Dolar

34,9524

Euro

36,6030

Altın

3.020,06

Bist

10.058,63

Başbakan Yardımcısı Babacan: (4)

Başbakan Yardımcısı Babacan: (4)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-05 10:54:03

Başbakan Yardımcısı Babacan: (4)
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 17 Aralık 2013 tarihindeki İstanbul merkezli operasyonun ekonomiye etkileri ile ilgili olarak, "Eğer İçişleri ve Adalet bakanlıklarımız 17 Aralık'tan hemen sonraki birkaç hafta içerisinde hızlı adımlar atmasaydı, Allah korusun bugün çok daha kötü durumda olabilirdik" dedi.

Kanal 24 televizyonundaki canlı yayına katılan Babacan, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in cari açıkla ilgili değerlendirmelerin de yer aldığı raporunun hatırlatılması üzerine, cari açığın bir ülkenin ekonomik durumu açısından tek gösterge olmadığını söyledi.

Türkiye'nin kamu borç stokuğunun milli gelire oranının yüzde 35 seviyelerinde bulunduğunu belirten Babacan, bunun dünya geneli değerlendirildiğinde çok düşük bir oran olduğunu dile getirdi.

2013 yılı itibarıyla bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1,1 düzeyinde gerçekleştiğine işaret eden Babacan, "Bir ülke için en önemli tehlikelerden bir tanesi hem bütçe açığı hem cari açığın aynı anda olmasıdır. Dolayısıyla bizde bütçe açığı çok çok düşük. Cari açığımızda enerji ithalatımız sebebiyle yüksek" diye konuştu. Babacan, Türkiye'nin kendine yetecek kadar petrol ve doğal gazı olması halinde cari fazla vereceğini kaydetti.

-"Tablo yazıldığı kadar kötü değil"-

Başka ülkelerden farklı olarak Türkiye'de bankacılık sisteminin de güçlü olduğunu anlatan Babacan, 2001 krizinden sonra yapılan reformların bankacılık sistemini güçlendirdiğini dile getirdi.

Türkiye'nin makro ihtiyadi tedbirleri de çok etkili kullandığını ifade eden Babacan, bankacılık sisteminin kredilendirme işlevine yönelik düzenlemelerin ülkeyi olası şoklardan koruduğuna dikkati çekti.

Moody's'in raporunu kendisinin de okuduğunu belirten Babacan, raporun ilk paragrafında kredi notu verilirken Türkiye'deki siyasi risklerin zaten hesap edildiğine dair ifadelerin yer aldığını söyledi.

Son dönemde gerek uluslararası basının gerekse bazı ulusal basın kuruluşlarının "negatif haber yazma iştahına sahip olduğunu" kaydeden Babacan, "Bazı dönemlerde tersini de yaşadık. Hatta herkesin 'Türkiye çok iyi' dediği dönemlerde risklere dikkati çektik ve tabloyu gerçekçi bir şekilde ortaya koyduk. Nasıl o günlerde gerçek tablo şişirildiği kadar iyi değilse bugün de gerçek tablo yazılıp çizildiği kadar kötü değil" ifadesini kullandı.

Bugün gelişmekte olan ülkelerin durumuna bakıldığında 1990'lardaki Asya Krizi'nden çok daha farklı konumda bulunduklarını belirten Babacan, akıllı yatırımcıların gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmayı sürdürdüklerini dile getirdi. Babacan, "Türkiye'yi iyi anlayan, derinlemesine okuyabilen yatırımcıların bugünlerde yatırım yaptığını görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

-"Hızlı adımlar atılmasaydı çok daha kötü durumda olabilirdik"-

17 Aralık 2013 tarihindeki İstanbul merkezli operasyonun küresel gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkisini daha da artırıp artırmadığına ilişkin bir soru üzerine Babacan, şöyle konuştu:

"Eğer İçişleri ve Adalet bakanlıklarımız 17 Aralık'tan hemen sonraki birkaç hafta içerisinde hızlı adımlar atmasaydı, Allah korusun bugün çok daha kötü durumda olabilirdik. Zamanında atılan adımlar hamdolsun dünyaya şu mesajı önemli ölçüde verdi: 'Türkiye'de güçlü bir hükümet var, işinin başında ve hukuk dışı uygulamalara, devlet içerisindeki bazı yapılanmalara artık izin vermez.' Bu mesajı vermemiz çok çok önemliydi."

17 Aralık sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında ve ilgili bakanların katılımıyla defalarca toplandıklarını anımsatan Babacan, yargı ve emniyet içindeki yapılanmanın atacağı yanlış adımlara engel olmayı temel öncelik olarak belirlediklerini kaydetti.

Operasyonun ekonomi üzerindeki hasarı daha da artırdığını dile getiren Babacan, buna karşın alınan tedbirlerin hasarın çok daha büyük olmasının önüne geçtiğini dile getirdi.

-"Yargının, bağımsızlık alanını kendi amaçları için kullanması engellenmeliydi"-

Türkiye gibi bir ülkede bunların yaşanıyor olmasının yatırımcılar açısından ciddi bir endişe kaynağı olduğuna işaret eden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Düşünün ki tek bir savcı, tek bir hakim ve 5 tane polis. Bu 7 kişilik ekiple Türkiye'de yapamayacağınız operasyon yok. Farklı yerlerden alınan talimatlarla iş adamları gözaltına alınabiliyor, milyarlarca dolarlık mal varlıkları dondurulabiliyor. Bunun bir kontrol sistemi yok. Bu çalışmanın kalitesi ne kadar iyidir? Onun bir kontrol sistemi yok. Dolayısıyla yargının, bağımsızlık alanını kendi amaçları için kullanmaya engel olunması gerekiyordu. Bunun da önemli ölçüde gerçekleştirildiğini düşünüyorum."

Sıhhatli bir din ve İslam anlayışına sahip ve pozitif bilimler anlamında da iyi yetişmiş insanların kamu ve özel sektörde daha çok görev almasını kendilerinin de tercih ettiğini ifade eden Babacan, buna karşın bazı insanların farklı bir emir-komuta zinciri altında kullanılmasına izin verilemeyeceğini söyledi.

- "Yolsuzluklar konusunda duruşumuz açık"-

"Hükümet olarak yolsuzluklar konusunda duruşlarının çok açık olduğunu" vurgulayan Babacan, "Yolsuzlukların üstü asla örtülmez, asla göz yumulmaz" dedi.

Şeffaflığın olduğu bir devlet yapısında yanlışlığın önemli ölçüde önlendiğine dikkati çeken Babacan, kamunun hesap verebilir olmasının da önemini vurguladı.

İçişleri ve Adalet bakanlıklarının 17 Aralık'tan sonra attığı adımların yargıya müdahale anlamı taşıyıp taşımadığına ilişkin değerlendirmelere de değinen Babacan, ne yapılırsa yapılsın öncelikle evrensel hukuku referans aldıklarını kaydetti.

Bu anlamda Avrupa Konseyi ve AB normlarının önemli olduğunu belirten Babacan, bu açıdan Başbakan Erdoğan'ın yakın zamanda gerçekleşen Brüksel ziyaretini çok önemli bulduğunu söyledi.

Babacan, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele konusunda hazırladıkları ve önümüzdeki dönemde Başbakan Erdoğan tarafından açıklanması beklenen paketin Türkiye'ye ilişkin yanlış algıların bertaraf edilmesi noktasında çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

(Bitti)

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara