'Hizmet Hareketi'ne yönelik iftiralar milletin vicdanını yaralıyor'
17 Aralık'ta başlayan 'yolsuzluk ve rüşvet' operasyonu sonrası Hizmet Hareketi'ne yönelik başlatılan 'karalama' kampanyasına, ülke genelindeki sivil toplum kuruluşlarının (STK) tepkisi artarak devam ediyor.
Adana'da 50 STK'nın bir araya gelerek
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-22 10:55:54
Adana'da 50 STK'nın bir araya gelerek oluşturduğu Eğitime Gönül Verenler Platformu, "Karalamalar ve iftiralar milletimizin temiz vicdanını yaralıyor." vurgusunda bulundu.
Beyaz Yaka Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nde düzenlenen toplantıda platform adına basın açıklamasını yapan Yılmaz Seyren, yaklaşık iki aydır 'Hizmet Hareketi' ve 'Camia' diye isimlendirilen gönüllüler hareketine karşı yıpratma, toplum nezdinde itibarsızlaştırma kampanyasının yürütüldüğünü söyledi. Elde herhangi bir somut belge olmadan, görsel ve yazılı basında, internet medyası üzerinden, siyaset kürsülerinden Hizmet ve gönüllüler hareketi için "çete, örgüt, paralel yapı, virüs, in; hatta Haşhaşin" gibi çirkin ifadelerin kullanıldığını hatırlatan Seyren, STK'lar olarak her türlü hukuksuzluğun, çeteleşmenin paralel ve gizli yapılanmaların karşısında olduklarını dile getirdi. Seyren, "Esas olan hukukun üstünlüğüdür. Yargı bağımsızlığı esastır ve hukuk herkese lazımdır." dedi.
Yüksek insani değerler etrafında fedakâr Anadolu insanının maddi ve manevi destekleri ile yurt içi ve dışında açılan Türk okulları, dershaneler, kültür merkezleri ve okuma salonları hakkında mesnetsiz karalayıcı ifadelerin kullanılmasının kamu vicdanını derinden yaraladığının altını çizen Yılmaz Seyren, "Sayın Başbakanımız, İmam Hatip Liseleri kuruluş töreninde 'Müslüman elinden dilinden emin olunan insandır' diye güzel bir hadis–i şerif nakletmiştir. Ama her nedense bu konuşmanın arkasından Hizmet ve gönüllüler hareketini Haşhaşin gibi tarihte uyuşturucu, katliam ve suikastlarla anılan bir örgüte benzetmesi kamu vicdanını çok ciddi manada yaralamıştır." diye konuştu.
MESNETSİZ İFTİRA VE KARALAMALARA SON VERİLMELİDİR
Başbakanın bu sözlerine açıklık getirmesini isteyen Seyren, yurt dışında adete bir büyükelçilik gibi çalışan Türk okullarının, büyükelçiler toplantısında örgüt mekanları gibi gösterilmesinin kamuoyunu hayrete sevk ettiğini kaydetti. Bunun bir dil sürçmesi olduğuna inanmak istediklerine işaret eden Yılmaz Seyren, şöyle devam etti: "Hizmet hareketi hakkında bir kısım iktidar yanlısı basın tarafından yapılan mesnetsiz iftira ve karalamalara bir an önce son verilmelidir. Allah rızasına kilitlenmiş bir ilim ve fikir insanı olan; hayatta herhangi bir makam, mevki, maddi çıkar ve siyasi bir hedef içinde olmayan; dolayısıyla 'savaşla, tuzakla, operasyonla, kirli oyunlarla' hiçbir ilgisi bulunmayan Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi örgüt lideri olarak gösterilmeye çalışılıyor. Elde edilen demokratik ve hukuki kazanımlar kaybedilmemelidir. Unutmayalım ki, millet gemisinde birlikte yaşamak zorundayız. Yapılan karalamalar, iftiralar hem milletimizin temiz vicdanını yaralıyor, hem de ülkemizi AB'nin normlarından gittikçe uzaklaştırıyor. Toplumda güvensizlik hakim oluyor. Bu durum ülkemizi dış dünyada itibarsızlaştırıp yalnızlaştırılıyor."
Bu günlerde milletin geleceği adına toplumu ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı söylemlere son verilip, uzlaşmacı bir tavır sergilenerek kamuoyunun rahatlatılmasını hatırlatan Seyren, "Bir an önce haksız, mesnetsiz suçlamalardan; ötekileştirme yoluyla toplumu kamplaştırmalardan vazgeçilmelidir. Hukukun önü açılmalı, toplumda sulh ve huzur ortamı sağlanmalıdır." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara