İzmir'de 6,5'lik depremde yaklaşık 1,5 milyon kişi açıkta kalacak
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, şehirde 6,5 büyüklüğündeki bir depremden sonra yapılması gerekenleri, "İzmir Fayının Kent Alanlarından Geçtiği Yerlerin Belirlenmesi" projesi kapsamında masaya yatırdı. Daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi'nc
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-23 10:29:55
Bu veriler kapsamında hazırlanan planlamaya göre en son 1688 yılında faal olan İzmir fayının, 6,5 büyüklüğünde ve Güzelbahçe'den Kemalpaşa'ya kadar 40 km.'lik bir alanı kapsadığını aktaran Murathan, "Valiliğin senaryosuna göre olası bir depremde İzmir fayının 11 merkez ilçede 195 bin 376 binada ağır hasara yol açacağı ya da yıkacağı, 225 bin 990 binanın orta hasar, 283 bin 111 binanın hafif hasar görebileceği, en az 5 bin 862 ve en çok 19 bin 538 kişinin hayatını kaybedeceği, en az 17 bin 586 ve en çok 195 bin 376 kişinin yaralanabileceği, 1 milyon 474 bin 785 kişinin açıkta kalabileceği öngörülmüştür." dedi. Bu kapsamda oda olarak bir çalışma yaptıklarını aktaran Alim Murathan, depremleri önlemenin mümkün olmadığını ancak afete dönüşmesini engellemenin mümkün olduğu söyledi. Oda olarak birtakım önerileri bulunduğunu ve 2 Kasım 2013'te bunları kamuoyuna açıklayacaklarını ifade eden Murathan, 250'yi aşkın jeoloji mühendisi, şehir plancısı ve akademisyeninin, geçen günlerde ortak bir çalışma yaparak çeşitli tespit ve öneriler sunduğunu söyledi. Bu çalışmaların, "İzmir Fayının Kent Alanlarından Geçtiği Yerlerin Belirlenmesi" adıyla raporlaştırıldığını aktararak, "Şehrin yerleşimini doğu-batı yönünde boydan boya kateden İzmir fayının yerleşim alanlarından geçtiği yerlerin 1/5 bin, 1/2 bin ve 1/1000 ölçekli aktif tektonik jeoloji haritaları üzerinde belirlenmesine yönelik projelendirme sürecinde, İzmir ili afet planlanmasında önemli eksiklikler, ciddi ve önemli yanlışlar olduğu saptanmıştır. İzmir ili afet planlamasında, afet sonrası bina dışına çıkan vatandaşların güvenli alan olarak belirlen ilk toplanma yerlerinin ve geçici iskân amaçlı kurulması planlanan çadır kentlerin bazılarının İzmir fayı üzerine olduğu tespit edilmiştir." dedi.
Toplanma alanlarının dolgu zeminler üzerinde olmasının sakıncalarını aktaran Murathan, şunları kaydetti: "İzmir fayı esas alınarak hazırlıkları yapılan afet planlamasında, deprem sonrası barınma amaçlı çadır kentlerin diri bir fay üzerine kurulması düşünülemez. Ayrıca planda güvenli olarak belirlenen birçok alanın zemininin, kıyı kesimindeki dolgu alanlarında olduğu anlaşılmaktadır. Bu alanların zeminleri güvenli olmayıp bir depremde en çok etkilenecek yerler arasında olduğu bilinmektedir. İzmir çevre yolunun Balçova ve Bornova girişleriyle birlikte birçok karayolu, İzmir fayı ve diğer aktif faylar üzerinde kalmaktadır. İzmir'deki ana ulaşım arteri üzerindeki yollar, otoyollar, köprüler, kavşaklar ve viyadüklerin, metro ve tünellerin İzmir fayıyla kesişme noktaları belirlenerek, afet planlamasındaki alternatif yollar bu çerçevede değerlendirilmelidir. İzmir içme suyu ana isale hattı ile doğalgaz ana ve tali dağıtım hatları da İzmir fay zonuyla birçok noktada kesişmektedir. Bu noktalar ayrıntılı olarak çalışılmalı, kesişme noktaları, öncesi ve sonrası yerlerde özel hendek uygulamaları dahil, kesici vanalar vb. önlemler alınmalıdır. İzmir fay zonu üzerinde kalması muhtemel trafo merkezleri, enerji dağıtım hatları, haberleşme ve iletişim merkezleri, yanıcı ve tehlikeli madde yerleri mutlaka belirlenerek, alınması gereken önlemler planda belirtilmelidir. Şehri doğudan batıya kateden, yaklaşık 40 km. uzunluğunda ve 500 m. genişliğindeki İzmir fay zonu üzerinde birçok ilkokul, hastane, üniversite vb. toplu yaşam alanları ve kamu binaları bulunmaktadır. Fay üzerinde yer alan bu alanlar tespit edilmeli, paleosismolojik çalışmalarla İzmir fayının kaç yılda bir deprem ürettiği belirlenerek, bu yapılara yönelik gerekli önlemler alınmalıdır. İzmir Radius projesinde edinilen bilgi ve uygulama sonuçları değerlendirilerek, yeni bilgi, bulgu ve veriler doğrultusunda bu kez İzmir'de bilinen 13 diri fayı da esas alan, tüm İzmir'i kapsar biçimde benzer çalışmalar hedeflenmeli ve yapılan çalışmalara önem ve öncelik verilmelidir. Odamızca çalışmaları planlanan 'İzmir Kent Jeolojisi' projesinin ilk aşaması olan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir tarafından hazırlanan 'İzmir Fayının Kent Alanlarından Geçtiği Yerlerin Belirlenmesi' projesini, İzmir Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi'nin sorumlu ve yetkili teknik ve idari personeline sunmak istiyoruz."
SON VİDEO HABER
Haber Ara