Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kan şekerindeki dengesizlik görmeyi engelliyor

Türkiye'de yaklaşık 10 milyon kişinin mücadele ettiği diyabet, göz sağlığını da tehdit ediyor. Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş ve düşüşler gözün sinir tabakasını etkileyerek diyabetik retinopati hastalığına neden olabiliyor. Retinopati ise erken t

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-14 13:10:20

Kan şekerindeki dengesizlik görmeyi engelliyor
Türkiye'de yaklaşık 10 milyon kişinin mücadele ettiği diyabet, göz sağlığını da tehdit ediyor. Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş ve düşüşler gözün sinir tabakasını etkileyerek diyabetik retinopati hastalığına neden olabiliyor. Retinopati ise erken tedavi edilmezse ciddi görme kayıplarına yol açıyor.

Dünyagöz Bursa'dan Prof. Dr. Selim Doğanay, 10 yıldan fazla diyabet hastası olan kişilerde diyabetik retinopati görülme sıklığının arttığını söyledi. Prof. Dr. Selim Doğanay, Tip 1 diyabet veya insüline bağımlı genç diyabetiklerde ergenlik çağından sonra diyabetik retinopati görülme sıklığının yaşla doğru orantılı olarak arttığını belirterek, kan şekerinin düzensiz seyretmesi, kan şekerinde ani düşüş ve yükselişlerin retina damar yapısının bozulmasına, retinopati hastalığının oluşmasına ve ilerlemesine neden olduğunu ifade etti.

Diyabet hastalarında kan şekeri kontrolünün göz sağlığı açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Selim Doğanay, şeker hastalığının kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi görme kayıplarına ve ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden olabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Selim Doğanay, şu bilgileri verdi: "Şeker hastalığı, retinadaki kılcal damarların yapısını etkileyerek ve hücre kaybına yol açarak damar geçirgenliğinin bozulmasına neden oluyor. Bunun yanı sıra sarı nokta bölgesinde sıvı ve yağlı maddelerin birikmesine ve beraberinde kılcal damarların tıkanarak beslenmeyen alanların ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu durumda ise retinada kendiliğinden kanayabilen yeni damarlar oluşuyor, retinanın önünde ve içinde oluşan kanamaların ardından retina dekolmanı oluşuyor. Sonuçta ciddi görme kayıpları, ağrılı göz tansiyonu yükselmeleri sadece görme değil organ kaybına neden oluyor."

Prof. Dr. Selim Doğanay, diyabet teşhisinin hemen ardından hastanın göz muayenesi olması gerektiğini söyleyerek, diyabet hastalarının 1 yıllık aralarla diyabet kontrollerinin bir parçası olarak rutin göz muayenelerine devam etmeleri konusunda uyarıda bulundu. Prof. Dr. Selim Doğanay, "Özellikle göz dibi muayenesi, retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilmesini sağlar ve hastaya başarılı şekilde tedavi olma şansı sunar. Diyabet tanısı sonrası 1 yıllık aralıklarla, 5 yılı geçen diyabet hastalarının 6 ayda bir, göz dibi problemi tespit edilen diyabetlilerin ise 3 ayda bir göz muayenesi olması gerekmektedir" dedi.

Diyabetik retinopatiyi tedavi eden tek yönteminin argon lazer fotokoagulasyon olduğunu ifade eden Prof. Dr. Selim Doğanay, şöyle konuştu: "Argon lazer ışığı kan damarlarındaki sızıntıyı engeller ve kan gitmeyen iskemik retinanın kapatılmasını sağlar. İntravitreal anti-VEGF enjeksiyonu, diyabetik retinopati tedavisinde yardımcı tedavi olarak çok etkilidir ancak argon lazer tedavisinin yerini almış güncel bir tedavi değildir. Argon lazer tedavisi uygun zamanda ve uygun şekilde uygulandığı takdirde şeker hastalığına bağlı ciddi görme kayıplarını önlemenin tek yoludur. Tedavide eksiklik ya da uygulama hataları sonucu oluşan bireysel problemler tedaviye bağlanmamalıdır."

SON VİDEO HABER

Münbiçli Arap esnaf, PKK/YPG'yi anlattı

Haber Ara