Dolar

34,9522

Euro

36,6033

Altın

3.019,59

Bist

10.058,63

Mısır'da tutuklu bulunan ağabeyine sahip çıkılmasını istiyor (Özel)

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan Mustafa Öztürk, beş aydır Mısır'da tutuklu bulunan ağabeyi Reşat Öztürk'ün kurtarılması için yardım bekliyor. Telefonla görüşebildiklerini kaydeden kardeş Öztürk, "Bize sahip çıkan yok." diyerek serzenişte bulund

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-18 11:03:50

Mısır'da tutuklu bulunan ağabeyine sahip çıkılmasını istiyor (Özel)
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan Mustafa Öztürk, beş aydır Mısır'da tutuklu bulunan ağabeyi Reşat Öztürk'ün kurtarılması için yardım bekliyor. Telefonla görüşebildiklerini kaydeden kardeş Öztürk, "Bize sahip çıkan yok." diyerek serzenişte bulundu.

Yaklaşık iki sene önce bir tekstil firmasıyla Mısır'a çalışmaya giden Ereğlili 54 yaşındaki Reşat Öztürk, olayların çıkmasının ardından Türkiye'ye dönen firmayla birlikte gelmedi, çalışmaya devam etti. Mısır'daki olayları sosyal paylaşım sitesinde yayınlaması sebebiyle Türkiye'nin ajanı olduğu iddia edilerek beş ay önce gözaltına alındı. Ağabeyini kurtarmak için elinden geleni yapmaya çalışan 39 yaşındaki Mustafa Öztürk, bütün irişimlerin sonuçsuz kaldığını söyledi. Ağabeyinin 15 günde bir mahkemeye gittiğini ve her seferinde telefonla görüştüklerini kaydeden, durumunun kötü olduğunu ve kurtarılması için hükümetten destek beklediklerini aktardı.

'AĞABEYİMİN DURUMU ÇOK KÖTÜ'

Ağabeyinin durumunun kötü olmasının kendilerine de yansıdığını kaydeden Öztürk, "Ağabeyimin, şu anda 5 ay 4 gün oldu, tutukluluğu devam ediyor. İşte sürekli 15 günde bir mahkeme günü oluyor. Tekrar gözaltını uzatıyorlar. Mahkemeye gidip geldiği zamanlar telefonla görüşebiliyoruz. Oradaki duruşmaya giren konsolosluk görevlisi veya konsolosluğun avukatı, onların telefonları aracılığıyla görüşüyoruz ama durum pek iyi değil. Psikolojik olarak da resmî olarak da iyi değil. Ağabeyim tekstil işiyle ilgili orada çalışmak için gitmişti. Zaten Türkiye'de de yaklaşık 30 yıldır yine tekstil işinde çalışıyordu. Maddi durumları artık düşünmüyoruz. Akşam yatıyoruz, mesela orada ne durumda olduğunu düşünüyoruz. Zaman zaman telefon görüşmelerinde ağlamaktan konuşamıyor. Biz burada gülerken bile aklımıza geliyor. Orada yemek veriyorlar mı? Durumu nasıl? Zaten sabun ve su yok diyor. Bu durum bizim her şeyimize yansımış durumda." şeklinde konuştu.

'BİZE SAHİP ÇIKAN YOK'

Ağabeyinin ajanlıkla suçlandığını ve bundan dolayı gözaltında tutulduğunu ifade eden Öztürk, konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık başta olmak üzere ilgili yerlere dilekçe gönderdiğini ancak hiçbir dönüş olmadığını söyledi: "Buradan yetkililere söylemek derken şöyle beş ayı geçti. Ağabeyimin orada olması resmî açıdan orada resmî görevlilerle görüşüyoruz. Resmî yolların tamamen tıkanmış olduğunu söylüyorlar. Ben her mahkemeden önce, mahkemeden mahkemeye bütün resmî kurumlara faks çekiyordum. Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı, onların danışmanları, İçişleri ve Dışişleri bakanlığı. Onlardan sadece Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sekreter ilgileniyor, Konsolosluk İşleri Daire Sekreteri. Onun dışında hiçbir dönüş yapan yok zaten resmî yollardan. Ben Başbakan'la görüşmek istedim, bırakın Başbakan'ı, bölge milletvekilleriyle görüşmek istedim. Onunla bile ben sürekli olayın ilk bir bir buçuk ay sürekli olarak aradığımda danışmanı çıkıyor. 'Tamam görüştüreceğim.' dediler. Ben bölge milletvekilimle iki ay görüşemedim. Görüşseydim ne değişecekti? Ağabeyim hâlâ orada, Türk vatandaşı olduğu için tutuluyor. Türkiye'yle, mevcut hükümetle tutuklanan Mursi'nin arasında ajanlık, haberleşme görevi yaptığı söyleniyor. Hâlâ ülkemin burada bir kuşkusu mu var? Bizle hiç görüşen yok. Neden yok? Benim görüşmek istememin sebebi, bunları anlatmak, kaygılarımızı söylemek. Burada ağabeyimin içerisinde bulunduğu durumda zaten çok ciddi anlamda bir borcu vardı. Psikolojisi zaman zaman bozulan bir insandı. Borçlarını kafasına çok takıyordu. İki tane çocuğu var. Orada bir gazeteci vardı, 3 ay 10 gün gibi herhalde konsolosluğun avukatı girdi gazetecinin mahkemesine. TRT'nin muhabiriydi, TRT'nin sahip çıktığını duyduk. Bize sahip çıkan yok. Ben gazeteciyle de görüştüm. Hapishaneden çıktıktan sonra avukat tutmuşlar, 12–13 gün gibi bir sürede bu avukat bu adamı çıkarttı. Yani demek ki bu olabiliyor. Ben oraya gitmek istediğimi dile getirdim. Dışişleri Bakanlığı'na böyle bir talepte bulundum. Bana prosedürlerin belli olduğunu, illa ki gitmek istiyorsam gidebilirsiniz ama emniyet konusunda mesuliyet kabul edemeyeceklerini söylediler. Bu gazetecinin ailesi oraya gitmek istedi. Sonuçta gitti ve görüştürüldü. Annesini götürdüler bildiğim. Orada tutulan avukatla 10–12 günde çıkarıldı. Demek ki bu olabiliyor. Bizim bunu yapacak durumumuz yok." dedi.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara