Diyanet: Boş yere yemin etmeyin, yemininizi bozarsanız keffaretini ödeyin

Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Kurulu, yemin etmenin alışkanlık haline getirilmemesi gerektiğini bildirdi. Kurul, "Her ne şekilde olursa olsun yeminlerini bozanların yemin keffareti ödemeleri gerekir. Yemin keffareti on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir" açıklamasında bulundu.

Bir vatandaşın "Yemini yerine getirmemenin günahı nedir, yemin keffareti nedir, nasıl yerine getirilir?" sorusunu cevaplandıran Din İşleri Yüksek Kurulu, mubah olan bir şeyi yapmak veya yapmamak için yemin etmenin aslında mubah olmakla birlikte, onu alışkanlık haline getirmenin de doğru olmadığını açıkladı. "Yemin edip duran aşağılık kişiye sakın boyun eğme" ayetini hatırlatan Din İşleri Yüksek Kurulu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Allah, Kur'an-ı Kerim'de 'Yeminlerinizi koruyunuz. Allah adına yaptığınız ahitleri yerine getirin. Allah'ı kendinize kefil kılarak pekiştirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın! Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı bilir.' buyuruyor. Bu itibarla, bir Müslümanın mümkün mertebe yemin etmemesi, yemin etmişse, bir farz veya vacibi terk etmek, ya da haramı işlememek kaydıyla yemininin gereğini yapması gerekir. Yemininin gereğini yapmazsa günah işlemiş olur. Hem keffaret ödemesi, hem de tevbe istiğfar etmesi gerekir. Her ne şekilde olursa olsun yeminlerini bozanların yemin keffareti ödemeleri gerekir."

Yüksek Kurul, yeminini bozan kimselerin on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmakla yemin keffaretini ödeyebileceğini açıkladı. Sadaka ödeyemeyecek durumda olanların ise ara vermeden üç gün oruç tutmaları gerektiği bildirildi.