Çocuğunuzu iyice tanımadan yönlendirme yapmayın

Medical Park Bursa Hastanesi Uzm. Klinik Psikolog Nalan Pulat Gölcüklü, çocuklarının ilgi, yetenek ve istek, beklentileri dikkate alınarak yönlendirme yapılmasını istedi. Gölcüklü, "Anne babaların çocuklarının ilgi ve yeteneklerini göz ardı ederek gerçekçi beklentilerinin olmaması çocuğun okul başarısını düşürebilir. Ebeveynler çocuğuna yol gösterici olabilir. Anne ve babanın, çocuğuyla ilgili kararlarda onun ihtiyacını ve isteğini göz önünde bulundurarak seçimi ona bırakması anne, baba ve çocuğun yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olacaktır." dedi.

    Uzm. Klinik Psikolog Gölcüklü, bu durumun ortaya çıkmasına sebep olarak anne ve babaların kendi yaşamlarındaki eksikliğini duydukları bitmemiş işlerini çocukları üzerinde tamamlamak istemelerinin olabileceğini ifade etti. Gölcüklü, şöyle konuştu: "SBS ve üniversite sınavları, çevrenin 'iyi bir okula gitmezsen iyi bir meslek sahibi olamasın' söylemleri, televizyon kanallarında iyi giyimli, güzel evlerde yaşayan, güzel meslekleri olan, başarılı ve mutlu oldukları sanılan sanal rüyalar, mükemmeliyetçi eğilimli anne-babalar ile bedenen ve ruhen yorulan çocukları ortaya çıkıyor. Bazı mükemmeliyetçi eğilimli ebeveynler iyi eğitim gördükleri için çocuklarının ihtiyaçlarını dikkate almaksızın onları iyi okullara göndermek isterken, bazı anne-babalar ise kazanamadıkları ya da imkânsızlıklar nedeniyle gidemedikleri okullara çocuklarını göndermek için çabalayabiliyorlar. Bu anne ve babalar, kendi yaşamlarında eksikliğini duydukları bitmemiş işlerini çocukları üzerinde tamamlamak istiyor. Ancak bu durumdaki ebeveynler hem kendilerini hem de çocuklarını yıpratan bir yarışta olduklarını fark etmiyorlar."

    Çocuğun özerkliğini kazanma ve yaşama sağlıklı bir biçimde uyum sağlayabilmesinde en önemli belirleyicinin aile olduğu ifade eden Nalan Pulat Gölcüklü, anne ve babanın çocuğu üzerindeki beklentisini yüksek düzeye çıkarmasıyla, çocuğu çevresiyle karşılaştırmaya, yüksek düzeyde psikolojik kontrol uygulamaya, çocukların davranışından şüphe duymaya, kendini olumsuz değerlendirmeye ve başarı düzeyi/hata bulma konusunda aşırı çaba göstermeye başlayabileceğini dile getirdi.

    Çocuk için zorlayıcı olan bu durumun anne ve baba için de kolay olmadığını dile getiren Gölcüklü, "Ebeveynin çocuğuyla ilgili beklentilerini gerçekleştirmeye çalışması yorucudur. Üstelik beklentisinin aksine bir tepki ya da sonuçla karşılaşma olasılığı yüksek olabilir. Beklentileri karşılanmadığında ise ebeveyn için sonuç büyük bir keyifsizlik, hayal kırıklığı ve üzüntü olabilir. Bu davranışlar daha sonra hem çocuklarda hem de anne-babalarında, öfke, depresyon ve kaygı gibi duygularla başa çıkma güçlüğüne yol açabilir." şeklinde konuştu.

    Medical Park Bursa Hastanesi Uzm. Klinik Psikoloğu Nalan Pulat Gölcüklü, ailenin çocuklarının ilgi ve yeteneklerini göz ardı ederek oluşturdukları beklentiler yüzünden çocuğun okul başarısının da düşebileceğini söyledi.

    Bu durumdaki ebeveynler kendilerinin farkına varamadıkları bir yarışın içinde olduklarını belirten Gölcüklü, "Yarışmacı ailelerin, kendi istek ve beklentilerini çocukları üzerinden gerçekleştirmek istedikleri düşünülebilir. Bu nedenle aslında kendilerinin farkında olmadıkları bir yarış halindeler. Farkındalık olduğunda, sorun da davranış da ortadan kalkabiliyor. Yarışmacı olmayan ailelerin bu konularda farkındalıklarının olduğunu düşünebiliriz. Yarışa girmek istemeyen aile girmeyecektir." dedi.

    ANNE-BABALAR ÖNCELİKLE ÇOCUĞUNU TANIMALI

    Gölcüklü, anne ve babaların bu duruma düşmemesi için dikkat edilmesi gereken noktaları da şu sözlerle açıkladı: "Öncelikle ebeveynlerin kendisini ve çocuğunu tanıması, çocuğunun gereksinimleri tespit etmesi gerekir. Her yaşamın farklılıkları olduğunu göz önünde bulundurarak kişinin kendi yaşamında yapabileceği, kendisine keyif veren ve kendisini iyi hissettirecek etkinlikleri uygulaması önemlidir. Anne ve babanın özellikle ders konusunda sorumluluğu çocuğa bırakması, sonuca değil çabaya odaklanarak esnek bakış açısı kazanmak rahatlatıcı olacaktır."

    Anne ve babalara tavsiyelerde de bulunan Uzm. Klinik Psikolog Gölcüklü, şunları söyledi: "Aile içinde temel hedef çocuğun, bireysel olarak ayrışan, sevgi ve sosyal konumu tehdit eden ailesel ya da diğer baskılara karşın bireyin gerçek kendisi olabilme yeteneğini güçlendirmek olmalı. Ebeveynler elbette çocuğuna yol gösterici olabilir. Anne ve babanın, çocuğuyla ilgili kararlarda onun ihtiyacını ve isteğini göz önünde bulundurarak seçimi ona bırakması zorlandığında destek olması ailenin yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olacaktır."