Milletvekili Kalkan: İzmir'de gösterilecek adaylar demokrat olmalı

AK Parti İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, partisinin yerel seçimlerde başarılı olması için gösterilecek bütün adayların demokrat olması gerektiğini belirterek, "Adaylar muhafazakar olabilir ama mutaassıp olmaması gerekir." dedi. Gezi Parkı olayları sebebiyle yaptığı açıklamalara da değinerek, "Bu tavrı göstermeseydim, aynaya bakamazdım. Süreç yanlış yönetildi. Oylarımız yüzde 60'a çıkardı." diye konuştu.

AK Parti'nin İzmir'de algı sıkıntısı yaşadığına değinen Milletvekili Kalkan, "Siyasette senin ne söylediğinden çok, toplumun ve kitlelerin ne anladığı önemlidir. İzmir hassas, demokrat, temel hak ve özgürlüklere sahip çıkan, saygı dolu, Türkiye'nin batıya açılan kapısı, önemli yüzü bir kenttir. Biz parti olarak, rakiplerimizi suçlayarak bu işten sıyrılamayız. Burada algıda yanlışlık varsa aynaya bakmak zorundayız. Niçin algıda eksiklik ve hata var? Acaba bizde hiç kusur yok mu? Onu bir kere masaya yatırıp tartışmamız lazım. Algıda kusur varsa bir hata var. İzmir halkı geleceğiz kıyafetine karışacağız, içkisine, yaşam biçimine müdahale edeceğiz sanıyor. Biz bunlar değil, kentin gelişmesine katkı sağlamak için yarışacağız." dedi.

Erdal kalkan, Gezi Parkı olaylarıyla başlayan süreçte Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte o dönem sosyal paylaşım sitesinden yaptığı açıklamalarla gündeme gelmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını, polisin tutumunu ve hükümetin duruşunu eleştirerek, "Sayın Günay ile benim tavrım organize bir tavır değil. Tamamen kişisel bir tepkidir. Zaten bakış açımız da farklıdır. Hem Gezi olaylarını başlatanlar hem de siyasal iktidarı yönetenler arasında bir algılama yanlışlığı oldu. Biz AK Parti'ye, Sayın Günay ve bir kısım arkadaşımızla birlikte 27 Nisan e-muhturası sonrasında geldik. Ben ona, bir darbe girişimi olarak bakıyorum. İlk defa sesimizi yükselttik. Siyasi iktidardan bir tavır yokken bunun için 'müdahale' dedik. Herkesin korktuğu, kaçtığı dönem Erdoğan'ın daveti üzerine AK Parti saflarına katıldık. Gezi olaylarına kadar Sayın Erdoğan'ın yanında dimdik durduk. Burada bir yanlış algılama oldu. Biz 68 kuşağıyız. Çok olaylar gördük, 27 Mayıs'ları, darbeleri, kanlı olayları yaşadık. Orada basit bir olay, bana göre çok kolay kontrol altına alınabilecekken yapılamadı. Dünya kamuoyunda zor durumda kaldık. Sonrasında provokasyona açık hale geldi. Siyasal iktidar anlayışlı, hoşgörülü, sorumlu davranmakla görevlidir. Eğer o zaman daha yapıcı bir tavır sergilenseydi, oylarımız şimdi yüzde 60'i bulurdu." şeklinde konuştu.

Milletvekili Kalkan, Günay ve kendisi için "Partiden ayrılacaklar mı?" sorusuna da şu cevabı verdi: "Kendi adıma konuşuyorum, hiçbir zaman partiden ayrılmayı düşünmedim. Sadece düşüncelerimi ifade ettim. Bunun sosyal medyada ifade edilmesi konusuna gelince de spontane bir olaydı. Başka bir yerde bunu ifade etmek mümkün değildi. Ben teşkilatımı son derece seviyorum. Son derece değerli insanlar var. O tavrı koymasaydım, aynaya baktığımda kendimden utanırdım. Haksızlığa, şiddete, antidemokratik uygulamaya karşı her zaman tavır koydum. Şu anda bir sıkıntımız yok. Biz fikirlerimizi söyledik, kimse bizi eleştirmedi. İstifa etmeyi düşünmedik. O kadar basit değildir. Milletvekili kendi fikirlerini söylemeyecekse o zaman milletin hakkını nasıl savunacak?"

Hükümetin İzmir'de yerel yönetimleri engellediği yönündeki açıklamalara katılmadığını da ifade eden AK Parti Milletvekili Erdal Kalkan, "Burada yarım kalan çevre yolunu biz bitirdik. Yerel yönetimle merkezî yönetimin birlikte çalışmasına İZBAN örnektir. 'Benim olsun, küçük olsun' mantığıyla hareket edilmemelidir. Hükümet niye engellesin? Eskişehir'de Yılmaz Büyükerşen, Muğla Fethiye'de MHP'li isim belediye başkanı. Başarılı olan, zaten başarıyor. Yerel yönetimler kendilerine baksın. Siyasal iktidarı suçlamak yanlıştır. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, belediye başkanından çok İzmir'e hizmet ediyor. EXPO'da da yerel yönetimlerle merkezî yönetim uyumlu çalıştı. EXPO 2020 için de çabalıyoruz." dedi.