Babacan, Kanal 24'te gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın faizlerle ilgili açıklamaları ve bu konudaki B,C,D planlarına ilişkin sorularını yanıtlayan Babacan, ekonomi ve finans yönetiminin her zaman, her senaryoya karşı alternatiflere sahip olduğunu vurguladı.
Babacan, ekonominin karşılaşabileceği risk alanlarını 2010'da masaya yatırdıklarını anımsatarak, "Çaresizlik kesinlikle söz konusu değil. Her zaman, karşınıza çıkan her durumun bir çaresi, reçetesi var. Ekonomi yönetiminde çok iyi bir tecrübe, kurumlarımızda iyi bir insan kaynağı söz konusu. Hem dünyada yaşanan krizleri hem de Türkiye'nin kendi içindeki krizleri gayet iyi bilen, okuyan, tecrübeli bir ekip işbaşında" dedi.
Türkiye'nin sermaye hareketlerine karşı sınırlama getirmesinin söz konusu olmadığını kaydeden Babacan, ülkenin ekonomik yapı olarak kendi tasarruflarının kendi büyümesine yeterli olmadığına dikkati çekti. Babacan, geçen sene tasarruf oranlarının yüzde 12,5'e gerilediğini belirterek, söz konusu rakamın gelişmekte olan ülkelerin gerisinde olduğuna işaret etti.
Türkiye'nin bu sebeple dışarıdan sermaye girişine ihtiyacı olduğunu söyleyen Babacan, "Türkiye'yi sermaye hareketlerine kapattığınız anda ülkenin büyümesi diye bir şey söz konusu değil, tam tersi daralan küçülen bir ekonomi oluruz. Dolayısıyla sermaye hareketleriyle ilgili herhangi bir kısıtlama Türkiye ekonomisi için intihardır" diye konuştu.
Babacan, 11 yıllık geçmişlerinde 40-50 tane Serbest Ticaret Anlaşması ve vize kaldırma anlaşması yaptıklarını hatırlatarak, kendilerinin insanların, ürünlerin, enerjinin ve sermayenin serbest dolaşmasına inandıklarını kaydetti.
Hükümetin böyle bir adımı düşünmesinin bile mümkün olmadığını ifade eden Babacan, kendisinin bundan 2 hafta önce yatırımcı konferansı yaptığını, bu sorunun kendisine sorulduğunda, böyle bir şeyin lügatlarında olmadığını söylediğini belirtti.
Babacan, Türkiye'nin açık bir ekonomi olduğunun altını çizerek, böyle bir ekonominin piyasa kuralları içinde çalışması gerektiğini dile getirdi. Kapalı bir ekonominin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını kaydeden Babacan, yaptıkları her şeyin açık bir ekonomik sisteme uygun olması gerektiğini söyledi.
Babacan, son 11 yıllık başarının temelinde açıklık olduğunu kaydederek, "Bu ekonominin daha verimli çalışması için rekabet önemlidir. Biz kurallı piyasa ekonomisinden yanayız" diye konuştu.
- Sermaye hareketleri bağımsız MB ile mümkün
Babacan, Merkez Bankasının bağımsızlığının esas olduğunu belirterek, bunun değişmesi sonucu ülkeye ciddi bir öngörülemezlik geleceğini, bu durumun da yatırımcıyı ciddi şekilde caydıracağını dile getirdi. Kendilerinin bunu parti programının bir parçası yaptıklarını anımsatan Babacan, "Sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ekonomi ancak bağımsız bir Merkez Bankası ile bütünleşebilir. Bunun dışında bir adım atıldığı zaman, bu bizim siyasi taahhütlerimizin hepsini bozmamız, verdiğimiz sözleri inkar etmemiz demektir" değerlendirmesinde bulundu.
Bankanın bağımsızlığının gündeme getirilmesinin dahi Merkez Bankası bağımsızlığı ile ters düşeceğini kaydeden Babacan, bu durumda sözünü bozan bir parti duruma düşebileceklerini söyledi.
Babacan, AK Parti gibi bir partide dönem dönem insanların aklına ferdi fikirler gelebileceğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim ekonomi politikalarımızın geçmişinin nereden geldiğini iyi bilmeyen, anlamamış, kavramamış, sonradan gelmiş arkadaşlarımız da çok. Dönem dönem farklı fikirler ortaya çıkabilir. 11 yıllık başarının ardında yatanları bilmeden ferdi görüşler her zaman olabilir, bunların hiçbir değeri yoktur. Bizim resmi politikamız yazılı politikalardır. AK Parti'nin kuruluşunda taahhütler vardır, bunları bozmak kendi kendimizi inkar olur."
- 30 Mart'tan sonraki piyasa göstergeleri önemli
Enflasyon tahminine ilişkin soruları da yanıtlayan Babacan, bu konudaki en önemli konularının kur olacağını belirtti.
Babacan, gelişmekte olan pek çok ülkenin para biriminde hareketlilik olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"Bugün itibariyle Orta Vadeli Programımızın hedeflerini, beklentilerini revize etmiş değiliz. Ancak Mart ayının sonu gelir, ilk çeyreği görürüz. Buradaki ekonomik verileri alırız, seçimler geçer. Seçimler de siyasi olayların en önemli sebebi. Yoksa siz 3 yıldır dosyaları biriktir biriktir de böyle 3 ay kala ortalığa dağıt, burada iyi niyet aramak zor. 'Bu iddiaların tamamı yalandır, yanlıştır' demiyorum. Ama zamanlaması ve operasyonların yapılış şekli çok manidar. Dolayısıyla 30 Mart'a kadar ki dönemde siyasi hareketlilik olabilir. 30 Mart'ın sonu gelir, biz o günkü piyasa göstergelerin bakarız ve ancak o gün resmi hedeflerimiz üzerinde gerekirse bir revizyon olabilir."
Babacan, ayrıca güvenilir, iyi anketlerin bugün seçim olsa AK Parti'nin yüzde 47,48, 49 gibi bir oy oranıyla birinci parti olacağını gösterdiğini ifade etti.
(Sürecek)