Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği ve birkaç sivil toplum kuruluşuyla yürütülen 'Sosyal Duvarları Yıkalım Projesi'nin koordinatörü Rahmiye Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen sene eylül ayında Sabancı Vakfı Hibe Programı desteğiyle başlayan projenin mart ayında sonuçlanacağını belirtti.
Çalışma kapsamında, haberlerin devlet korumasındaki çocuk ve gençlerle ilgili etiketleme içerip içermediği analizi yaptıklarını anlatan Bozkurt, bu gençlerle ilgili olumsuz algı yaratacak, algıların olumsuz tutumlara dönüşmesine neden olacak haber içeriklerini incelediklerini söyledi.
-'Medyanın dili değişirse toplumun da dili değişecek'
Bozkurt, 'Haber şiddet, taciz, hırsızlık olur ama o haberin içinde olmasa da olacak bir kavram, mesela kişinin yuvada yetişmiş olması, bunu başa getirerek haber yapmak bizim için olumsuz. Devlet korumasında yetişmenin, haberin gücünü artırmak için kullanılması bizim için sorun' diye konuştu.
Genelleyici dil kullanımının toplumda olumsuz algılara yol açtığına dikkat çeken Bozkurt, 'Devlet korumasında yetişen bir çocuğun veya gencin buralarda yetişmiş olduklarını rahatlıkla söylemelerini istiyoruz. Medyanın dili değişirse toplumun da dili değişecek. O yüzden biz bu çalışmamızda medyayı en büyük destekçimiz olarak görüyoruz' dedi.
'Çocuk esirgeme, çocuk yurdu, evlatlık alma, korumaya muhtaç çocuk' gibi bazı kavramların yaygın kullanıldığını, bunların yerine kullanılması önerilen kelimelerle ilgili "doğru sözlük" hazırladıklarını söyledi. Bozkurt, mevzuatta da dilin dönüşmesi gerektiğini öne sürdü.
-Etiketlemelere 'hayır' için imzaya
Bozkurt, olumsuz olarak kategorize edilen haberlerin çok olduğunu tespit ettiklerini belirterek, 31 Ocak 2014 tarihi itibarıyla dergi, gazete ve internette taranan 890 haberden 70'inin olumsuz olduğunu belirterek, bu haberlerin okunduğunda olumsuz algı yarattığını, devlet korumasındakileri zedelediğini, dışlayan dil kullanıldığını savundu.
Ulusal, yerel gazete ve dergilerde çıkan 890 haberden yalnızca 9'unda devlet korumasındaki çocuk ve gençlerle ilgili herhangi bir etiketleme içermediğinin belirlendiğini aktaran Bozkurt, '719'u ise derneğin aramalarda kullandığı anahtar kelimelere takılan ve dil dönüşümü gerektiren kavramları içeren haberler olduğu için proje ekibi tarafından 'hatalı dil kullanılan haber' olarak değerlendiriliyor' diye konuştu.
Bozkurt, analiz kapsamında evlatlık, koruyucu aile, kimsesiz çocuk, devlet koruması, çocuk esirgeme, istismar, tecavüz, yetimhane, çocuk evi, sevgi evi gibi anahtar kelimelerle arama yapıldığını ifade etti.
change.org'da 'Sosyal Duvarları Yıkalım: Devlet korumasındaki çocuk ve gençler haber, dizi ve filmlerde etiketlenmesin' isimli yeni bir imza kampanyası da başlattıklarını anlatan Bozkurt, bu şekilde kamuoyunda farkındalık yaratmayı hedeflediklerini belirtti.