Doç. Dr. Güleç: Düzenleme eğitim hakkını engellememeli
Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İsmail Güleç, dershane konusundaki düzenlemenin eğitim hakkını engelleme boyutunda olmaması gerektiğini söyledi.
Güleç, yaptığı açıklamada, dershane ta
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-25 11:57:09
Güleç, yaptığı açıklamada, dershane tartışmasının çok önemli olmasına rağmen sadece Başbakan ile bir grup arasında geçtiğini ifade etti. İsmail Güleç, halkın beklentisinin konuşarak ve anlaşarak üniversite sınavına hazırlanan çocuklar ve dershanelerde çalışan personelin mağdur edilmeden bir çözüm üzerinde anlaşmaları olduğunu söyledi.
Bu konunun her ne kadar bir yönüyle eğitim ile ilgili olsa da, sosyolojik, ekonomik, psikolojik ve siyasal yönlere de sahip olduğunu ifade eden Doç. Dr. Güleç, "Dolayısıyla karar verirken ve değerlendirirken tüm bu etkenler göz önünde bulundurulmalı, iyice hesap edilmelidir. Sorun çözümü konusunda tarafların birbirlerini dinlemeleri, anlamaya ve ikna etmeye çalışmaları oldukça önemli." dedi.
Hiç bir eğitimcinin ideal bir eğitim sisteminde okulların alternatifi olarak dershanelere yer veremeyeceğini belirten Güleç, ancak dershaneleri kapatmak ile anayasa ile güvence altına alınmış olan insanların eğitim hakkını engelleme arasındaki çizgiye dikkat etmek gerektiği vurguladı. Güleç, düzenlemenin eğitim hakkını engelleme boyutunda olmaması gerektiğine dikkat çekti.
Dershanelerin birinci derecede amaçları öğrencileri sınavda başarılı olmaları sağlamak olduğunu, dolayısıyla bu haliyle dershanelerin bir eğitim kurumu olarak değerlendirilmelerinin pek mümkün görünmediğini ifade eden Doç. Dr. Güleç, açıklamasına şöyle devam etti: "Artık 21. yüzyıl dünyasında eğitim yeterlikler çerçevesi içinde değerlendiriliyor. Bir öğrencinin kazanması gereken temel alan bilgi, beceri ve yetkinlikler tespit edildikten sonra amaç ve kazanımlar (çıktı) belirlenir. Bu amaç ve kazanımlara uygun olarak program hazırlanır. Hazırlanan programın öğrenim çıktıları belirlenir. Bunları yapmakla sisteme giren öğrencinin sistemden çıkarken neleri bileceğini, neleri yapabileceğini, hangi tutum ve davranışları kazanacağını ve hangi yetkinlikte olacağını bir nevi taahhüt etmiş oluruz. Daha sonra hedeflenen bilgi, beceri ve yetkinlikler için ihtiyaç duyulan dersler ve saatleri hesap edilir. Bu derslerde beceri ve yetkinliklerin nasıl kazandırılacağına dair yöntem ve teknikler belirlenir ve öğrenciler birinci sınıftan itibaren bu program doğrultusunda eğitim görmeye başlarlar. Eğitim boyunca kazanılan bilgi, beceri ve yetkinlikler farklı ölçme yöntemleriyle değerlendirilir. Bu değerlendirme sonucuna göre öğrenciler skor elde ederler ve bu skora göre de sıralanırlar."
21. yüzyılda öğrencilere, temel bilgi, tutum ve becerilerin yanı sıra farklı beceriler de kazandırılmaya başlandığının altını çizen Doç. Dr. Güleç, "Yazılı-sözlü kendini ifade edebilme, öğrenmeyi öğrenme, medya okuryazarlığı, inovasyon, vatandaşlık yetkinliği, birey olma, kültürel farkındalık gibi beceri ve yetkinlikleri de eğitim sürecinde öğrencilere kazandırmak istiyor. Bu sistemin sağlıklı bir şekilde yürümesi için eğitimin bütünlük içinde olması gerekiyor." dedi.
Öğrencilere yukarıda sıralanan becerileri kazandırdıktan sonra eğitimin nerede yapılacağı sorusunun önemini kaybettiğini vurgulayan Güleç, "Bir okulda da olabilir, bir dershanede de olabilir, ABD'deki gibi evlerde de olabilir. Ama nerede olursa olsun bütüncül bir program dahilinde olmalıdır. Biraz okulda, biraz dershanede olmamalıdır. Okul, kendi bünyesinde zayıf öğrenciler için çözüm önerileri geliştirir. İdeal olan mezunların yeterlikler bakımından birbirlerine yakın olmalarıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus öğrencinin amaçlanan hedeflere uygun bilgi, beceri ve yetkinliklere sahip olmasıdır." diye konuştu.
TEK BAŞINA DERSHANE KAPATMAK SORUNU ÇÖZMEYECEK
Dershanelerde verilen eğitim bilgi, tutum ve beceri kazandırır mı? sorusuna cevabının 'hayır' olduğunu savunan Güleç " Eğer cevabınız evet ise o zaman okulları kapatıp dershanelerin sayısını artırmalıyız. Yok, kazandırmaz diyorsak dershaneler konusunda karar vermek gerekir. Ancak şu aşamada tek başına dershaneleri kapatmak sorunu çözmeyecektir. Sorun çözümü konusunda tarafların birbirlerini dinlemeleri, anlamaya ve ikna etmeye çalışmaları oldukça önemlidir. " ifadesini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara