TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı da olan Ünüvar, TBMM Genel Kurulu'nda yasalaşan torba tasarıdaki internetle ilgili düzenlemeye ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Söz konusu düzenlemeye ilişkin "yasak, sansür" gibi gerçeği yansıtmayan iddiaların ortaya atıldığını belirten Ünüvar, aynı tepkilerin 3 yıl önce "güvenli internet" sürecinde de yaşandığını anımsattı. Ünüvar, şu anda güvenli internet paketini 6 milyon kişinin kullandığını ifade etti.
"Her internet düzenlemesinde maalesef 'sansür' algısı oluşturuluyor" diyen Ünüvar, söylenenlerin gerçeği yansıtmadığını, aslında bu düzenlemelerin kişilik haklarının ihlalini önlemeye yönelik olduğunu kaydetti.
Anayasa ve Türk Ceza Kanunu ilgili maddelerinin de bunu emrettiğini anlatan Ünüvar, bu nedenle söz konusu düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
İnternetin bir çok fayda ile birlikte beraberinde bazı riskleri de getirdiğine işaret eden Ünüvar, bu risklerden birinin de internet üzerinde kişilik haklarının ve özel hayatın gizliliğinin ihlali olduğunu belirtti. Ünüvar, böyle bir duruma maruz kalan kişinin hakkının araması için imkanların sağlanması gerektiğini, internetle ilgili yapılan düzenlemenin de bu ihtiyacı karşıladığını dile getirdi.
-"TİB Başkanı'na sınırsız bir yetki verilmiyor"
Ünüvar, düzenleme ile ilgili ortaya atılan iddialardan birinin de TİB Başkanı'nın, internete erişimi engelleme konusunda sınırsız yetki verildiği yönünde olduğunu ifade etti.
Böyle bir yetkinin söz konusu olmadığını kaydeden Ünüvar, şöyle devam etti:
"Diyelim ki internette bir kişinin özel hayatı ile ilgili herhangi bir video, fotoğraf ya da haber yayına konulmuş ise mahrem bir bilgi ortaya konulmuş ise ve bu kişi de özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini düşünüyor ise bu internet içeriğinin sayfası, adres bilgileri ile birlikte TİB Başkanlığı'na başvurabilecek.
TİB Başkanlığı da konuyla ilgili tedbir kararı alıyor. Yani TİB Başkanı'nın aldığı karar kalıcı bir karar değil. Yalnızca sulh ceza hakiminden gelecek karara kadar aldığı geçici bir tedbirdir. TİB Başkanı'ın erişimin engellenmesine ilişkin bir karar vermesi için bu yönde bir başvurunun olması gerekiyor. Yani TİB Başkanı kendiliğinden, herhangi bir internet sitesindeki bir konuyla ilgili erişimi engelleyemeyecek.
Önemli bir ayrıntı ısrarla gözden kaçırılıyor. Mağdur olduğunu iddia eden kişi aynı zamanda sulh ceza hakimine de başvurmak zorunda. Hakim de 48 saat içinde kararını açıklamak durumunda.
Şayet sulh ceza hakimi derse ki 'bu yayın gerçekten kişinin özel hayatının gizliliğini ihlal ediyor', o zaman o tedbir kararı devam edecek ve yalnızca ilgili içerik engellenecek. Bu da önemli detay. 2007 yılındaki çıkarılan kanunda, böyle bir durumda söz konusu internet sitesine topyekun bir şekilde erişim engelleniyordu."
-"Bu öneriler oy birliği ile kabul edilmişti"
TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu'nda yapılan çalışmaları anımsatan Ünüvar, komisyonun, Türkiye'de internet alanında şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı araştırmanın raporunu hazırladığını anımsattı. Rapora, komisyondaki 17 milletvekilinin 17'sinin de onay verdiğini belirten Ünüvar, "Yani AK Parti, CHP, MHP ve BDP'den arkadaşlarımızın tamamının onayı ile hazırlanan bir rapor. Rapora muhalefet şerhi bile konulmadı" dedi.
Söz konusu raporda 154 önerinin yer aldığını anlatan Ünüvar, şunları söyledi:
"Bazı tarih ve olaylara göndermede bulunarak 'zamanlama manidar' şeklinde yaklaşımda bulunanlar var. Aslında çok manidar bir şey söyleyeyim ben: Şimdi eleştirilen internetle ilgili düzenlemenin bir kısmı, o gün oy birliği ile onaylanan İnternet Araştırma Komisyonu raporundaki öneriler ışığında hazırlandı.
Çünkü söz konusu raporda, kişilik haklarının ihlalinin önlenmesi, caydırıcılığın artırılması, internet sitesinin tamamına erişimin engellenmesi yerine yalnızca suç teşkil eden içeriğe erişimin engellenmesi yönünde öneriler bulunuyordu. İnternetle ilgili yapılan son düzenleme de zaten bunları getiriyor."
Yapılan düzenlemenin herhangi bir kişiye ya da zümreye yönelik olmadığını belirten Ünüvar, "Bu, 76 milyon için yapılan bir düzenleme. Çünkü 76 milyon insanın her birinin itibarı, onuru, haysiyeti var. Bunların korunması gerekiyor" diye konuştu.
-"Sosyal medya karartılmıyor"
İnternetle ilgili düzenlemelerin asıl amacının sosyal medyanın kararatılması olduğu yönündeki iddiaları da yanıtlayan Ünüvar, bunun da gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
İnternetle ilgili 2007 yılında yasa hazırlandığında Türkiye'de 4 milyon 609 bin abonenin bulunduğunu dile getiren Ünüvar, şimdi bu sayının 33 milyon 700 bine çıktığını söyledi.
Türkiye'nin, sosyal medyanın yaygın kullanıldığı ülkelerden biri olduğuna işaret eden Ünüvar, 33 milyon Facebook, 12 milyon twitter abonesi bulunduğunu kaydetti. Ünüvar, internetin, sosyal medyanın bu kadar yaygın kullanıldığı bir ülkeyi; internetin olmadığı, sosyal medya uygulamalarının kullanılmadığı ülkelerle mukayese etmenin haksızlık olduğunu vurguladı.
Özellikle sosyal medya uygulamasının kullanımının artması ile birlikte buna paralel olarak kişilik hakkı ihlallerinin de artığının altını çizen Ünüvar, bu hakların korunması için bir düzenleme yapılması gerekliliğinin ortaya çıktığını anlattı.
Bilişim sektörüne bu kadar yatırım yapılan bir ülkede, internetle ilgili getirilen düzenlemeye ilişkin, 'sansür, yasak' gibi iddialarda bulunulmasının haksızlık olduğunu kaydeden Ünüvar, amaçlarının herkesin internette güvenli bir şekilde dolaşmalarını sağlamak olduğunu söyledi.
Ünüvar, "Türkiye, internetle ilgili çok yatırım yapılan ve internetin özgürce kullanılabildiği bir ülke. Bu konuda batı standartlarından geride değildir. İnternetle ilgili getirilen düzenlemenin sansür ya da yasaklama olmadığını yakında kamuoyu görecektir" diye konuştu.
Söz konusu düzenlemede, suç teşkil eden içeriklerle ilgili hapis cezası müeyyidesinin para cezasına çevrildiğini de hatırlatan Ünüvar, bunu muhalefetin ve sektör temsilcilerinin de olumlu karşıladığını kaydetti.