Şimdinin zenginleri ticarete simit ve meyve satarak başlamış

Bu yıl altıncısı düzenlenen Yönetim Zirvesi, Alara Fidan Üretim ve Pazarlama AŞ CEO'su Yavuz Taner ile Gökçelik Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Aras'ın gerçekleştirdiği sunumların ardından sona erdi. BTSO ile Peryön Güney Marmara Şubesi'nin ortaklaşa düzenlediğini zirvenin kapanışında Bursa'nın iki önemli markasının üst düzey yöneticileri sunum yaptı. Alara Fidan Üretim ve Pazarlama AŞ CEO'su Yavuz Taner 30 yıllık çalışma hayatı içerisinde yaptıkları ve yapamadıkları hakkında bilgiler verdi.

    Ticarete 6 yaşında başladığını belirten Taner, "Dedeme yalvardım, yakardım ve 1 araba köy kavununu yani 500 kiloyu tek tek bir günde sattım. 395 kuruş kar ettim. Bir simit 2,5 kuruş olduğuna göre, günlük kazancım, bugünkü değerden 80 TL oldu" dedi. 1984 yılında kurduğu Alara şirketinin şuan çalışanı olduğunu söyleyen Yavuz Taner, "24-30 yaş arasında yani 1970'li senelerde, Türkiye'de önemli kuruluşlarda üst kademe yönetiminde görev yapma fırsatım oldu. 30 yaşımda serbest ticarete atıldım. Kurduğum şirketin işçisi oldum. Hayatım boyunca gıda ve meyve ile ilgili üretim ve ticaret yaptım." diye konuştu. Yavuz Taner, hayatı boyunca örnek olmaktan memnuniyet duyduğunu kaydetti.

    Gökçelik Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Aras ise "Ben de ticari hayatıma, simit satarak başladım. Performans insanın içinde başlar diye düşünüyorum. İnsanlar bir mekanik alet gibi çalışırlar ve tıpkı mekanik bir aletin yağı azaldığında performansının düştüğü gibi insanında zaman zaman performansı düşebiliyor" şeklinde konuştu. Yalçın Aras, kariyerin kelime anlamı olarak insanı hayatta bir yerlere taşımak olduğuna işaret ederek, bu yolda ilerlerken de kişilerin bilgili ve donanımlı olmasının önemine işaret etti.

    Avrupa'da çalışan insanlar işine sahip çıkabilsin, KOBİ'ler ayakta durabilsin diye kooperatifleşmeye gidildiğini ifade eden Aras, şunları söyledi: "Avrupa'da insanlar iş hayatlarında belli bir kariyere ulaşmak için farklı konseptler geliştiriyorlar. Kooperatifleşmede bunlardan bir tanesi. Bugün Avrupa'da bu kooperatiflerde 5 milyon insan var. Biz de bunu yapabiliriz fakat kariyer yaparken mutlaka ileriyi görmek, en azından temkinli ve doğru adımı atmaya çalışmak gerekiyor. İnsanlar çalıştıkları firmalarda geleceği göremiyorsa kariyer düşünmüyor o firmada. Bu nedenle işverenlerin çalışanlarına hedeflerini göstermesi lazım."

    Sivil toplum örgütlerinin demokrasilerin olmazsa olmazı olduğunu belirten Aras, NOSAB ve NİLSİAD'daki çalışmaları hakkında da konuşmacılara bilgi verdi. Her 2 kuruluşa da büyük emek verdiğini kaydeden Aras, bu sayede sivil toplum örgütünün gücünü de görmüş olduğunu dile getirdi.

    Konuşmasında inovasyon konusunu da değerlendiren Aras, inovasyon yerine 'yenilikçilik' kavramını kullanmayı yeğlediğini, anlayarak iş yapmanın önemli olduğunun altını çizdi. Aras, firmaların bütçelerinde yenilikçiliğe mutlaka pay ayırması gerektiğini de sözlerine ekledi.