Kamalak: Meclis'te 'Dışarı, dışarı' diye tempo tutanların hepsi dışarıda kaldı

SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, bazı kadın milletvekillerinin başörtülü olarak TBMM Genel Kurulu'ndaki çalışmalara katılmasını önemli bir hadise olarak nitelendirdi. Merve Kavakçı olayını hatırlatan Kamalak, şunları kaydetti: "Millî Görüş diyordu ki, 'Türkiye'de yasal anlamda başörtüsü yasağı yoktur.' Olmadığını bildiği için başörtülü milletvekilini Meclis'e soktu. O zaman, 'Dışarı dışarı' diye tempo tutanların hepsi dışarıda ama içeride olanlar, 'Başörtüsü yasağı yoktur.' dedi."

Genel Başkan Kamalak, Ankara'da parti mensuplarına hitaben yaptığı konuşmada başörtüsü meselesine değindi. Milletvekillerinin başörtülü olarak Meclis'e girebilmesinin önemine dikkat çeken Kamalak, "Diğer bir gelişme, nihayet Meclis'te başörtüsü yasağının olmadığı gerçeğinin tescil edilmiş olmasıdır. Önemli bir hadise. Bu emin olun, sizin yıllardır verdiğiniz mücadelenin bir sonucudur. Yasak kalkmış değil, olmayan bir yasak tescil edilmiş oldu. Bunun bedelini biz Millî Görüş erleri olarak peşinen yıllar önce ödemiştik. Neticede TBMM, 'Başörtüsü yasağı diye bir yasak yoktur.' dedi." şeklinde konuştu.

'AYRIMCILIK YAPMAYIN, YASAĞI TÜMÜYLE KALDIRIN'

Emniyet, yargı ve TSK'de de başörtüsü yasağının kaldırılması gerektiğini dile getiren Mustafa Kamalak, şunları söyledi: "Sayın Başbakan'a, Sayın Cumhurbaşkanı'na, TBMM Başkanı'na, Bakanlar Kurulu'nun tüm üyelerine ve aziz milletime sesleniyorum. Bu başörtüsü problemi, mutlak suretle temelden çözülmelidir. Türkiye, gerçek gündemine dönmelidir. Şunu diyebilirsiniz: 'Sayın Genel Başkanım, başörtüsü temelden çözülmedi mi?' Hayır, bir kısım yasaklar meşru hale getirildi. Biliyorsunuz kamuda başörtüsü yasağını kaldıran yönetmelikle askeriye, emniyet ve yargı bu kapsamın dışında tutuldu. Bu, kabul edilemez bir durumdur. Yanlıştır, eksiktir. Başta Adalet Bakanı'na sesleniyorum, adalet duygusu olan, vicdan sahibi olan herkese soruyorum, 'Başı açık bir hanımefendi hâkim, başı kapalı bir hanımefendi hâkime göre daha adil bir karar verir.' diyebilir misiniz? 'Başı açık bir asker, başı açık hanımefendi subay, başı örtülü bir askere nispetle vatan müdafaasını daha iyi yapar, bu uğurda canını daha öncelikli feda eder.' diyebiliyor musunuz? Bu ayrımcılığı niye yapıyorsunuz? Eğer gerçekten, 'Başı açık bir asker, başı örtülü bir askere nispetle vatan müdafaasında daha etkin rol oynar.' dediğiniz takdirde Kurtuluş Savaşı'nın mübarek annelerine, Nene Hatun'larına haksızlık etmiş olmaz mısınız? Sayın devlet yetkilileri, Sayın İçişleri Bakanı, 'Başı açık bir emniyet mensubunun, başı kapalı emniyet mensubuna göre daha iyi bir hizmet ifa edebilir.' diyebiliyor musunuz? Hayır, diyemezsiniz. Ne olur bu yasağı bütünüyle kaldırın, Türkiye gerçek gündemine dönsün."