Diyarbakır'da 72 sivil toplum teröre 'artık yeter' dedi
Doğu ve Güneydoğu'da dini grup, cemaat ve partilere yönelik düzenlenen bombalı ve molotoflu saldırılar Diyarbakır'daki 72 sivil toplum kuruluşu tarafından protesto edildi. Ortak açıklamada, her zamandan daha çok ihtiyaç duyulan barış ortamında, çatış
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-08 13:39:35
Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki tarihi Ulu Camii önünde yapılan açıklamaya sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yanı sıra HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriye Yapıcıoğlu da katıldı. Sivil toplum kuruluşları adına ortak açıklamayı okuyan Bem-Bir-Sen Başkanı İbrahim Gökdemir, büyük acıların yaşandığı coğrafyada tarihi bir sürecin yaşandığına dikkat çekerek, "Barışın, kardeşliğin, hoşgörünün, insani değerlere ve farklılıklara saygının hiç tartışılmadığı kadar tartışıldığı günlerdeyiz. Onlarca yıldır savaşın, yıkımın, acıların, göçlerin yaşandığı; sağduyulu eylemselliğin, siyasetin hiç konuşulamadığı coğrafyamızda, tam da barış ve kardeşliğin tartışıldığı bu günlerde, yaşanan çatışmalar bölgemiz için yeni bir provokasyonun fitilini ateşlemiş bulunmaktadır." dedi.
Güneydoğu'daki Kürt Ergenekoncular tarafından İslam'ı sivil topluma onlarca kez gerçekleştirilen tedhiş, tehdit ve provokasyon saldırılarına rağmen, halkın zarar görmemesi için İslami kesimin provoke olmayıp sabır ve sağduyu ile hareket etmesi takdire şayan bir davranış olduğunu anlatan Gökdemir, "Yıllardır sistemin baskı ve zulmü altında yaşam savaşı veren Müslüman bölge halkı, tam da ülkemizde esmeye başlayan barış rüzgarları ile rahat bir nefes alma arzusunda iken, sistem ile aynı bakış açısı ile hareket eden sosyalist Ergenekoncu derin şer odakların bölgeyi yeniden kaos ortamına sürükleme gayretleri manidardır." ifadelerini kullandı.
Gökdemir, bölgede JİTEM, Kürt Ergenekoncu ve karanlık derin yapıların faaliyetini rahatça sürdürdüğü fitne ve fesat odakları, gençliği ve geleceği tehdit altına aldığını belirterek, "Aile değerlerimizi tahrip eden bu iç ve dış şer odakları bölgemizde menfi emellerini gerçekleştirme peşindedirler. Toplumu yozlaştıran, gençliğimizi uyuşturucu müptelası yapan bu şer odakları gün geçtikçe, şehrimizi, beldemizi, köyümüzü ve hatta evlerimizin içine kadar sinmeye çalışmaktadırlar. Tüm bu tahripkar ve tehditkar yapılara dur deme pahasına canlarını siper eden ve tek gayeleri Allah'ın dinini öğrenmek-öğretmek olan ve bu uğurda canları pahasına gayret sarf eden mütedeyyin İslami sivil toplum kuruluşlarına reva görülen bu baskı ve zulüm, aslında bölge halkının İslami kimliğine yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz." şeklinde konuştu.
Güneydoğu'daki İslami camiaya yönelik saldırıların önüne geçilmezse, kan ve şiddetten beslenenlerin daha bir palazlanacağını belirten Gökdemir şunları söyledi: "Batman da yaşanan olayda olduğu gibi bölgemizde birçok merkezde sivil toplum kuruluşlarına yönelik yapılan saldırıların amacı; 2014 yerel seçimleri öncesi barış sürecini baltalamaya ve halkın özgür iradesinin sandığa yansımasını engelleme çabası olarak görüyoruz. Bölge halkımız ve bu topraklar yeterince baskı ve şiddet görmüştür. Bölge halkı çatışmalardan yorulmuş, bıkmış ve usanmıştır. Bu halk artık huzur ve sükunet ortamı arzulamaktadır. Bölgemizde aktif siyaset yapan siyasi yetkililer huzur ve sükunetin temini için siyaset yapmalıdırlar. Özelikle bu süreçte atılacak her yanlış adımın büyük kayıpları ve menfi etkileri olacaktır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara