla kabul edilmişti.