Gerekçede, "mahkeme kararları yerine getirilmeyerek, müştekinin tayin edilmesinin, sanıklar hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesini gerektirdiği" belirtildi.
Araştırma ve Geliştirme Daire Başkanı olarak çalışan Cengiz Özdiker'in, önce uzman denetçiliğine, daha sonra ise araştırma ve geliştirme daire başkan vekilliğine atandığı belirtilen gerekçede, idari yargının bu atamaları iptal ettiği bildirildi.
Özdiker'in daha sonra sırayla Diyarbakır ve Adana bölge müdür yardımcılığına, Adana bölge müdürlüğüne, eğitim dairesi başkanlığına ve araştırma ve geliştirme daire başkanlığına atandığı ifade edilen gerekçede, müştekinin, en son, disiplin cezasıyla cezalandırılarak, uzman denetçiliği görevine verildiği anlatıldı.
Özdiker'in, atamalara ilişkin, Danıştay'a ve idare mahkemelerine açtığı davalarda, "yürütmenin durdurulması ve iptal" kararları aldığı belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Danıştay ve İdare Mahkemelerinin lehte kararlarına rağmen, sanıklar Zahid Akman, Abdulvahap Darendeli, Şaban Sevinç, Paşa Yaşar, Taha Yücel ve Davut Dursun'un en az iki, sanık Arif Merdol'un ise bir kez, müştekinin farklı şekilde atanması işlemine olumlu oy vererek, suç işlediği kanaatine varılmıştır.
Son çare olarak müracaat edilen mahkeme, hatta Danıştay kararının, açık biçimde yerine getirilmeyerek, müştekinin tayinlerinin yapılmış olması, hukukun gereğinin yerine getirilmesinin önemi, cezanın caydırıcı olması gereği de dikkate alındığında, kısmen de olsa sanıklar hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesini gerektirmiştir."
-Mahkemenin kararı
RTÜK Başkanı Davut Dursun ve üye Taha Yücel ile eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ve eski üyeler Abdulvahap Darendeli, Şaban Sevinç ve Paşa Yaşar hakkında zincirleme olarak "görevi kötüye kullanma" suçundan ayrı ayrı 1 yıl 3 ay hapis cezası veren mahkeme, takdiri indirim uygulayarak, sanıkların cezasını 1 yıl 15 güne indirdi.
Eski üye Arif Merdol'a ise "görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıl hapis cezası veren mahkeme, bu cezayı 8 aya düşürdü.
Merdol'un hapis cezasını, başka yaptırımlara çevirmeyen mahkeme, "pişmanlık gözlenmemesi, suçun işleniş şekli, suç kastının yoğunluğu, yeniden suç işlemeyecekleri yönünde olumlu kanaat oluşmadığı" gerekçesiyle, sanıklar hakkında verilen cezaları ertelemedi ve hükmün açıklanmasını geri bırakmadı.
Sanıkların, cezaları tamamlanıncaya kadar belli haklardan yoksun bırakılmasına hükmeden mahkeme, Özdiker'in 20 Nisan 2006'daki bir atamasıyla ilgili dönemin RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın, karşı oyu olmadığı halde 20 Nisan 2009'da Adulvahap Darendeli tarafından mahkeme dosyasına sunulan belgedeki yazılı muhalefet şerhinde imzasının bulunduğu gerekçesiyle Akman hakkında, "resmi evrakta sahtecilik" suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.