Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde, Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı Projesi Tapu Dağıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, İstanbul'u da içine katarak, Türkiye'de nasıl bir oyun oynanmak, nasıl darbe gerçekleştirilmek istendiğini paylaşmak istediğini dile getirerek, "Çünkü, bu seçime çok farklı bir zeminde giriyoruz" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan, 17 Aralık operasyonuna darbe dedikleri zaman, birilerinin bunun ciddiyetini anlayamadığını, kavrayamadığını ama üzerinden vakit geçtikçe, planlar deşifre edildikçe, tuzaklar ortaya çıktıkça meselenin ciddiyetinin de net bir şekilde görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Şimdi biz artık şunu çok açık, çok bariz şekilde görüyoruz. Bir yerlerde gizli kapaklı toplantılar yapılmış, bir yerlerde planlar yapılmış, projeler hazırlanmış, tuzaklar kurulmuş ve 17 Aralık tarihinde de düğmeye basılmış. Nedir bu planlar? Öncelikle hükümete karşı bir yargı müdahalesi yapılacak, yargı eliyle hükümet yıpratılacak. Ardından milletvekilleri istifa ettirilecek. Duyuyorsunuz değil mi, sosyal medyada filan. 'Filanca, filanca zaman istifa ettirilsin, arkasından işte aynen onun gibi filancalar da istifa ettirilsin'. Kim, hangi işlerle uğraşıyor, bunu ortaya koyması bakımından çok önemli. İşte bu kirli planlar bugünlerde ortaya çıktı ve çıkıyor. Milletin oyuyla AK Parti çatısı altında görev alanlar, meğer bir yerlerden gelen emir ve talimatla istifa ettirilmişler, meğer AK Parti'ye de bazı tuzluklar sızmış. Sen geleceksin AK Parti'den milletvekili adayı olacaksın, sonra seçime girecek, milletten yetki alacaksın, milletin vekili olacaksın ama sonra biri sana emir verecek, talimat verecek, sen de milletin emanetine ihanet edecek, partinden istifa edeceksin. Evet, bu yapılan düpedüz ihanettir, bu yapılan AK Parti'ye ihanettir, bu yapılan emanete ihanettir, bu yapılan en çok da millete ihanettir, milletin oyuna ihanettir, milletin mührüne ihanettir."
Milletin, her bir vekili, TBMM'ye kendisini temsil etmesi için gönderdiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Bir milletvekilinin emir ve talimat alacağı yegane merci millettir. Milletten değil, başka yerlerden, çete reislerinden, faiz lobilerinden, vaiz lobilerinden emir ve talimat alanlar apaçık bir ihanet içindedir. Biz bunu geçmişte de yaşadık. Bazı vekiller, milletten yetki aldılar, sonra gidip başka odakların kölesi oldular; milletten yetki aldılar, başka odakların emir ve talimatlarına göre hareket ettiler. Tarih onları hatırlamıyor, millet onlara zaten şamarını vurdu. Bugün de milletten değil, Türkiye düşmanlarından, ihanet şebekelerinden emir ve talimat alanlara aziz milletim 30 Mart'ta gereken cevabı verecektir.
Bunların hedefi sadece istifa etmek, sadece bölücülük yapmak değil, bunlar işte gördünüz nisan ayından sonra hükümet atayacaklarmış, bakan atayacaklarmış, kendilerine göre siyaseti dizayn edeceklermiş. Hedefleri buymuş, niyetleri buymuş. Yolsuzluk ve rüşvet kılıfının altında işte bunların asıl çirkin gayeleri de buydu. Biz 11 yıldır ne diyoruz? Hükümetleri millet göreve getirir millet görevden alır. İşte bunlar türlü ayak oyunlarıyla, komplolarla, sabotajlarla, iftira ile hükümeti yıpratmak, partimizi yıpratmak, kendi arzularına, kendi keyiflerine göre hükümet ve parti kurmak istediler. Geçti o günler. Türkiye'de hükümetleri artık medya kuramaz, medya yıkamaz, sermaye kuramaz, sermaye yıkamaz. Türkiye'de hükümetleri uluslararası çetelerin maşası olmuş örgütler kuramaz, her ne yaparsa yapsınlar onlar da yıkamaz."
- "Faiz lobisiyle örgüt lobisi el ele verdiler, Türkiye ekonomisini sarsmak istediler"
Erdoğan, Türkiye'de artık söz, karar ve yetkinin milletin olduğunu kaydederek, Mehmet Akif Ersoy'un "Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz" sözlerini aktardı. Erdoğan, salona şöyle seslendi:
"Bunların başka hesapları da vardı. Hükümete, partimize saldırırken aynı anda Türkiye ekonomisine saldırdılar. Faiz lobisiyle örgüt lobisi el ele verdiler, Türkiye ekonomisini sarsmak istediler. Moralleri bozarak, topluma karamsarlık pompalayarak, yatırımcıyı, üreticiyi, çalışanı, girişimciyi kandırmaya çalışarak, ekonominin çarklarını durdurmak istediler. Gazete, televizyon haberleriyle, yurt dışındaki işbirlikçi medyalarıyla Türkiye ekonomisini hedef aldılar. 'Efendim müteahhitlerin devlet parasını ödemiyor'. Yalan söylemeyin. Biz, ödeme planımızın içinde bütün karayolları müteahhitlerimize şu an itibariyle 3 katrilyon 100 trilyon ödeme yaptık ve bu ay içerisinde de 2 katrilyon ödeme yapmak suretiyle tüm alacaklarını sıfırlamış oluyoruz. Bizim bu noktalarda sıkıntımız yok. Her şey bir plan içerisinde evelallah yürüyor ve yatırımlarda asla durmak yok, yola devam diyoruz."
(Sürecek)