Yıkılmaya yüz tutan 400 yıllık Ağa Camii kurtuldu

Beyoğlu'nun simge eserlerinden Hüseyin Ağa Camii, yapılan tadilat ve restorasyon çalışmalarıyla 2 buçuk milyon liralık harcama sonrası depreme hazır hale getirildi. Tonozları çelik halatlarla güçlendirilen caminin bütün ahşap döşemeleri, kalem işleri ve çatı makas sistemi yenilendi. Caminin orjinal mimarisinde yer almayan tuvaletler yer altına indirildi. Büyük ölçüde tamamlanan caminin 15 Aralık'ta ibadete açılması öngörülüyor.

1999 yılındaki Marmara depreminde hasar gören caminin restorasyonu için Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Demirören Holding arasında 2010 yılında protokol yapıldı. Çalışmalarına başlamadan önce caminin röleve projesi hazırlanarak restitüsyon yapıldı. Camiye ait eski resimler, çizimler, fotoğraflar daha önceki restorasyon çalışmalarına ait bilgiler ve arşivlerde yer alan bütün kayıtlar incelenerek restorasyon projesi hazırlandı. Proje, 2011 yılında Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından onaylandı ve çalışmalar 20 Nisan 2012'de başladı. Camii, Demirören Holding sponsorluğunda yaklaşık 2.5 milyon lira harcanarak yenilendi.

Çalışmalar kapsamında ilk olarak cephedeki çimento harçlı eklenti sıvaların ayrılması gerçekleştirildi. Kolonlara çelik hatlar ve gergi demirleri bağlanarak cami depreme karşı güçlendirildi. Kürsü, minber ve mihrab ile kalem işleri aslına uygun olarak yenilendi. Minarenin şerefeden sonraki beton bölümü sökülerek aslına uygun bir şekilde taş olarak yeniden yapıldı. Kubbe ve tonozlara mukavemet kazandırmak için özel olarak hazırlanan harç enjekte edildi. Çatı makas sistemi değiştirilerek yeniden yapıldı. Caminin orjinalinde yer alan ancak daha sonra yıkılan avlu duvarı harpuştaları yeniden yapıldı. Avluya mermer döşendi. Camideki bütün ahşap doğramalar aslına sadık kalınarak yenilendi. Caminin orjinal halinde yer almayan tuvaletler tamamen yıkıldı ve yer altına indirilerek inşasına başlandı.

Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, tarihi yapının 1594 yılında Galatasaray Ağalarından Hüseyin Ağa yaptırıldığını söyledi. Caminin naman içerisinde yangınlar geçirdiğini ve ihmale uğradığını söyleyen Özekinci, "Ancak caminin ilk dönemine ait bir bilgi yok. Sultan Mahmut döneminde 1834 yılında ciddi manada restorasyondan geçmiş. Biz o verilere ulaştık. Daha sonraki dönemlerde de süslemeler olmuş. Bazı dönemlerde beton eklemeler de olmuş. Biz Sultan Mahmut dönemindeki restorasyonu esas alarak ciddi bir çalışma yürüttük." dedi.

'PASLANMAZ ÇELİKTEN DİKİŞİ ATILDI'

Restorasyon öncesinde 1999 depreminden ve çevre koşullarından dolayı duvarlarda çatlaklar oluştuğunu ifade eden Özekinci, "Duvarların iç ve dışında çatlaklar vardı. Gerçekten deforme olmuştu. Restorasyon yapınca ciddi manada düzenleme yaptık. Kubbemizdeki çatlaklara paslanmaz çelikten dikiş attık. Çatımıza da paslanmaz çelikten dikiş attık. Caminin içine de gergi çelikler konuldu. Bunun dışında mantolama yöntemiyle güçlendirme yapıldı. Esas iş güçlendirme. Bu işlerden sonra kalem işlerine geçildi. Kalem işleri gün yüzüne çıkarıldı. Kapı ve pencereler elden geçti. Maalesef caminin çatısının kurşungeçirmez olduğunu gördük. Ancak Sultan Mahmut döneminde burasının ahşaptan olduğu ve klasik alaturka kiremitle olduğunu tespit ettik. Camiyi aslına döndürdük." diye konuştu.

15 ARALIK'TA İBADETE AÇIK

Restore sonrası Kurban Bayramı'nda ilk defa namaz kılındığı öğrenilirken, yapı 15 Aralık'tan itibaren hizmet vermeye başlayacak.