'Biz kararımızı verdik açıklaması, sivil toplum kuruluşlarını derinden yaraladı'
Manisa Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Temsilcisi Muhittin Çalımcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dershanelerin kapatılması konusunda, "Biz kararımızı verdik." açıklamasının, sivil toplum kuruluşlarını derinden yaraladığını söyledi. Platform, 5
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-21 10:48:32
Manisa Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı da olan Çalımcı, son olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "Yüreğinizi soğutun. Bu konu paydaşlarıyla tekrar istişare edilecek." ifadesine karşılık dün bir televizyon kanalında Başbakan Erdoğan'ın, "Biz kararımızı verdik." açıklamasının, kendilerini bizi derinden yaraladığını bildirdi. Dershanelerin, izinle açılmış olup Anayasa'nın 48. maddesi gereğince teşebbüs hürriyetiyle güvence altına alındığını söyleyen Muhittin Çalımcı, "Bunun yok sayılması, teşebbüs hürriyetini engelleme anlamına gelmez mi? Özel teşebbüsle açılmış eğitim kurumlarının kapatılması, demokratik bir ülkede söz konusu olamaz. 4 bine yakın dershane yatırımcısının yatırımlarının âtıl kalmasıyla ortaya çıkacak zarar, kimler tarafından karşılanacak? 250-300 bin atama bekleyen öğretmen adayı varken 100 bine yakın öğretmen ve çalışanın istihdamı, reel olarak nasıl gerçekleştirilecek? Tasarıda, 'Dershaneler özel okula dönüştürülecek ve bunlar desteklenecek.' deniyor. Mevcut özel okulların yüzde 40'ı boşken dershanelerin de özel okula dönüşmesiyle bu oran artmayacak mıdır? Bakanlığımız, özel okulların gelişmesine önem veriyorsa neden mevcut özel okullara destek vermiyor?" şeklinde konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın araştırmasına göre dershanelerin yüzde 10'unun özel okula uygun olduğunu belirtildiğini hatırlatan Çalımcı, "O halde nasıl okula dönüştürülecek? Yeni okul yapımında teşvikler, müteşebbisi cesaretlendirebilecek mi? Yeni açılacak özel okullara, öğrenci başına bin 500-2 bin 500 TL yardım yapılacağı söyleniyor. Dershaneye ortalama 2 bin TL ödemekte zorlanan veli, 10-15 bin TL civarında olan kolej ücretini nasıl ödeyecek? Devletin vermeyi düşündüğü bu destek, fakire mi yoksa zengine mi yarayacak? Bakanlığımızın yeni açıklamasına göre okuma salonları ve etüt merkezleri kapatılmayacak deniyor ancak buralarda kurs verilemeyeceği ifade edilerek, buralar işlevsiz hale mi getirilmek isteniyor? Eğitimde fırsat eşitsizliğini kaldırmak için çıkılan bu yolda, zengin yine özel kolejine gidecek ve takviye olarak özel dersini alacak ancak maddi durumu iyi olmayan öğrenciler, tek desteği olan dershaneleri kaybetmiş olmayacak mı? Dershaneleri kapatmak, lise öğrencilerinin yüzde 45 sigara, yüzde 32 alkol, yüzde 9 uyuşturucu bağımlılığı sorununu çözer mi? Siyasi istikrar oluştu, ekonomide istikrar var ama eğitimde istikrar yok. 11 yılda beş bakanın değişmesi, eğitimde işlerin yolunda gitmediğinin ispatı değil midir?" dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara