Kılıçdaroğlu: 4 bakanı istifa etti, Başbakan hala mağdur rolü oynuyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "4 bakanı rüşvet yüzünden istifa etti, Başbakan hala mağdurum diyor. Gün siyaseti kirlilikten arındırma zamanıdır. Eğer bir sorun varsa sorunun çözülmesi için toplumu uyandıracaksınız. Toplumun en dinamik kesimi siz gençlersiniz umudumuz sizsiniz, geleceğimiz sizsiniz." dedi.

Belediye başkan adaylarının tanıtımı için Amasya'ya gelen Kemal Kılıçdaroğlu, aday tanıtımı sonrası Hamit Kaplan Spor Salonu'nda partilere seslendi. Kılıçdaroğlu, ülkenin içinde bulunduğu koşulları yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi isminin Mustafa Kemal Atatürk tarafından konulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Adımız Cumhuriyet Halk Partisi. Yani biz halkın partisiyiz. Halk için çalışacağız, halk için üreteceğiz. Halkın çıkarlarını korumayan savunmayan bir siyasal partiye asla güven duyulmaması gerektiğini Türkiye'de herkes gördü, görüyor. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak hiçbir yurttaşımız ayrı tutmayacağız. Ne diyor Başbakan 'Yüzde 50 içerde duruyor, onları zor zapt ediyorum. Biz bu ülkenin yüzde 100'üne güveniyoruz. Kimseyi ayırmayacağız, kimseye bu bana oy vermiyor ben ona kızacağım demeyeceğiz. Oy versin vermesin her yurttaşın başımın üstünde yeri vardır. Herkese hizmet etmeyi de namuslu görev kabul ediyorum." diye konuştu.

"HAKKIMDA HAZIRLANAN FEZLEKE BENDEN ÖNCE ANKARA'YA GİTMİŞ"

Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti, "Ne diyorlardı bütçe ile mücadele edeceğiz. 'Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklara mücadele edeceğiz' dediler. Bunlar 3 (Y) derken (Y) yi yemek olarak anladılar. Artık herkes şunu iyi bilsin hükümetin devleti soyduğu bir sürecin içine girdik. Hükümetten 4 bakanın aldıkları, cebine indirdikleri parayı görüyorsunuz. Diyor ki 'Bize karşı darbe yapılıyor'. Ne darbesi kardeşim. Sen yerinde duruyorsun cebin dolu, paralar fışkırıyor. Çoluk çocuğun köşeyi döndü. Bir gemi değil, 2 gemi değil 3 değil 7 gemi oldu. Ya kardeşim kaç lirayla daha doyacaksın sen? Çık onu söyle. Her yer rüşvet her yer yolsuzluk. Bakıyorsun görüyorsun Siz hiç Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, kul hakkı yiyen, rüşvet alan, yolsuzluk yapanları savunan bir Başbakan adı duydunuz mu? İlk kez bu hükümet döneminde oluyor. Rahmetli Özal zamanında bir bakan rüşvet aldı. İspat ettiler ve yüce divana gönderdiler. Şimdi 4 bakan rüşvet almış, fezlekesi gelmiş Adalet Bakanlığı'na fezleke bir türlü Meclis'e gelmiyor. Niye gelmiyor? Yolsuzlukların ayrıntılarını millet öğrenecek diye gelmiyor." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Ben Silivri'ye gittim. Silivri toplama kampının bulunduğu mekana gittim. Orada tutukluları ziyaret ettim. Çıkışta o mahkeme kararlarını veren yargıçları en sert şekilde eleştirdim. Hakkımda fezleke düzenlendi. Ben daha Ankara'ya gelmeden fezleke geldi Ankara'ya. Hıza bak. Hiç umurumda değil. 'Hesabını vereceksin' dediler. Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz ben korkmam dedim. Şimdi çaldıkları ortada, aldıkları rüşvet ortada. Fezlekeler gelmiş bir türlü gelmiyor Meclis'e. Ne deniyor biz mağduruz. Ne mağduriyeti? Mağduriyet buysa bırak birazda millet mağdur olsun. Cebi para görsün hiç değilse." ifadelerini kullandı.

Buradan açık bir çağrı yapıyorum. Sen madem mağdurum, bu paralar bana yetmedi diyorsun emin ol çok samimi bir teklifte bulunuyorum sana Sayın Başbakan, kaç lirayla bu mağduriyeti gidereceksen çık millete açıkla." diyen CHP Genel Başkanı, "Ben yardım kampanyası açacağım. Sana o parayı vereceğim. Ben mağdurum diyor. Bize darbe yapıldı diyor. Ya kardeşim biz darbeye karşıyız. Çünkü darbeden en fazla mağduriyeti yaşayan parti biziz. Bizim genel başkanlarımız hapse atıldı. Bizim milletvekillerimiz tutuklandı. Arşivlerimize, mallarımıza el konuldu. Ama bizim bir özelliğimiz var. Bizim yüreğimizde kin yoktur. Bizim yüreğimizde insan sevgisi vardır. Kimseye kin güdemeyiz. Kin bize yakışmaz. Kötülüğü yapanı kendi iradesiyle baş başa bırakırız. Ama sevginin gücünü kimse yakalayamaz. Şimdi darbe yapıldı diyor, en basit soruları soruyorum, o banka genel müdürünün evinde ayakkabı kutusuna 4,5 milyon doları darbeciler mi koydu? Kim koydu, tık yok, ses yok. Haram parayla umreye gidilir mi? Senin o bakanın haram parayla bindi uçağa, rüşveti dağıtan adamın uçağına söylüyorum, herhangi bir THY uçağı değil, rüşveti dağıtan adamın uçağına bindi, bütün aile, Umreye gittiler. MİT, Başbakan'a rapor veriyor." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, "18 Nisan'da, diyorlar ki bazı bakanların çocuklarının adı rüşvet olayına bulaştı. O zaman demiyor darbe oldu. Raporu aldın, tık çıkmadı, sesin çıkmadı, ne zaman ki paralar saçıldı, çıktı meydana bize darbe yapılmaya başlandı dedi, ortada darbe marbe yok, ortada vatandaşı soyan, devleti soyan bir çete var, o çetenin reisi de Recep Tayyip Erdoğan'dır, herkes bunu böyle bilsin." dedi.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Sayın Başbakan dün imam hatipliler toplantısında diyor ki; 2 büyük hata var. İmam hatiplerden mezun olanlar, bu değerli kardeşlerim müftülük imamlık yaparlar. Bizim kutsal mekânlarımızdan olan camilerde cemaati aydınlatırlar. Cemaatten her görüşte insan vardır. Ama bir Başbakan oraya imamları, imam hatip öğrencilerini, müftüleri, toplayıp Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı'nı yuhalatıyorsa bu doğru değildir, ahlaki değildir. Seçim meydanlara yapabilirsin eyvallah. Ama cemaatine doğruları söylemek zorunda olan, cemaatine kul hakkı yemenin ne kadar günah olduğunu söyleyen cemaatine birliği ve barışı anlatan imam hatip öğrencilerine bir siyasal konuşma yapamazsın. Yaptığın andan itibaren hiç kimse kusura bakmasın sen adam değilsin."