Davutoğlu, İnönü Mahallesi Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen AK Parti Niğde Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kaderinin artık dünyaya yardım eli uzatılan ülkelerin de kaderi olduğunu söyledi.
"Ülkemize sahip çıkalım" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Tarih boyunca insanlığa adalet kaynağı olmuş bu topraklara ebediyen sahip çıkacağız. Son günlerde yaşanılan olaylar nedeniyle birçok dost aradı bütün bu ülkelerden. Bosna'dan, Somali'den, Myanmar'dan dünyanın her bir köşesinden... Dediler ki 'Türkiye de bazı şeyler olduğunu görüyoruz. Şimdiye kadar başımız derde düşerse Türkiye'ye başvurabiliriz, Türkiye bizim derdimize çare olur diye düşünüyorduk. Ya size bir şey olursa bize kim yardım eli uzatacak?' Onlara dedim ki, 'Hakkın ve halkın rızasını almış olanlara bir şey olmaz. Emin olun Türkiye bu zamana kadar olduğundan çok daha güçlü ve kudretli bir şekilde yoluna devam edecek.' Bu gür sesin birinci kuralı 30 Mart seçimleridir. Bu gür ses haykırarak diyecek ki, 'daha önce önümüze çıkan engellere nasıl direnmişsek, nasıl o engelleri aşmışsak, şimdi önümüzde duran engelleri de aşacağız. Bu milleti tarih içindeki yürüyüşünde en kıymetli noktaya getirmek isteyenlere dua, destek ve yardım edeceğiz. Sizden ricam birlik ve beraberliğimizi koruyalım. Türkiye'de ne olursa olsun aramıza fitne girmesine izin vermeyelim. Bu milleti tarihte hiçbir zaman savaş meydanlarında yıkamadılar. Hiçbir zaman dışarıdan saldırılarla dize getiremediler ama içimizde bölündüğümüz zaman, içimizde küçük hesaplarla fitneye düştüğümüz zaman, etnik, mezhep ayrımına girdiğimiz zaman, küçük hesaplara girdiğimizde büyük kayıplar çıkar."
Ümitsizliğe düşülmemesi isteyen Davutoğlu, "En büyük devrim özgüven devrimidir. Artık bu milletin yüreğine özgüven meşalesi tutuşturduk. Her birey için hedef büyük olacak. Bizi yeise düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Ümitvar ve iddialı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
- Suriye'deki iç savaş
Hükümet olarak sadece Türk milletiyle değil tüm insanlıkla iletişim kurduklarını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bosna'da ne büyük acılar yaşamıştı. Saraybosna bombalar altındaydı, Boşnak kardeşlerimiz katlediliyordu. Bu millet Bosna'nın arkasında durdu. Şimdi Suriye'de aynı zulümler yapılıyor. Bu millet 700 bin Suriyeli kardeşini bağrına bastı, ekmeğini, aşını paylaştı. Bir Suriyeli uluslararası bir toplantıda çıkıp dedi ki, 'Önümüzdeki bir yüzyıl yaptıkları için Türkiye'ye teşekkür etsek yine de azdır. Çünkü Türk kardeşlerimiz bizimle her şeyi paylaştılar.' Ona şu cevabı verdim, 'Hiçbir karşılık vermeden paylaşan bir milletiz. Haçlı Savaşlarına karşı beraberdik. Anadolu'nun müdafaasında pek çok savaşta Halep ile Antep arasında bir fark yoktu. Bundan sonra da yok. Sizin kaderiniz bizim kaderimizdir. Bu zulme, bu bombardımana karşı Türkiye gür bir ses çıkarırsa bu sese sadece saygı duyulur. Mısır'da demokrasi konusunda herkes tereddüt ederken biz demokrasinin yanında durduk. Dünyanın her yerinde ilkeli, vakur bir duruşun sahibi olduk, bu vakur duruşu tüm dünyaya ilettik. Sizler bunlardan razı mısınız?"
- Dünya mazlumlarıyla gönülden konuşuyoruz
Suriye'de varil bombalarıyla insanlar katledilirken, çocuklar göz yaşı dökerken bu zulme sessiz kalmayacaklarını vurgulayan Davutoğlu, "Suriyeli kardeşlerimizi bağrımıza basmamız dolayısıyla bizden razı mısınız? Bu zulme karşı sessiz kalmadığımız için bizden razı mısınız? Kimyasal silahlarla insanlar katledilirken çocukların gözyaşını sildiğimiz için bizden razı mısınız? Peki o çocuklar gözyaşları altında inlerken, varil bombaları altında Halep yok edilirken, kuşatma altında insanlar açlıktan ölürken, onlara o zalimlere ses çıkarmak yerine bizleri eleştirenlere Türkiye Cumhuriyeti Devletini dünyaya şikayet edenlere, onlara hesap soracak mısınız? Bu hesabı 30 Mart'ta en güçlü şekilde onlara kesecek misiniz? İşte sizden beklediğimiz bu. Biz hiçbir yerde sizin başınızı öne eğdirmedik. Dedik ki yanlış durmaktansa yalnız dururuz ama hiçbir zaman zulmün ve yanlışın yanında yer almayız" şeklinde konuştu.
Somalililerle, Mynmarlılarla, Malililerle gönül diliyle konuştuklarını belirten Davutoğlu, bu nedenle tercümeye ihtiyaç olmadığını ifade etti.
30 Mart'ın gönülden konuşmanın bir durağı olduğunu söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dünya mazlumlarıyla gönülden gönüle konuşmayla devam edeceğiz. 30 Mart'ta inşallah Niğde'de bütün seçimlerin rekorunu kırmaya hazır mıyız? Sizden beklediğimiz en az yüzde 65-70. Aşağısını kabul etmiyoruz. Emin olun bu bölgeye geldiğimde ben kendimi aynı zamanda Niğde milletvekili olarak görüyorum. İnşallah Konya'yı da geçecek bir performans gösterin. Bütün bu havzadan en az yüzde 70 bekliyorum. Bu anlamda diğer şehirlerimize de örnek olacaksınız. Eğer siz 30 Mart'ta yüzde 70 çıtasını aşarsanız bütün yurt dışı ziyaretlerimi iptal edip Niğde'ye geleceğim. Bu da benim sözüm olsun."
(Bitti)