ÇYDD Genel Başkanı Çelikel, dini konularda Diyanet'e fetva sorulmasını eleştirdi

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, dini konularda Diyanet'e fetva sorulmasını eleştirdi. Çelikel, derneklerinin ilk kuruluş yıllarında Doğu ve Güneydoğu'da yaptıkları çalışmalarla da kız çocuklarını 'başlarını örterek Kur'an kurslarına gitmekten kurtarmakla' övündü.

    ÇYDD Trabzon Şubesi'nin 20. Kuruluş yıldönümü nedeniyle Zorlu Grand Hotel'de düzenlenen toplantıda konuşan Çelikel, ÇYYD'nin insanı bir kuruluş olduğunu söyledi. Derneğin kuruluş amacı ve faaliyetlerini anlatan Çelikel, "Özellikle ilk kuruluş yıllarında Doğu ve Güneydoğu'da okullaşma oranı çok düşük olduğu için yapılan hizmet çok önemliydi. Ve kızlarımızı çocuk gelin olmaktan, 5 yaşlarında başlarını örterek Kur'an kurslarına gitmekten belki kısmen kurtardık. Ve çocuk gelin olarak taşıyamayacakları ağır yükler altında ezilmekten kurtardık. Onları eğitimli, meslek sahibi, ekonomik gücü olan, tek başına ayakta durabilen güçlü kadınlar olarak topluma kazandırdık. Onlar şimdi mesleklerini icra ediyorlar ve çağdaş kadınlar oldular. Toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunuyorlar." dedi.

    ÇYDD Başkanı Çelikel, Türkiye'ye yapılmış en büyük kötülüğün; demokrasi ve özgürlük adına toplumu, üniversiteleri, sivil toplumu, kurumları, medyayı mezhep ve etnik kökene dayalı olarak biz ve ötekiler diye ayırmak olduğunun altını çizdi. Bu politikaların toplumu birbirinden kopardığına işaret eden Çelikel, "Bu çok tehlikeli bir çizgi. Başörtüsü yasağı, türban yasağı veya serbestisi derken burada da ötekiler ve biz oluyor. Şimdi yine aynı şey öğrenci evleri, yurtları derken gene bizim anlayışımız, ötekiler, öteki çocuklar böyle yaparlar. Böyle bir şey yok, olmayan bir şeydi. Olmayan bir ayrılığı sanki varmış gibi dine dayalı, mezhebe dayalı ve etnik kökene dayalı. Var tabi böyle bir ayrılık ama ayrıştırmak çok tehlikeli bir şey. Ve bu toplumu, bu ülkeyi bölecek en büyük tehlike budur." ifadelerini kullandı.

    DİYANETE FETVA SORULMASINI ELEŞTİRDİ

    "Din ve vicdan özgürlüğü ile laiklik arasındaki ilişkiyi demokrasiye uygun biçimde kuramadık ve sınırı çizemedik" diyen Çelikel, konuşmasına şöyle devam etti: "Bundan evvel de yapılmış yanlışlar mutlaka vardı ama şimdi yapılan din özgürlüğü adına özel yaşamımız ve kamusal yaşamımız fetvalara bağlandı. Bu çok tehlikeli bir gidiştir. Hangi fetvalara bağlanıp; biliyorsunuz protokolde yeri çok yukarılara çıktı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın. Çok önemli bir kurum haline geldi ve şimdi ona soruyorlar, her şey soruluyor; 'bu caiz midir, bu günah mıdır, o yapılabilir mi?'. O da diyor ki; 'bu mekruhtur, öbürü olmaz'. 'Denize girerken oruçlu olursa gözüm açık mı olurum, kapalı mı olurum'. Aklıma gelmeyecek her şey Diyanet'e soruluyor ve Diyanet fetva veriyor. Biz din devleti değiliz, biz akıl ve bilimle yönetilen demokratik bir ülkeyiz. Ve bu sebeple de bu politikalarda son derece tehlikelidir. Cumhuriyetin temel değerlerine, cumhuriyetin sembollerine, bayramlara, yaşam biçimimize, akıl ve bileme karşı olan her türlü karar ve tasarruf cumhuriyetle hesaplaşmadır."

    Sözlerinin devamında öğrenci evleri ile ilgili tartışmalara da değinen Çelikel, hükümetin bazı konulardaki uygulama ve anlayışlarını da eleştirdi. Toplumu bir arada yaşama kültürünün ayakta tutabileceğini anlatan Çelikel, bu zamana kadar bu kültürün siyasetçiler tarafından topluma çok fazla öğretilemediğini kaydetti. Ortak payda da çağdaş demokrasi düzleminde birleşilmesi gerektiğini dile getiren Çelikel, bu çağdaş demokratik düzlemde birleşmek için de biraz zor olsa da aklın özgürlüğünün gerekli olduğunu söyledi.