Cumhurbaşkanı Gül: Türk halkı da Norveç gibi olmak isteyebilir

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AB üyesi ülkelerin Türkiye'nin müzakere sürecini tıkamamaları çağrısında bulundu. Gül 'Bilemiyoruz, belki müzakereleri bitirdikten sonra Türk halkı da Norveç gibi olmak ister.' diyerek, bugünün konusunun müzakerelerin başarılı bir şekilde bitirilmesi olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde ağırladığı Norveç Kralı V. Harald'la ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül, bir soru üzerine üç yılın ardından bugün Brüksel'de Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakereleri çerçevesinde açılan 22. Faslı'n değerlendirdi. Yeni faslın açılmasının önemli olduğunu, fakat daha çok önemli olanın müzakerelerin tamamlanması olduğunu kaydeden Gül, müzakereleri tamamladıktan sonra tam üyelik konusunun üye ülkelerin alacağı referanduma bağlı olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül 'Türkiye olarak bizim hedefimiz tam üyelik müzakerelerini kesinlikle başarılı bir şekilde tamamlamak. Bunun için de AB üyesi ülkeler bizim müzakere sürecimizi tıkamamaları lazım.' şeklinde konuştu.

Zaman zaman Norveç örneğini verdiğini hatırlatan Gül, sözlerine şöyle devam etti: 'Bilemiyoruz, belki müzakereleri bitirdikten sonra Türk halkı de Norveç gibi olmak ister. Ya da Fransızlar, referandum kararı alarak 'hayır' diyebilirler. Bunları bugün hiç tartışmamamız lazım. Bunlar bugünün konusu değil. Bunları AB'deki muhataplarımıza da söylüyorum. Bugünün konusu müzakerelerin başarıyla bitirilmesidir. Müzakereleri başarıyla bitirmek demek, AB müktesebatının standartlarını her alanda üstlenmek demektir. Bundan da AB üyesi ülkelerin memnun olması gerekir.' Norveç, iki referandum ile AB'ye katılmama kararı almıştı.

Ayrıca bu sürecin Türk ekonomisini, Türk demokrasisini, Türk hukuk yapısını güçlendirdiğinin de ortada olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, nihai durumun siyasi bir konu olduğu vurgusunda bulundu. Gül, "O zaman da eminim ki Türkiye'nin değerini bugün tereddütle karşılayan bazı üye ülkeler çok daha takdir edeceklerdir.' dedi.