Bakan Eroğlu: Türkiye'nin içme suyu meselesi çözülmüştür

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Veysel Eroğlu, su yönetiminin önemine dikkat çekerek, Türkiye'de suyun yüzde 70-75'lik kısmının sulamada kullanıldığını, diğer kısmının ise içme suyunda kullanıldığını ifade etti. Eroğlu, içme suyu konusunda Devlet Su İşleri'nin (DSİ) yürüttüğü çalışma ile bütün şehirlerin su sorunu çözdüklerini belirterek, "Şuanda içme suyu meselesi Türkiye'de çözülmüştür." dedi.

    Eroğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Dünya Bankası'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği 'Uluslararası Su Tahsisi Çalıştayı'na katıldı. Ankara Ramada Otel'de gerçekleşen programda bir konuşma yapan Bakan Eroğlu, toplantının önemine dikkat çekti. Su tahsisinin farklı sektörlerin ihtiyacını karşılaması bakımından son derece önemli olduğunu aktaran Eroğlu, karşılıklı fikir alışverişleri ile yeni fikirlerin ortaya çıkacağını bildirdi.

    Ülke kalkınmasında su yönetiminin iyi olması gerektiğini bildiren Eroğlu, susuz hayat olmadığını belirterek, suyun akıllıca yönetilmesi gerektiğini ifade etti. Yine Türkiye'de yağışların bölgelere göre ve iklimlere göre farklılık gösterdiğine dikkat çeken Eroğlu, bu bakımdan su tahsisine önem verdiklerini dile getirdi. Türkiye'de suyun yüzde 75'i tarımda kullanıldığını, geri kalan kısmının ise içme suyu ve farklı şekillerde kullanıldığını aktaran Eroğlu, içme suyunun temininde Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'nün hazırladığını bir eylem planına dikkat çekti.

    Yapılan çalışmalarla Türkiye'nin bütün şehirlerinin su sorununu çözdüklerini kaydeden Eroğlu, "Sağlıklı su temini edemezseniz aynı zamanda salgın hastalıklar ortaya çıkar. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünyadaki salgın hastalıkların yüzde 90'ı sudan kaynaklanıyor. Bakanlığımızın vazifesi belediyelere su tahsis etmektir. Bir de köyler vardır, köylere de KÖYDES ile su tahsis edildi. Şuanda içme suyu meselesi Türkiye'de çözülmüştür." diye konuştu.

    Sulama konusuna da değinen Bakan Eroğlu, iklim değişiklikleri nedeniyle su kaynakları sıkıntıya düşebileceğini vurgulayarak, bu kapsamda bazı çalışmalar yaptıklarını anlattı. Klasik su sistemlerini tamamen terk ederek, modern sulama sistemlerine geçtiklerinin altını çizen Eroğlu, mesela damla su sistemi ile yüzde 40 daha fazla su tasarrufunun meydana geldiğini söyledi. Eroğlu, şu ifadeleri kullandı: "DSİ gerçekten çılgın bir projeye başladı. 1000 günde 1000 gölet sulaması yapacak. Kırsal alanda yaban hayatı için suya ihtiyaç var. Yine sulama için kullanılıyor. Bu seferberlikle önemli çalışmalar yapılacak."

    Yine sanayide kullanılan su ile ilgili yaptıkları çalışmalardan bahseden Eroğlu, su konusundan sanayiyi kontrol etmeye başladıklarını belirtti. Eroğlu, sanayinin az su kullanan tesisleri seçmesi gerektiğine işaret ederek, aynı zamanda suyun geri kazandırılması gerektiğini bildirdi.

    "HERKESİN BİR İŞE BURNUNU SOKMASI KADAR YANLIŞ BİR ŞEY OLAMAZ"

    Su yönetiminde sağlıklı bir organizenin zorunlu olduğunu aktaran Eroğlu, su yönetimi konusunda geçmişte yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Eroğlu, şöyle konuştu: "Maalesef geçmişte su ile ilgilenen kurum ve kuruluş sayısı çok fazlaydı. Çok aşırılık su yönetiminde en tehlikeli husustur. Herkesin bir işe burnunu sokması kadar yanlış bir şey olamaz. Dünyanın her yerinde sadece Türkiye'de değil; kurumlar bir yetki alınca, o yetkiyi vermemek için büyük bir direnç göstermektedir. Bu suda da öyle. Herkes suya sahip çıkıyor, bakıyorsunuz bir bakanlık 'suyun sahibi biziz' diyor. Tabi bu maksatla 2011 yılında Sayın Başbakanımıza ve kabine üyelerine teşekkür ediyorum. Bizim de teklifimizle Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak yeniden yapılandık."

    Enerjinin de unutulmaması gerektiğini belirten Eroğlu, Türkiye'de yaklaşık 165 milyar kilowatt saat hidroelektrik enerji potansiyelinin olduğunu dile getirdi. Şuanda ancak bu potansiyelin yüzde 45'ini kullanabildiklerini kaydeden Eroğlu, yenilenebilir enerji içinde en önemlisinin hidroelektrik enerjinin olduğunu vurgulayan Eroğlu, HES'lerin önemli olduğunu fakat zaman zaman vatandaşların HES'lere karşı çıktığını belirterek, bu konuda da ciddi programlar uyguladıklarını bildirdi.

    "İÇME SUYUNDA EN SON TEKNOLOJİ BİZDE"

    Türkiye'nin içme suyu konusunda çok önemli tecrübeleri olduğunu vurgulayan Eroğlu, "İçme suyu konusunda ileri teknolojiye sahibiz. Atık suların arıtılması konusunda yeni teknolojileri kullanıyoruz. En son inşa ettiğimiz için en son teknoloji şuan bizde. Hidroelektrik enerji konusunda dünyada ilk 3'e giren ülke konumundayız. Sulamada da inşallah mesafe katedeceğiz. Şuana kadar 8 buçuk milyon hektar arazinin 5 buçuk milyon hektarını suladık. Kısa zamanda sulamadaki eksiğimizi de tamamlayacağız." şeklinde konuştu.

    "TÜRKİYE'NİN SU KONUSUNDA İZLEDİĞİ YOLU TAKDİRLE KARŞILIYORUZ"

    Dünya Bankası Türkiye Direktörü Florian Fithtl de böyle bir çalışmaya kendilerinin de davet edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye'de ekonomik büyümeye paralel olarak yaşam standartlarının da geliştiğine işaret eden Fithtl, iklim değişiklikleri karşısında Türkiye'nin oldukça hassas olduğunu belirtti. Türkiye'nin ulusal önceliklerinin olduğunu bildiklerini aktaran Fithtl, hükümetin ileriye dönük bakış açısını da takdirle karşıladıklarını ifade etti.

    Akıllı su tahsisinin bu çalışmalarda kilit rol oynadığını kaydeden Dünya Bankası Direktörü, tüm su kullanıcılarının talebinin hakkaniyetle karşılanabilmesinin önemine dikkat çekti. Türkiye'nin bu konudaki istikametinden heyecan duyduklarının altını çizen Fithtl, su kaynaklarının yönetiminde başarılı olunabilmesi için entegre çalışmalar yaptıklarını söyledi.