Zschaepe hakkında 50 duruşmada somut delil bulunamadı

NSU Davası'nda 50. duruşma geride kaldı. Davada başsanık olarak yargılanan Beate Zschaepe'nin cinayetleri işlediğine ya da cinayetlerin işlendiği yerlerde olduğuna dair kesin ve somut bir delil ya da görgü tanığı şimdiye kadar ortaya çıkmadı. Aralık 2014'e kadar daha en az 202 duruşmanın yapılması ve 450'den fazla şahidin dinlenmesi bekleniyor.

Neonazi cinayetleri davasında 50 duruşma geride kaldı. Şu ana kadar 138 görgü tanığı ve sanıklardan Carsten S. ve Holger G. mahkemede dava ile ilgili ifadeler verdi. Şu ana kadar, sadece iki şahitten biri başsanığı Nürnberg'de işlenen cinayet öncesi gördüğünü ve diğeri de Dortmund'da gördüğünü iddia etti. Bu ifadelerin doğruluğu araştırılırken, başsanık hakkında somut sayılabilecek ifadeler davada yargılanan Holger G. ve Carsten S.'den geldi.

Cinayetlerin işlendiği silahı 2000 yılında teröristlere götürdüğünü itiraf eden Carsten, o esnada kadın sanığın da Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt adlı cinayetleri işleyen teröristlerin yanında olduğunu söyledi. Örgüte pasaport, ehliyet ve sağlık kartını veren Holger ise Zschaepe'nin örgütün 'eşit haklara sahip üyesi' olduğunu anlattı.

Duruşmaya katılan görgü tanıkları, muhtelif cinayet mahallerinde şüpheli iki bisikletli gördüklerinden bahsettiler. Bu bisikletlilerin iki Uwe olduğundan hareket ediliyor. Bu durumda başsanık Zschaepe'ye şimdiye kadar sadece örgütün Zwickau kentinde saklandığı evi havaya uçurmak ve yan binadaki komşunun hayatını tehlikeye atmak suçlamaları yapılabilir. Zira başsanık yangın sonrası evden çıkarken görülmüştü. Duruşmalarda ağzını bıçak açmayan başsanığın, örgüt içindeki ve cinayetlerdeki rolünün nasıl ortaya konulacağı merak konusu.

Davada yargılanan Ralf Wohlleben, Carsten S.'in ifadelerine göre davada kilit rol oynuyor. Zira Carsten, terör örgütü üyelerine silahı Wohlleben'in siparişi üzerine götürdüğünü ve 1998 yılında yer altına inen teröristlerle yine onun isteği üzerine telefon trafiğine dahil olduğunu kaydetti. Anlatılanlara göre Wohlleben, örgüt üyelerinin yaptıklarından haberdardı. Mahkemede susma hakkını kullanan Wohlleben'in örgüt içindeki rolü önemini koruyor.

Duruşmalarda şimdiye kadar dinlenen en önemli 'şahit'lerden biri kuşkusuz Andreas T. isimli yüksek rütbeli istihbarat memuru oldu. Küçük Adolf lakaplı T., 2006 yılında Kassel kentinde öldürülen Halit Yozgat cinayetinin işlendiği dakikalarda Yozgat'a ait internet kafede olmasına rağmen cinayetten haberdar olmadığını iddia ediyor.

T.'nin cinayet esnasında kafede olduğunu hem amirlerinden hem de eşinden sır gibi saklaması kafaları karıştırırken, mahkemede kendisine sorulan sorulara da tatmin edici cevaplar veremedi. Tekrar ifade vermeye çağrılacak olan T.'yi ciddi şekilde sorgulamak için müdahil avukatlar yoğun çalışma yürütüyor. T.'nin örgüt hakkında etraflı bilgi sahibi olabileceği spekülasyonları yapılıyor.

Verilen bir haftalık aranın ardından önümüzdeki hafta tekrar başlayacak davada Kasım ayı boyunca iki Uwe'nin yakınları ve Zschaepe'nin annesi ifade verecek.