STK temsilcileri karalama kampanyalarına tepki gösterdi
Uşak'ta bir araya gelen 8 sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcisi, misyonu 'Halka hizmet, Hakk'a hizmet' olan Hizmet Hareketi'nin itibarsızlaştırma taktiği ile hedefe konulmasına tepki gösterdi.
STK temsilcileri, düzenledikleri basın toplantı
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-23 13:16:02
STK temsilcileri, düzenledikleri basın toplantısı ile halkın devlete ve devlet kurumlarına güveninin zedelenmemesi çağrısında bulundu. 8 STK temsilcisi adına açıklama yapan Uşak Teknik Elemanlar Derneği Başkanı Umut Döngel, şunları söyledi: "Son günlerde toplumu rahatsız eden yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyalarını üzülerek izliyoruz. Geçmiş dönemlerde toplumun bir kesimi 'mürteci, habis ur, kan emici, yarasa, örümcek kafalılar, sıkma başlar' gibi ithamlarla ötekileştirilmeye çalışıldı. Bugün de misyonu 'Halka hizmet, Hakk'a hizmet' olan bir camia aynı itibarsızlaştırma taktiği ile hedefe konularak 'paralel devlet, çete, virüs, in, gizli örgüt, haşhaşi (fuhuş, uyuşturucu ve katiller çetesi)' gibi yaftalamalarla, hiçbir bilgi ve belge ortaya konmadan, hukuki kriterler hiçe sayılarak karalama kampanyası yapılmaktadır. Bir merkezden yönlendiriliyor izlenimi veren bazı medya kuruluşları, sorumlu ve objektif gazetecilik anlayışından uzak, her türlü yalan ve iftiraya başvurarak Hizmet Hareketi hakkında kara propaganda kampanyası yürütmektedir. Kamuda çalışan memurlar, bürokratlar, hizmet hareketine nispet edilerek fişleniyor, hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden kış ortasında, bu insanların çocuklarının ve eşlerinin nasıl bir psikolojik travma yaşayacakları düşünülmeden kıyıma tabi tutuluyorlar. Hukuk devletinde yasama, yürütme ve yargının bağımsız işlemesi esastır. Yürütmenin mevcut davaların seyrini değiştirecek şekilde çıkardığı yönetmelik ve kanunlar yargının bağımsızlığını zedelemektedir. Ayrıca bütün bu tartışmalı uygulamalarla birlikte önemli davalara bakan yargı mensuplarının hedef alınması ve yerlerinin değiştirilmesi milletimizin adalete olan güvenini derinden sarsmaktadır. Devletimizin büyükelçilerine; bulundukları her ülkede birer gönüllü kültür elçisi olan fedakâr öğretmenlerimizi örgüt üyesi gösterme görevi veriliyor. Anadolu insanının himmet ve gayretleriyle 160 ülkede milletimizi en güzel şekilde temsil eden, ulaştıkları her insana ülkemizi ve milletimizi sevdiren, yurt dışındaki Türk okulları da bu süreçte yıpratılmak isteniyor. Allah rızasına kilitlenmiş, ülkesine aşık, ilim ve fikir insanı Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, hayatta herhangi bir makam mevki ve siyasi hedefi olmadığı halde operasyonlarla, tuzaklarla, kirli oyunlarla ve çetelerle ilişkilendirilerek örgüt lideri olarak gösterilmeye çalışılıyor. Ülkemizi dünyada itibarsızlaştıran bütün bu olumsuz gelişmeler, toplumu ötekileştiren, kırıcı üslup milletimizi derinden üzmekte, ülkemizin geleceği ve birliği adına endişeye sevk etmektedir. Bu olumsuz tablonun değişmesi adına; toplumun gönlünde yer edinen insanlara ve kurumlara iftira atılmamalı, haksız ithamlarda bulunulmamalıdır. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında milletimiz adına devletimiz adına ortaya koyduğu hizmetler ortadayken bu tür yakışıksız ifadeler toplumun büyük bir kısmını rencide etmiştir. Oluşturulan gerginliğin toplumda kutuplaşmaya sebep olmaması için, her kesimi kucaklayıcı ve uzlaştırıcı bir tavır sergilenerek ortam yumuşatılmalıdır. Hukukun ve adaletin işlemesine imkân verilmeli, halkın devlete ve devlet kurumlarına güveni zedelenmemelidir. Kamu görevlileri üzerinde bir baskı oluşturulmamalı, görevlerini kanunlar çerçevesinde yapmalarına imkân tanınmalıdır. Sonuç olarak tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen milletimizin sağduyusunun galip geleceğine inancımız tamdır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara