MHP'li Dumanlı: Hangi tasarrufla büyüyeceksiniz?
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Recep Dumanlı, Orta Vadeli Plan'da (OVP) hedefi tasarrufla büyümek olan AKP'nin Türkiye ekonomisine bakışı ve öngörülerinin iflas ettiğini savundu. Dumanlı, "Türkiye hangi tasarruf hacmi veya oranı ile bu büyümeyi sağlay
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-24 08:33:55
Hükümetin 'Orta Vadeli Planda yer alan yurtiçi tasarruflarla büyüme anlayışı'nı eleştirmek için yazılı açıklama yapan MHP'li Dumanlı, 2006 yılından itibaren OVP'ler kapsamında üçer yıllık hedefler açıklandığını, bu geleneğin bu yılda sürdürülerek 2014-2016 dönemini kapsayan OVP hedeflerinin de geçtiğimiz günlerde açıklandığını hatırlattı. OVP'nin hedeflerinin tutturulabilmesi için özellikle yatırım-tasarruf ve cari açık ilişkisinin sürdürülebilir bir denge içinde olması beklendiğine işaret eden Dumanlı, "Söz konusu denge bu güne kadar özellikle tüketim harcamaları açısından sağlanmış görünmemektedir. Dolayısıyla, hükümet eğer bu konuda ciddi ise tüketimi azaltmak üzere bazı makro tedbirlere yer vererek frene basmak durumunda kalacaktır. Bu kapsamda alınacak tedbirler arasında ilk etapta kredi kartı harcamaların kontrol altına alınması ve kredi kartı verilmesinde gelir kıstasının dikkate alınacağı vurgulanmaktadır. İkinci aşamada da kredi kartlı satışlarda taksit sayısının azaltılması gerektiğine işaret edilmektedir. Ancak bütün bunlardan daha önemlisi OVP'nin hedefinin tasarrufla büyümek olduğu ifade edilmektedir ki işte bu nokta AKP'nin Türkiye ekonomisine bakışı ve öngörüleri iflas etmektedir. Türkiye hangi tasarruf hacmi veya oranı ile bu büyümeyi sağlayacaktır? Bu çok önemli ve kritik bir sorudur." diye konuştu.
MHP'li Dumanlı, zira son 10 yılı aşan AKP iktidarı döneminde toplam tasarruf oranının hızla düştüğünü ifade ederek, nitekim 2002 yılında yüzde 18,6 olan yurtiçi tasarruf oranının her geçen yıl biraz daha azalarak 2009 yılında yüzde 13,2'ye, 2013 yılında da tarihinin en düşük seviyesi olan yüzde 12,6'ya gerilediğini söyledi. "Bu tasarruf oranlarıyla mı Türkiye kalkınmasının finansmanını temin edecektir, yatırım tasarruf dengesini bununla mı sağlayacaktır? Hayır!" dedi.
OVP'nin, 2014-2016 süresince yılda 55,0 milyar dolarlık bir cari açığı öngörerek bu konudaki mesajını zaten verdiğini savunan Dumanlı, bunun açık ifadesinin de, yurt içi tasarruf oranlarının yakın gelecekte de arzu edilen seviyelere gelmesinin hayal ötesi olması olarak yorumladı.
ELEŞTİRDİĞİ KONULARI SIRALADI
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Recep Dumanlı, eleştiri getirdiği konuların nedenlerini de şöyle sıraladı:
"Gelişmekte olan ekonomilere sahip ülkelerde ortalama yurt içi tasarruf oranı yüzde 30'ların üzerinde iken Türkiye'de ancak bunun üçte biri kadardır. Hanehalkı bireylerinin 50 milyar TL'si taksitli bireysel kart borcu olmak üzere 82 milyar TL. Kredi kartı borcu bulunmaktadır. Bu bağlamda vatandaşlarımızın önemli bir kısmının borç batağı içinde olmalarından dolayı tasarruf etme imkânları bulunmamaktadır. Vatandaşın bu borçlanma dolayısıyla gelecek ilk on yılı, diğer bir ifadeyle gelecek 10 yılda elde edeceği gelirleri kredi borcu alacaklıları tarafından rehin alınmış durumdadır. Önümüzdeki en azından 5 yıllık bir süreç içinde başta uluslararası kaynaklar olmak üzere finansman imkânları veya likidite arzında küresel bir azalma/daralma beklenmektedir. Önümüzdeki on yılda gelir dağılımının gözle görülür bir biçimde iyileşmesi beklenmemektedir. Düşük kur, yüksek faiz politikası sürdürüldükçe tüketimin ve dolayısıyla ithalatın azaltılması söz konusu değildir. Üretim ekonomisine geçilmediği ve ihracata konu olan, üretiminde ileri teknoloji gerektiren ve yüksek katma değer yaratan mallara hızlı bir yöneliş olmadığı sürece yurt içi tasarrufların ve milli gelirin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması mümkün olmayacaktır. Küresel beklentilere uygun olarak uzun vadeli borçlanma ve borç yönetimi stratejilerinde tıkanmalar yaşanacaktır. 2023 hedefleri, özellikle ihracat ve istihdam açısından güzel bir hayal olmaktan öte anlam taşımayacak, bu hedeflere öngörülen büyüme hızlarıyla ulaşılamayacaktır. Bireysel kredilerde mevcut faiz oranlarının yükseltilmesi ve tüketimin bu yolla bastırılması özellikle dar gelirli ve yoksul kesimler üzerinde daha ağır sosyal baskı yaratacak ve toplumsal travmalar yaşanacaktır. Kısaca yukarıda başlıklar halinde sıraladığımız sebeplerden dolayı Türkiye'de bir devir artık sona ermek üzeredir."
"EKONOMİ ANLAYIŞI DUVARA TOSLAMIŞTIR"
AKP'nin ekonomi anlayışının duvara tosladığını belirten Dumanlı, bu durumun bundan sonrası için kemer sıkma politikalarını davet edecek yeni anlayışların geleceğinin sinyallerini verdiğini kaydetti.
Dumanlı, sözlerini, "Borçlanarak büyümeye devam edildiğinde de başta cari açığın finansmanı olmak üzere yatırım-tasarruf dengesinin dış finansman yoluyla yönlendirilmesi/yönetilmesi tıpkı Yunanistan'daki gibi benzer ekonomik ve siyasi sancılara yol açacaktır. AKP böyle bir krizin sonuçlarını göğüsleyebilecek midir?
AKP ekonomi yönetimi, Türkiye'nin böyle bir durum karşısında hangi planını uygulamak üzere tercihini yapacağını açıklamayarak ekonomik, siyasi ve sosyal açıdan büyük ölçekli krizi/krizleri atlatacak bir politika anlayışına sahip olmadığı yönündeki beklentilerimizi de güçlü bir şekilde desteklemektedir. Sata sata 90 yıllık cumhuriyet varlıklarını da tükettiğimize göre bir kriz durumunda küresel alacaklıların gözümüzün yaşına bakmayacakları da çok aşikârdır. Bu durumda siyasi iktidarın koltuğunda kalması her geçen gün daha da zorlaşacaktır. Türkiye bu değişime hazırlıklı olmalıdır." diye tamamladı.
Haber Ara