'Nefret Söylemi ve Kutsala Saygı' çalıştayında sonuç bildirgesi açıklandı
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı - Medialog Platformu tarafından organize edilen 'Medyada İfade Özgürlüğü Perspektifinde Kutsala Saygı ve Nefret Söylemi' 2 gün süren çalıştayın ardından sonuç bildirgesi yayınlandı. Raporda, "Ülkemizde nefret suçlarına k
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-27 13:01:39
Heybeliada Halki Palas Otel'de masaya yatırılan ve iki gün boyunca 4 oturum şeklinde yapılan çalıştayda, çok sayıda gazeteci, yazar ve akademisyen görüşlerini paylaştı. Gazeteci, yazar ve akademisyenin üzerinde durduğu çalıştayda Türkiye ve dünyada nefret söylemi 2013 genel durumu, ulusal ve uluslararası hukukta kutsala saygı gibi konular irdelelendi.
Katılımcılardan bazıları şöyle; Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı Cemal Uşak, Cihan Haber Ajansı Genel Yayın Müdürü Abdülhamit Bilici, Prof. Dr. Ayhan Aktar, gazeteci-yazar Ümit Fırat, Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Türkiye Gazetesi yazarı Halime Gürbüz, Sky Türk 360 Haber Müdürü Temel Akgün, Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Murat Aksoy da Radikal Gazetesi köşe yazarı Orhan Kemal Cengiz ve Oral Çalışlar, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcısı Mehmet Kamış, Star Gazetesi köşe yazarı Bekir Beraz Özipek, Akademisyen Yasemin İnceoğlu, Samanyoluhaber Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar, Medialog Platformu Genel Sekreteri Tercan Ali Baştürk.
Son oturumda moderatörlüğü Oral Çalışlar yaptı. Çalıştayda açıklanan sonuç bildirgesi şöyle; "Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Medialog Platformunun davetiyle düzenlenen 'Medyada İfade Özgürlüğü Perspektifinde Kutsala Saygı ve Nefret Söylemi' toplantısında, dünyada ve Türkiye'de nefret söylemi ile nefret suçlarının mücadele edilmesi gereken önemli bir mesele olduğu üzerinde uzlaşıldı. Devlet içindeki kimi legal ve illegal yapıların ayrımcılık ve nefret suçlarının oluşmasındaki tayin edici rolüne dikkat çekildi. Toplumsal kesimlerin ve bireylerin büyük mağduriyetlerine yol açan bu sorunun giderilmesi yönünde aşağıdaki görüşlere vurgu yapıldı:
1. Ülkemizde nefret suçlarına karşı bir hukuki düzenleme yapılması gereklidir.
2. Nefret suçu ve nefret söylemine ilişkin yapılacak yasal düzenlemenin ifade özgürlüğü önünde yeni engeller getirmemesine özen gösterilmelidir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin dine ve dini değerlere hakaretin ifade özgürlüğü bağlamında ele alınamayacağına dair kararları göz önünde tutulmalıdır.
4. Bireyleri ve toplumsal grupları tehdit eden, ötekileştiren, değersizleştiren ve düşman gibi gösteren yaklaşımlar, nefret söylemi içinde yer almalı ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmemelidir.
5. Nefret söylemi ve nefret suçunun engellenmesinde, yalnızca hukuki tedbirlerle yetinilmemeli; medya, eğitim, sivil toplum ve siyaset yolu ile farkındalığı ve duyarlılığı arttırmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
6. Özellikle medya ve siyasette bilerek ya da bilmeyerek kullanılan nefret söyleminin ve kutsala hakaretin deşifre edilmesi yönünde izleme ve raporlama gibi sivil çalışmalara ağırlık verilmelidir. Bu yapılırken yeni bir nefret söylemine yol açmaktan kaçınılmalıdır.
7. Hakaret, tahrik, hedef gösterme ve aşağılama ihtiva etmeksizin kutsal öğretilerin yanlış gördüğü eylem ve davranışlar ile dini değerlerin eleştirilmesi nefret söylemi olarak değerlendirilmemelidir.
8. Bireyler ve gruplar, doğuştan gelen veya sonradan edindikleri kimliklerinden dolayı nefret objesi haline getirilmemeli ve ayrımcılığa uğramamalıdır.
9. Başta TCK olmak üzere (ör. TCK m. 216, 301) bazı yasaların içeriği ve uygulanmasındaki yanlışlar dikkate alınarak, nefret suç ve söylemine ilişkin yapılacak yeni yasaların özgürlükçü bir anlayışla yorumlanmasını sağlamak için yargı mensuplarının temel insan hakları çerçevesinde eğitim ve bilinç düzeyi yükseltilmelidir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara