Prof. Dr. Gülşen: Türkiye'de dopinge cezai yaptırım yetersiz
Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve spor hukuku uzmanı Prof. Dr. Recep Gülşen, Türkiye'de doping maddeleri kullanan sporcular hakkında cezai yaptırımların yetersiz olduğunu, konunun sadece disiplin yaptırımlarıyla geçiştirildiğini ifa
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-23 13:04:04
Gülşen, 31.03.2011 tarih ve 6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunun ilk hazırlık çalışmaları esnasında, dopingin suç olarak düzenlenmesinin istediğini bunun üzerine madde taslağının yazıldığını ifade etti. Özellikle yabancı futbolcular açısından önemli sorun oluşturacağı ve her ülke açısından dopingin ayrı suç olarak düzenlenmesi hususunda bir birlik bulunmadığı gerekçesiyle bu düzenlemeden vazgeçildiğini hatırlatan Gülşen şunları söyledi: "Doping kullanımına ilişkin hazırlanan kanun taslağının 25/B maddesi spor müsabakalarında doping yaptığı veya doping analizi için numune verme sürecini ihlal ettiği tespit edilen sporcular ile yasaklı maddeleri kullandıran veya numune verme sürecini ihlal eden masör, antrenör ve idareciler hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır hükmünü içermekteydi."
AVRUPA'DA CEZASI VAR
Doping kullanımının ayrıca cezalandırılması gerektiğini dile getiren Gülşen, sporun multidisipliner bir alan olduğunu, ceza hukukunun da son çare niteliğine sahip olduğunu aktardı. Gülşen, İtalya ve Fransa'da doping kullanan veya kullandıranlar hakkında hapis cezası ve para cezasının öngörüldüğünü vurguladı. Gülşen, "Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi doping konusunda yapılacak düzenlemeyle, doping maddelerini üretmek, tedavüle koymak, sağlamak, alım satım ve ticaretini yapmak, nakletmek, zilyet olmak, kullanımını teşvik etmek suç sayılarak cezalandırılmalıdır." açıklamasını yaptı.
Sporcuların, fevkalade zararlı bir doping maddesinin zerk edilmesine razı olamayacağını kaydeden Gülşen, bu durumun tasarruf edebilecek haklardan olmadığını belirtti. Gülşen, "Doping maddesini kendisine zerk eden kişinin kasten yaralama suçundan; eğer kendisi ölmüşse kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan dolayı sorumlu tutulmalıdır." diye konuştu.
Gülşen sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir kimse sporda doping amacıyla satışı reçeteye tabi çok sayıda ilacı başkasına vermişse eğer satılan maddenin uyuşturucu etkisi varsa, uyuşturucu madde ticareti suçunu öngören Türk Ceza Kanunu'nun 188 maddeleri uygulanmalı. Eğer böyle değilse, bozulmuş ya da ilaç ticareti, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma, zehirli madde imal veya ticareti ve sağlık için tehlikeli madde temini suçlarına ilişkin hükümler ve yine eczacılık ve eczaneler hakkında Kanun'un 41. ve özellikle 43. maddesi ile İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu'nun 19. maddesi çerçevesinde fail hakkında ceza verilebilir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara