Dolar

34,8673

Euro

36,6659

Altın

3.022,65

Bist

10.055,90

Arınç ve Bakan Çelik, Hak - İş'in 38. kuruluş yıldönümü kutlamasına katıldı

Hak - İş'in kuruluşunun 38. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törene Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de katıldı. Hak - İş'in çalışmalarından övgü ile bahseden Arınç, "Birileri sarı sendikacılık noktası

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-22 21:35:42

Arınç ve Bakan Çelik, Hak - İş'in 38. kuruluş yıldönümü kutlamasına katıldı
Hak - İş'in kuruluşunun 38. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törene Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de katıldı. Hak - İş'in çalışmalarından övgü ile bahseden Arınç, "Birileri sarı sendikacılık noktasında başarılarına başarılar eklerken sonunda bitme noktasına geldiler ama çok şükür Hak - İş Konfederasyonu, her zaman güvenilen, ilkeli, kararlı, tutarlı anlayışıyla bugün herkes tarafından takdir ediliyor. Türkiye'de bugün insanların ayrımcılığa uğraması karşısında gözyaşı dökmüş bir neslin Hak - İş'e çok büyük borcu olduğunu düşünüyorum" dedi.

Hak - İş'in kuruluşunun 38. yılı dolayısıyla Rixos Otel'de yemek verildi. Gecede ayrıca 2. Kısa Film Yarışması'nın ödülleri sahiplerini buldu. Programa Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de katıldı. Çok sayıda bürokratın yer aldığı programda açılış konuşmasını yapan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, konfederasyonun kuruluşunun 38. yıldönümü dolayısıyla duydukları heyecanı dile getirdi.

BAKAN ÇELİK: BU KIDEM TAZMİNATININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ YOK

Çalışma hayatının sorunlarına değinen Çelik, sorunların çözülmemesinden hem işverenin hem de işçinin zararlı çıkacağına işaret etti. Çelik, bu sorunlardan ilkinin taşeron işçilik, diğerinin ise kıdem tazminatı olduğunu belirterek, taşeron işçilerin sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini bildirdi. Çelik, "Çalışanların sadece yüzde 10'unun hak edebildiği kıdem tazminatının sürdürülebilirliği yok. Bu konu mutlak suretle ele alınmalı ve çözüme kavuşturulmalı. Yüzde 37'lerde olan kayıt dışılığın daha da düşürülmesi noktasında gerekli önlemlerin mutlak suretle alınma zarureti ortadadır. Taraflarla diyalog çerçevesinde bu zor konuların çözümü konusunda bir ilave ortaya koyma çabasındayız. İşveren de bizim, işçi de bizim. İşveren olmayınca işçi olmayacak, işçi olmayınca işveren olamayacak. Mühim olan bu iki kesimin birbirinden ayrılan yanlarını görmemiz değil, aksine endüstriyel ilişkilerini güçlendirecek, çalışma hayatında emeğin hakkını hak sahiplerine teslim edecek, diğer taraftan da uluslararası rekabeti yerine getirebilecek etkileşimi de tespit edebilecek bir anlayışın yaygınlaşması gerekiyor."

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'nın önemli olduğunun altını çizen Çelik, işçilerin bu yasa sayesinde kazanımlar elde ettiğini fakat sendikalı işçi sayısını yetersiz gördüğünü söyledi. Yalnız kamuya dayanarak sendikalı işçi sayısının artırılamayacağına dikkati çeken Çelik, kamuda toplu sözleşme yapan sadece 200 bin işçi bulunduğunu, 11,5 milyon işçi içinde bunun çok düşük bir rakam olduğunu dile getirdi.

ARINÇ'TAN HAK-İŞ'E ÖVGÜ

Programın ödül töreni kısmında katılan Başbakan Yardımcısı Arınç ise yaptığı konuşmada, Hak-İş'i kuruluş yıl dönümü dolayısıyla tebrik etti. Arınç, büyük başarılarla yoluna devam etmesini dilediği Konfederasyonun, Türkiye'nin en saygın sendikalarından biri olmasını ümit ettiğini söyledi. Arınç, kuruluşundan bu yana yaptığı çalışmaları takdir eden, avukatlık hayatının en az 10 yılını sendikalarında hukuk müşaviri olarak geçirmiş birisi olarak Hak-İş'i çok sevdiğini, beğendiğini dile getirdi.

Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün hemen hemen her iş kolunda en güçlü sendikaları içerisinde barındıran bir konfederasyon olmayı Hak-İş çoktan haketti. Bu yüzden bugüne kadar genel başkanlık, sendika başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği, sendika üyeliği, bütün bu görevlerde bulunmuş arkadaşlarımı takdir ediyorum, alınlarından öpüyorum, onlarla iftihar ediyorum. Çünkü kuruluş amacıyla ülkesini, milletini, bayrağını, toprağını seven, insanına, çalışanlarına, emek sahiplerine, alın teri dökenlere daha çok haklar temin etmeye çalışan, bir marjinal, ideolojik sendika değil, hak arayıcısı ve bunu ülkemizin şartları içerisinde demokratik usul ve yöntemlerle yapmaya gayret eden bir sendika. Üyelerini her zaman sevdi, onları hiçbir zaman aldatmadı. İşverenle ilişkilerinde her zaman dürüst oldu. Bu yüzden üye sayısı her dem arttı ve çok şükür en çok yetkiye sahip sendikalardan birisi olarak bugünlere geldi. Tökezledi ama doğru yoldan hiç şaşmadı. Düşe kalka ama dosdoğru gitti. Bugün 38. kuruluş yıl dönümünü başarıyla altın sayfalarla övünerek yapıyor."

Hak-İş'in, Türkiye'nin özgürleşmesi, ayrımcılıkların ortadan kalkması noktasında, insanlara, bölgelere farklı muameleler yapılması karşısında sesini yükselten, özgürlüğün sahibi bir sendika olarak bugünlere geldiğini aktaran Arınç, Türkiye'nin bugün yılların birikmiş kronik sorunlarını çözme noktasında başarılı adımlar attığına da işaret etti. Arınç, "Birileri sarı sendikacılık noktasında başarılarına başarılar eklerken sonunda bitme noktasına geldiler ama çok şükür Hak-İş Konfederasyonu, her zaman güvenilen, ilkeli, kararlı, tutarlı anlayışıyla bugün herkes tarafından takdir ediliyor. Türkiye'de bugün insanların ayrımcılığa uğraması karşısında gözyaşı dökmüş bir neslin Hak-İş'e çok büyük borcu olduğunu düşünüyorum" sözlerini dile getirdi.

Konuşmaların ardından kısa film yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Arınç da 'Son Kar' filmiyle birinci olan Feyzullah Arslan'a ödülünü verdi. Yarışmada ayrıca Necati Çelik özel ödülü ve jüri özel ödülleri de verildi. Tören, Hak-İş'in 38. kuruluşunun yılı pastasının kesilmesiyle son buldu.

Haber Ara