Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Kronik hastalıklar çölyak habercisi olabilir'

Zirve Üniversitesi Beslenme ve Diyet Uzamanı Esin Fakılı, ailesinde çölyak, insüline bağımlı diyabet veya otoimmün tiroid hastalığı, besin emilim bozukluğu, kronik ishali, demir eksikliğine bağlı kansızlık ve ishali olan bireylerin çölyak riski taşıd

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-17 10:13:25

'Kronik hastalıklar çölyak habercisi olabilir'
Zirve Üniversitesi Beslenme ve Diyet Uzamanı Esin Fakılı, ailesinde çölyak, insüline bağımlı diyabet veya otoimmün tiroid hastalığı, besin emilim bozukluğu, kronik ishali, demir eksikliğine bağlı kansızlık ve ishali olan bireylerin çölyak riski taşıdığını söyledi. Esin Fakılı, "Bu özellikleri taşıyan bireylerde çölyak hastalığı riski yüzde 2.4 ile yüzde 44 arasındadır." dedi.

Çölyak hastalığının milyonlarca kişinin hayatını etkileyen hem Türkiye'de hem de dünyada giderek artış gösteren alerjik hastalıklardan biri olduğunu belirten Beslenme Uzmanı Esin Fakılı, "Çölyak, ince bağırsağın, tahılların içinde bulunan gluten proteinine karşı ömür boyu süren alerjisidir. Vücut, buğday, çavdar, arpa ve yulaf proteinine karşı aşırı duyarlılık gösterir. Bu hastalar mutlaka diyetisyen kontrolü altında olmalıdır." açıklamalarına yer verdi.

HASTALIĞIN YAŞI YOK

Çölyak hastalığının kişinin hayatının herhangi bir döneminde ortaya çıkabileceğinin altını çizen Fakılı, hastalık en çok sekiz ile on iki aylık çocuklarda ve otuz ile kırk yaş arasında ortaya çıkabileceğinin bilgisini verdi. Fakılı, Türkiye'de çölyak hastalığı görülme sıklığının bazı kaynaklara göre 100 kişide bir olarak saptandığını dile getirdi.

Çölyak hastalığının 300'den fazla semptomu olduğunu ve bu semptomların kişiden kişiye değişiklik gösterdiğini bildiren Fakılı, şunları kaydetti: "Bazı insanlarda karın ağrısı ve ishal görülürken, bazı insanlarda asabiyet ve depresyon görülebilir. Çölyak hastalığı semptomlarının görülme yaşında da farklılıklar olabilir. Bazı kişilerde erken yaşlarda ortaya çıkarken bazıları ise yetişkinliğe kadar gayet sağlıklı görünebilirler. Hatta bazı insanlar çölyak hastalığının hiçbir semptomunu göstermezler. Bu farklılıklar çölyak hastalığının teşhisini oldukça zorlaştırarak hastaların yüzde 95'ine yanlış teşhis konulmasına ya da hiç teşhis konulamamasına yol açar."

Fakılı, Çölyak hastalarının tüketmemesi gereken gıdaları şöyle sıraladı: "Buğday, yulaf, çavdar unu ile yapılmış her türlü yiyecek, ekmek, şehriye, makarna, bulgur, kuskus, bisküvi, simit, dondurma külahı, tarhana, yarma, irmik, pasta, börek, kek, galeta unu, hazır çorbalar, gofret, puding ve buğday unu içeren sütlü tatlılar gluten alerjisi olan hastalar tarafından tüketilmemelidir. Köfte hazırlanırken içine koyulan ekmek veya balık kızartırken yapılan unlama işlemi bile gluten alerjisi olan kişide ani reaksiyona neden olur."

"Pirinç, mısır, kuru baklagiller ve bunların unları, pirinç unu, mısır unu, soya unu, kullanılarak yapılan ekmek, çorba, kek gibi yiyecekler Çölyak hastalığında serbesttir" diyen Fakılı, "Patates unu da yemeklerde veya ekmek yapımında kullanılabilir. Her tür et, tavuk, balık, peynir, yumurta, süt, yoğurt, sebze ve meyve serbesttir. Artık ülkemizde glutensiz unlar, makarnalar, kekler, gofretler ve bisküviler bulunuyor, glutensiz ekmek üretiliyor. Bu seçeneklerin artması da hastayı bir ölçüde rahatlatıyor." açıklamasında bulundu.
SON VİDEO HABER

Rus askeri Şam'dan ayrıldı! Suriye'den yeni görüntüler

Haber Ara