Barzani'nin gelişi çözüm süreci açısından anlamlı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, 'Barzani'nin, Diyarbakır'a gelmiş olması hem Türk-Kürt ilişkileri açısından hem çözüm süreci açısından anlamlı mesajlar içeriyor' dedi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-15 14:28:33
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Ankara'daki çalışma ofisinde AA muhabirinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hafta sonu gerçekleştireceği ve Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin de katılacağı Diyarbakır ziyaretini değerlendiren Çelik, Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinin, bütün büyükşehir statüsündeki illere yönelik önceden planlanmış program çerçevesinde olduğunu söyledi.
"Tabii ki önemli bir ziyarettir, fakat buna çok çok büyük manalar yüklemenin doğru olmadığını düşünüyorum" diyen Çelik, Barzani'nin Başbakan Erdoğan'ın davetiyle ziyarete katılacak olmasının, ziyaretin üzerinde daha fazla durulmasına sebep olduğunu belirtti.
Barzani'nin, 37 yıldır Türkiye'ye "gelmeyen veya gelemeyen" sanatçı Şivan Perver ile İbrahim Tatlıses'in de Diyarbakır'da olmasının konuyu farklı boyuta taşıdığını vurgulayan Çelik, "Barzani, Türkiye'ye ilk defa geliyor değil, Başbakanımızla da ilk defa görüşmüyor" dedi.
Çelik, Irak merkezi hükümetiyle ilişkilerin iyileştirilmesinin Barzani ile kavga edileceği anlamına gelmediğine işaret ederek, "Barzani ile Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimizle iyi olmamız, iyi ticari ilişkiler ve iyi komşuluk münasebetleri geliştirmemiz hiçbir zaman için Irak merkezi hükümeti aleyhinde bir unsur değil" dedi.
"BDP'lilerin alınganlık yapmasına anlam veremiyorum"
BDP'lilerin, Barzani'nin Diyarbakır'a gelmesini eleştirerek, "biz de çağırdık gelmedi" ifadelerine cevap veren Çelik, Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına Barzani'yi, Başbakan sıfatıyla davet ettiğini anlatarak, "Biz de çağırdık derken sanki alternatif bir devlet yapılanmasından söz ediliyormuş gibi bir intiba oluşuyor. Bu yaklaşım doğru değil. Biz bu sefer, AK Parti olarak davet etmiyoruz Sayın Barzani'yi. BDP'li arkadaşların alınganlık yapmasına da anlam veremiyorum" diye konuştu.
Çelik, Diyarbakır ziyaretinin çözüm sürecine katkısı olmasını temenni ederek, "BDP, çözüm sürecinde samimiyse bu konuda kendi katkılarını sunmak istiyorsa böyle bir gelişmeden büyük bir memnuniyet duyması lazım. Şivan Perver'in gelmiş olmasından büyük bir memnuniyet duyması lazım" ifadelerini kullandı.
Sanatçı Şivan Perver'in 37 yıldır Türkiye'ye gelemediğine dikkati çeken Çelik, kendisiyle Erbil'de yaptığı görüşmede Türkiye'ye gelemeyişinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ya da hükümetiyle alakalı olmadığını ifade ettiğini söyledi.
Türkiye'nin Irak ya da başka bir ülkedeki Kürtlere karşı hasmane bir tutum içinde bulunmasının söz konusu olmadığını,Türkiye'nin sadece PKK ile işbirliği yapanlara karşı olduğunu anlatan Çelik, "Irak'taki Kürtlerin, Suriye'deki Kürtlerin, İran'daki Kürtlerin hangi siyasal statüde ve nasıl yaşayacağına tabii ki Türkiye karar vermeyecek. Her milletin, etnik unsurun, kendi geleceğini ve kendi yolunu, istikametini belirleme hakkı vardır. Türkiye'nin kuzey Suriye'deki bazı gelişmelerden rahatsız olması, oradaki PKK müdahalesinden kaynaklanıyor. Yoksa Suriye'deki Kürtler de bizim güneydeki vatandaşlarımızın akrabalarıdır. Sayın Barzani'nin, Sayın Başbakanımızın davetiyle Diyarbakır'a gelmiş olması hem Türk-Kürt ilişkileri açısından hem bölgenin barışı açısından hem çözüm süreci açısından anlamlı mesajlar içeriyor. Birileri buradan olumsuz anlamlar çıkararak daha işin başında peşin hükümlü bir tavır içerisine girmemelidir" dedi.
"Çözüm sürecine Barzani'nin, Şivan Perver'in gelmesi katkı sağlayacaksa bu, ülkemiz adına sevindiricidir
Diyarbakır'da hafta sonu Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses'in düet yapmasının da sürece katkı sağlayacağını kaydeden Çelik, şunları söyledi: "İbrahim Tatlıses de Şivan Perver de bu toprakların çocuğu, bu toprakların yetiştirdiği sanatkarlardır. Ama bu insanlar güzel mesajlar veriyorlar, son yıllarda bu insanlara yönelik de maalesef birilerinin susturma çabası var. Mesela İbrahim Tatlıses, çözüm sürecini destekleyen bir kaç tweet attı, hemen tehditlere maruz kaldı. 'Şivan Perver Türkiye'ye geldi ama devletin hükümetin isteği ile geldi' itirazını dillendirenlerin niyeti üzüm yemek değil, bağcı dövmektir. Amaç güzel bir şeyi gerçekten birlikte gerçekleştirmek mi? Yoksa amaç, birilerinin bir örgütün, şunun bunun propagandasını yapmak mı?"
AK Parti'nin seçimde avantaj sağlamak için Diyarbakır programını organize ettiği yönündeki iddiaları da anımsatan Çelik, "AK Parti'nin buna ihtiyacı yok. AK Parti Doğu Anadolu'da da Güneydoğu Anadolu'da da istisnasız birinci partidir. Onun için Doğu Anadolu'da biz başka bir ülkenin yöneticisini getirip, kendi ülkemizde seçim propagandamıza malzeme yapmayız, buna AK Parti'nin ihtiyacı da yok. Çözüm sürecine Sayın Barzani'nin, Sayın Şivan Perver'in gelmesi bir katkı sağlayacaksa bu ülkemiz adına sevindiricidir. İbrahim Tatlıses'in de gelip Şivan Perver'le düet yapması o da işe ayrı bir güzellik katıyor" dedi.
"Köklü bir kabine revizyonu olacağını sanmıyorum"
Çelik, bazı bakanların belediye başkanlığına aday olacağı ve bu nedenle de kabine revizyonu yapılacağı şeklindeki tartışmaları hatırlatarak, "Kabinede bir revizyon aslında beklenmiyor ama kanunen belediye başkan adayı olan bakanların, bakanlıktan ayrılması zorunluluğu da yok. Bakanlar, milletvekili seçimine bakan olarak girmiyor mu? Giriyor. Fransa'da, birçok ülkede de böyledir. Milletvekili belediye başkanlığına girerken istifa etme zorunluğu yok, nitekim Kemal Kılıçdaroğlu geçen dönem etmemişti. Bana kalırsa benim bireysel fikrim, bakan arkadaşlarımızın aday olması halinde istifa etmeleri gerekmiyor. Ama Sayın Başbakan bu konuda ne düşünür, istifa etmelerini mi ister, yerine başkalarını mı getirir bilemem. Bakanlardan kaçı aday olur onu bilemem. Ama köklü bir kabine revizyonu olacağını sanmıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun geldiği nokta işin tıkandığını gösteriyor"
Yeni Anayasa çalışmalarına da değinen Hüseyin Çelik, şunları kaydetti:
"Anayasa Uzlaşma Komisyonu artık patinaj yapıyor. Anayasa Uzlaşma Komisyonunun geldiği nokta işin tıkandığını gösteriyor. Tabii Sayın Meclis Başkanı ve Uzlaşma Komisyonu ne karar verirse biz ona saygılıyız ama öyle anlaşılıyor ki anayasa meselesi de bir başka bahara kalmıştır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara