Erdoğan'dan çiftçilere: Yangını söndürmek için nefesinize ihtiyacımız var

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'da ziraatçilerden ve çiftçilerden çözüm süreci için destek istedi. Erdoğan, "Terörün maliyeti sadece doğuya güneydoğuya olmadı, tüm Türkiye'ye oldu. Şehitlerimiz sadece yakınlarının değil hepimizin yüreğini yaktı. Öyleyse gençlerimiz yaşatmak yoksulluğu aşmak Türkiye'yi büyütmek için de hep birlikte çalışacağız. Yangını söndürmek için hepinizin nefesine ihtiyacımız var." dedi.

    Başbakan Erdoğan, Trabzon'daki temaslarını kapsamında Türkiye Ziraat Odaları Birliği Karadeniz Bölge Toplantısı'na katıldı. Toplantı öncesi kısa bir konuşma yapan Erdoğan, çözüm süreci için ziraatçilerden ve çiftçilerden destek istedi.

    HABİL İLE KABİL'DEN ÖRNEK VERDİ

    Konuşmasının sonunda çözüm sürecine değinen Erdoğan, "Burada bir konuya gireceğim, bereket azalır görünenin çoğalmasıdır. Bize ne Suriye'den, bize ne Mısır'dan, bize ne Filistin'den denildiği zaman işte o zaman çoğaltan bereket kaybolur gider." dedi. Erdoğan, konuşmasının devamında Habil ile Kabil'i anlattı: "Habil ile Kabil'in hikayesini eminim ki hepiniz biliyorsunuz. Kabil cimrilik yapıyor, kurban vereceği zaman en güçsüzünü buğdayın da en cılızını seçiyor. Habil ise cömert davranıyor ve karşılığını alıyor. Ne yazık ki Kabil Habil'i öldürüyor. İlk kardeş kanı böyle akıyor. İlk kavga böyle başlıyor. İşte orada ne var, orada menfaat var orada paylaşım yok. Bunlar kardeş. Benzer şeyleri yine yaşıyor muyuz? Yaşıyoruz, hem de nasıl. İşte mesele bu kadar basittir."

    "YANAN BENİM EVİM DEĞİL DİYEN DOST BULAMAZ"

    Veren elin alan elden her zaman üstün olduğunun altını çizen Erdoğan, "Sadece sınırlarımız dışında değil sınırlarımız içinde komşu köyde komşu şehirde komşu bölgede her ihtiyaç sahibinin her feryat edenin bizim üzerimizde hakkı vardır. Dünyamız hayatımız ilgi alanımız kendi tarlamızdan bahçemizden ibaret değil. Birinin toprağı suyla diğerinin toprağı gözyaşı ile sulanıyorsa orada sorun vardır. Ya o su diğer toprağa ulaşır ya da o gözyaşı diğer toprağa ulaşır. Bir yerde çıkan yangın eğer söndürülmezse yanına sıçrar köyü yakar şehri ülkeyi yakar. Yanan benim evim değil diyen ateş kendisine ulaştığında söndürecek dost bulamaz. Bugün suyu olan hasadı bereketli ürünü paylaşmayan yarın acıya gözyaşına yokluğa maruz kalır. Buğday paylaştıkça çoğalır acı paylaştıkça azalır. İşte onun için büyük Türkiye'nin her acısını çözmek benim olduğu kadar hepimizin vazifesidir, hepimizin boynunu borcudur. Zira bir bölgede acı varsa bedelini milletçe hepimiz ödüyoruz. Bir ocağa ateş düştüğünde o hanede anna baba kardeş değil bunun acısını milletçe hep birlikte yaşıyoruz. Öyleyse sorunları da birlikte çözeceğiz. Ülkenin bölgelerini, o belli bölgelerini değil, tamamını bereketle buluşturmak için birlikte yürüyecek birlikte hareket edeceğiz." ifadelerini kullandı.

    Terörün maliyetinin sadece doğuya ve güneydoğuya olmadığını tüm Türkiye'ye olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Şehitlerimiz sadece yakınlarının değil hepimizin yüreğini yaktı. Öyleyse gençlerimiz yaşatmak yoksulluğu aşmak Türkiye'yi büyütmek için de hep birlikte çalışacağız. TZOB'a ve çiftçilere bugüne kadar çözüm sürecine destek verdikleri için teşekkür ediyorum. Ama çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Yangını söndürmek için hepinizin nefesine ihtiyacımız var. Hükümet olarak bu süreçte hiç kimsenin başının eğecek girişimlerin içerisinde yer almayacağız. Şehitlerimizi muazzeb edecek hiçbir adımı atmayız ve atmayacağız. Tek derdimiz var bu yangını hep birlikte söndürmek bu yangına su serpmek. Kazanan birileri olmayacak belli bir kesim olmayacak, kazanan hep birlikte Türkiye olacak. İnanın topraklarımız daha da bereketlenecek sofralarımız bereketlenecek hanelerimiz daha da şenlenecek. Türkiye geneline yayılmış tüm ziraatçı kardeşlerimden bu yangını söndürmek için bize destek vermelerini bekliyorum." şeklinde konuştu.